Check-up deyince herkesin aklına hastanelerde yapılan kontrollerin geldiğini belirten Özbay, "Hastanede fiziksel bir check up uygulanıyorsa biz burada zihin check-up'ı yapıyoruz. Tüm dünyada uygulanan ve uluslararası geçerliliği olan 10 farklı test formu ile bu uygulamayı gerçekleştiriyoruz. Yaşı 3-90 arasında tüm danışanlara zihin check-up uygulayabilmekteyiz. Dileyen herkesin 5 farklı zihin yapısını 26 farklı değerlendirme kriteri eşliğinde inceleyip analiz raporunu verebilmekteyiz. Uzman psikologlar tarafından uygulanan testler ile elde edilen verilerle bir rapor hazırlıyoruz. Bu rapor ile çocukların psiko-motor, görsel, işitsel, dikkat, sosyal-duygusal dediğimiz beynin 5 alanını taramış oluyoruz. Bu 5 alanının altında bir çok alt beceri var. Örneğin görsel beceri çocukların akademik başarısını etkileyen bir faktördür. Biz yaptığımız test ile tüm bu becerileri tarıyoruz" dedi.
TEST EGZERSİZLERİN SEVİYESİNİ BELİRLİYOR
"Bu test sayesinde çocuklarının güçlü ve zayıf yönlerini belirlemiş oluyoruz" diyen Özbay, "BrainFit programlarımıza başlamadan önce çocuğun performans analizini yaptığımız zihin check up sisteminde ailelerin doldurduğu aile bilgi formunda yukarıda da belirtilen ailelerin ortak kaygılarının da bulunduğu temel sorunların nedenlerini belirliyoruz. Dikkat dağınıklığı, odaklanamama, kitap okuyamama, verilen görevin tamamlanması veya yönerge takibi gibi öğrenmenin önündeki engellerin kök sebeplerini ortaya çıkardıktan sonra bunların ortadan kaldırılması için kişiye özel programlar oluşturuyoruz. Çocuğun kronolojik yaşı ve zihin check up performans rakamlarına göre 1.200 farklı seviyesi bulunan zihin egzersizlerinden onun seviyesine uygun bir başlangıç noktası belirliyoruz. 40 seanstan oluşan ve ortalama 6 ay süren “Bütünsel Gelişim Sistemi” içerisindeki her seansın seviyesini ise çocuğun performansı belirliyor. Yani tamamıyla kişiye özel dediğimiz bütünsel gelişim sistemi sayesinde çocuğun hangi programa hangi seviyeden başlayacağına, kaç seans devam edeceğine ve seans geçişlerindeki seviye artışlarını çocuğun performansı belirlemektedir. Testin ardından çocukların ihtiyaçları olduğu alanlarda gelişim seansları düzenliyoruz. Çocuk gelişim uzmanları ile egzersizler yapıyoruz. Çocuklar tarafından bakıldığında eğlenerek yaptıkları bir süreç bu. Çocuğun girmiş olduğu check up sonrası çıkan veriler egzersizlerin seviyesini belirliyor. Bu egzersizlerde bireysel olarak adım adım egzersizleri uyguluyoruz. Bu egzersizlerin sonunda başta yaptığımız check up' ı tekrarlayarak, gelişim sürecini göstermiş oluyoruz" diye konuştu.
HEDEF KİTLEMİZ ÖZEL ÇOCUKLAR DEĞİL
Hedef kitlelerinin özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar olmadığına dikkat çeken Cem Özbay "Şu an eğitimlerimize devam eden çocuklar akademik ortalamaları orta ve üzerindeki çocuklardır. Görsel becerisinin bir süre dağılan bir öğrenci için öğretmeni, aileye "Çocuğunuz dikkati sürekli dağılıyor" diyebiliyor. O öğrenciye yaptığımız ölçümlerde işitsel algı ile bir sorun yaşadığını, bu yüzden öğretmenini uzun süre dinlemediğini görüyoruz. O zaman çocuğun işitsel algısı ile ilgili bir gelişim programı hazırlayıp o yönde eğitimlere başlıyoruz. Görsel, işitsel, psiko-motor, dikkat gelişim programlarımız var. Çocuğun bu alanlardan birinde veya bir kaçında gelişim ihtiyacı varsa, buradaki olumsuz sonuçlar çocuğun sosyal ve duygusal becerilerini etkiliyor. Her gelişim programında yaptığımız egzersizler çocukların sosyal ve duygusal becerilerini, özgüvenini artırır" dedi.
AİLELERDEN GELEN GERİ BİLDİRİMLER
Yaptıkları check up'ı aile ve sınıf öğretmeniyle de paylaştıklarını belirten Özbay, "Böylece aile de çocuğunu daha iyi tanıyor. Birçok aile bu eğitimlerimizden sonra, 'Ben çocuğuma boşu boşuna bu konuda yükleniyormuşum', 'Ben çocuğuma ısrarla kitap oku diyordum ama göz kaslarındaki rahatsızlıktan dolayı okuyamıyormuş' gibi geri bildirimlerde bulunuyor" diyerek ailelerin memnuniyetini belirtti.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!