K2 vitamini ile damarlardaki kalsiyum birikmesi önlenecek

“Gıdalardaki kalsiyum D vitamini sayesinde bağırsaktan emilip kana karışıyor. Yeni delillere göre bu noktadan sonra bu kalsiyumun nereye gideceğini K₂ vitamini ayarlıyor” şeklinde konuşan Buca Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzm. Dr. Abacı, “A ve D vitamini tarafından yapımı sağlanan ve sağlığımız için çok önemli olan iki protein, ancak K₂ vitamini tarafından aktif hale getirilebiliyor. Bunlardan ‘osteokalsin’ kalsiyumun kemiğe yerleşmesini sağlıyor. ‘MGP’ diye isimlendirilen diğer protein ise kalsiyumun atardamar duvarına oturmasını önlüyor” dedi.  

K₂ vitamini eksikliğine bağlı olarak Osteokalsin ve MGP’nin görevini yapamaması durumunda, kalsiyumun ayarları bozuluyor ve kalsiyum bulunması gereken yerlere (yani kemiklere) değil, bulunmaması gereken yerlere (yani atardamarlara) yerleşebildiğini anlatan Uzm. Dr. Abacı, Kalsiyumun kemiklerdeki eksikliğinin kemik erimesine, atardamar duvarlarında depolanarak tehlikeli kireç plakları oluşturmasının ise başta koroner arter hastalığı olmak üzere çeşitli kalp damar sistemi hastalıklarına yol açtığını kaydetti.

MENOPOZDA DA ETKİLİ

K₂ vitamini sayesinde, şimdiye kadar imkansız gözüyle bakılan mevcut damar kireçlenmelerinin geriye döndürülmesinin ve damarsal kalp hastalıklarının iyileştirilmesinin mümkün olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Abacı, şunları söyledi:

“Menopoz sonrası kadınlarda kemik gücünün korunmasında vitamin K₂'nin gerekli olduğu ve kemik erimesini iyileştirdiği gösterilmiştir. Kemik metabolizması erişkinlere göre daha yüksek olduğundan, çocukların K₂ vitamini ihtiyacı da çok fazladır. Son zamanlarda K₂ vitamininin bazı kanserleri baskılayabileceğine dair heyecan verici ön kanıtlar da ortaya çıkmaya başladı. Sonuç olarak, kemik ve damar sistemimizin sağlığı için A, D ve K₂ vitaminlerinin birbirleriyle ahenkli bir şekilde çalışmasının gerekli olduğu ortaya çıkıyor.”

Kemik erimesi tedavisinde günlük kalsiyum alımının erişkinlerde günde en az 1 gr olması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Abacı, “Mandıra ürünlerini çok kullanmayan bazı toplumların çok güçlü kemiklere sahip oldukları görülmüştür. Çok fazla kalsiyuma ihtiyaç olmayabilir, önemli olan K₂ vitamini sayesinde kalsiyumun damarlara değil doğru yere, yani kemiklere gönderilmesidir. Örneğin, Japonya'nın yöresel bir yiyeceğinde (Natto) bol miktarda K₂ vitamini mevcuttur. Bu yiyeceğin bol miktarda yendiği bölgelerde, yeterli kalsiyum alınmamasına rağmen, kemik erimesi görülmemektedir.

Günde 500-600 mg kalsiyumdan fazlasına gerek olmadığı, yeterli kalsiyum içeren gıdalarla beslenenlerde buna da gerek olmadığı savunulmaktadır” diye konuştu.

EN ÇOK KAZ CİĞERİNDE BULUNUYOR

Uzm. Dr. Abacı, K₂ vitamini içeren gıdaları ise sığır eti, tavuk, ördek, kaz eti (özellikle kaz ciğeri), lahana turşusu, beyin, yumurta sarısı, tereyağı şeklinde sıraladı. Az yağlı hayvani gıdaların K₂ vitamini içeriğinin tam yağlı emsallerine göre daha az olduğunu da kaydeden Uzm. Dr. Abacı, “Yabancı kaynaklı Gouda, Brie ve Edam peynirleri, çedar, lor peynirleri ve sert peynirlerde K₂ vitamini vardır. Mera otlarıyla beslenmiş hayvanlardan elde edilen mandıra ürünlerinde de K₂ vitamini vardır. Bu ürünlerin bolca tüketildiği bir ülke olan İsviçre, dünyada ikinci en yüksek uzun ömürlü insan oranına sahip ülkedir. Bolca K₂ vitamini içeren kaz ciğerinin dünyada en çok üretilip tüketildiği bölge Fransa’nın güneydoğu bölgesi olup bu bölge insanlarında koroner kalp hastalığı, ülkenin diğer bölgelerine göre çok daha az görülmektedir” dedi.