Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Günel, “Over kanseri, tüm kadın kanserlerinin yüzde 2,5'ini ve kadın kanseri ilişkili ölümlerin yüzde 5'ini oluşturan en ölümcül jinekolojik malignitedir. Over kanseri hastalarında geç evrede tanı konması nedeniyle yüksek mortalite oranları görülür. Standart tedavi, bir platin bileşiği ve bir taksan kombinasyonu sistemik kemoterapiden ve cerrahiden oluşur. Hastaların çoğu bu tür kombinasyon tedavilerine yanıt olarak remisyon elde ederken, yüzde 70'i platin dirençli bir tümörle nükseder ve bu noktada az sayıda tedavi seçeneği söz konusudur. Over kanseri tedavisinde pek çok strateji denense de hastalığın nüks oranı yüksek, sağ kalım oranı düşüktür. Bu nedenle, over kanseri terapisinde hedefli terapiler dikkat çekiyor” dedi.
“Birçok hasta için umut olacak”
Projenin amaçlarından bahseden Doç. Dr. Günel, “Kanser çalışmalarında avantajları bilinen hedefli ilaç taşıyıcı sistem kullanarak, ikili terapi yaklaşımıyla polimerik ilaç nanokonjugatı sentezlenecektir. Over kanserinde artışı bilinen LPA reseptörlerinin inhibisyonu için bu reseptörün seçici inhibitörü ve yine kanserde artışı, kanseri agresifleştiren tirozin kinazlar için bir inhibitör olan ilacı içeren polimerik ilaç nankonjugatı geliştirilecektir. Sentezlenecek polimerik nanokonjugatın yapısı itibariyle tümör mikro çevresinde parçalanmasıyla açığa çıkacak ilaç ve inhibitörün over kanseri hücrelerinde daha etkili ve hedefli olması beklenmektedir. Çalışma kapsamında geliştirilecek nanokonjugatın over kanseri tedavi etkinliği araştırılacaktır. Bir tirozin kinaz inhibitörü ve bir LPA reseptör inhibitörünün birlikte bir polimer taşıyıcı ile konjuge yapısı ve aralarındaki ilişki daha önce çalışılmamıştır. Literatürde buna benzer bir nanokonjugat yapısına rastlanmamıştır. Tedavisi zorlayıcı over kanseri için, taşıyıcı bir polimer üzerinde bu iki inhibitörü yapıya dahil etmenin over kanseri tedavisi için etkili olacağını düşünmekteyiz. Her yıl dünyada ve ülkemizde over kanserinden dolayı yaşam kalitesi düşmüş birçok hasta için umut olma potansiyelindedir. Ayrıca, ulusal ve uluslararası literatüre, ülkemizin bilimsel gelişimine katkı sağlayacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!