Polis ekipleri, mitingin gerçekleştirildiği meydanda geniş güvenlik önlemleri aldı. Gündoğdu Meydanı'nın dört bir yanı çelik bariyerlerle güvenlik kordonuna alınırken, vatandaşlar alana tek tek üzerleri aranarak alındı. Alana kurulan dev ekranlarda ve platformun arka ekranına da "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazıldı. CHP yetkililerinin mitinge katılan sendika, sivil toplum kuruluşu ve partilerin kendi bayrak ve flamalarını getirmeme çağrısı üzerine, alana gelen vatandaşlara önceden hazırlanan Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile üzerinde "Darbelere Hayır", "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazılı dövizler dağıtıldı.
D
enizden de vapurlarla mitingi izleyen vapurlar, çevredeki yüksek binalar Türk bayraklarıyla donatıldı. Meydanda çalınan 10. Yıl Marşı hep bir ağızdan okundu. Alandaki binlerce kişiye eşi Selvi ve torunu Duru Kılıçdaroğlu ile selamlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'e ve İzmirlilere övgüler yağdırdı. Herkese alana geldikleri için teşekkür eden Kılıdçaroğlu, "İzmir'in güzel bir marşı var, 'İzmir'in dağlarında çiçekler açar' diye sadece İzmir'de değil, İzmir'in ovalarında, caddelerinde, fabrikalarında her yerde çiçekler açıyor. İzmir'in meydanında da çiçekler açıyor. Bugün Gündoğdu meydanında he birimizin kalbinde bir demet çiçek var cumhuriyet ve demokrasi için. İzmir sadece dağlarında çiçek açan kent mi hayır. 8 bin yıllık tarihi var İzmir'in. Beni de milletvekilliğiyle onurlandıran İzmir şu gerçeği çok iyi biliyor. Tarih biliminin kurucusu da İzmirlidir. Düşmana ilk kurşunun atıldığı kenttir İzmir, düşman askerlerinin denize döküldüğü kenttir. İzmir kuruluşundan kurtuluşa kadar bütün cumhuriyete tanıklık etmiştir. O nedenle İzmirli olmak bir ayrıcalıktır. Gazi Mustafa Kemal savaş meydanlarında çıktı, cumhuriyetin bağımsızlığı korudu. Gazi Mustafa Kemal 1923'te iktisat kongresini topluyor. Dolaysıyla kalkınmanın da başladığı kenttir. ve İZmir Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyaya açılan kapısıdır. İzmir Kubilay'ı bağrında tutan kenttir. İzmir cumhuriyettir, demokrattır, emektir, İzmir alın teridir ve İzmir Türkiye'nin en kucaklayacı kentidir. Anadolu'nun neresinden gelirse gelsin bir süre sonra ben de İzmirliyim der. Çünkü İzmir etnik köken ayırmaz. İzmirli bilir ki insan tarihin en değerli varlığıdır. İzmir Türkiyemizin en güzel sakin kentidir. Ama kimse unutmasın yeri geldi İzmirli 'Ya İstiklal ya Ölüm' diyen bir kenttir. İzmir demek Kuvay-i Milliye, Misak-ı Milli'ye demektir, İzmir Türkiye demektir" diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişimin tarihin en kanlı darbe girimi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bir grup, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yuvalanan bir grup darbe girişiminde bulundu. İlk tespiti yapmamız gerekiyor. Bu darbe kime yapıldı. Bu darbe cumhuriyetimize ve demokrasimize yapıldı Bu darbe girişimi demokratik parlamenter sistemine, demokratik, laik devlete yapıldı. Cumhuriyet tarihin en kanlı darbe girişimiydi. Havaalanında inerken öğrendim darbe girişimin ve arkadaşlarıma 'derhal meclise gidiniz, darbeyi püskürtmek için gerekli çabayı gösteriniz, parlamento kapanmamalı' talimatı verdim. Top sesleri arasında kurşunlar yaparken TBMM çalışmasını sürdürdü. Milletvekillerimiz asla terk etmedi. Çünkü bu meclis Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu meclisti. Top da çalışan buraya tüfek de çalışmaz buraya. Hiç kimse unutmasın, yedi düvel de duysun; TBMM'nin temeli salonlarda değil, cephelerde atılmıştır. Cephelerde mücadele edilmiştir. O nedenle Kurtuluş Savaşını yöneten meclise Gazi Meclisi adı verilmiştir" dedi.
Cumhuriyetin kolay kurulmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Kanımız var canımız var cumhuriyetin temelinde. O nedenle ordunun içinde yuvalanan gurup demokrasiye cumhuriyete müdahale edecek. İlk duyduğumuz andan karşı çıktı, her türlü diktaya da karşı çıkmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet fazilettir, kimsesizlerin kimsesidir. Biz birilerinin kölesi, kulu değiliz. Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür bireyleriyiz. Hiç kimse unutmasın. Bugün hükümet olanlar da unutmasınlar. Eğer o makamlarda oturanlarsa onları o makamlara getiren Mustafa Kemal'in cumhuriyetidir Osmanlı heveslilerine sesleniyoruz. Osmanlı'da herkes padişahın kuluydu. Kimse düşüncesini açıklayamazdı. Cumhuriyet böyle bir anlayışla yola çıkmadı. Türkiye sınırları içinde yaşayan her yurttaş özgür vatandaştır. Elbette ki Osmanlıya kötülemiyoruz o da bizim tarihim. Onlarla da gurur duyacağız. Ama Mustafa Kemal ve arkadaşları Osmanlıyı da aşarak bir cumhuriyet kurdu, bunun farkına varmalıyız. Egemenlik birinin, padişahın değil kayıtsız şartsız milletidir.
Atatürk'ün cumhuriyeti kurmasıyla önemli bir başarıyı dünyanın gündemine getirdiğini ve Türkiye'nin mazlum ülkelerin örnek aldığını belirten Kılıçdarolu, şöyle konuştu:
"Bugün Türkiye aynı örnek olma yolunda kararlı adımlarla yürümek zorundadır. Bizim mücadelemiz temelinde yatan da bu anlayıştır. Türkiye Cumhuriyeti kuranlar sağlam temeller üzerine cumhuriyeti inşa ettiler. Çünkü onlar hangi gerekçeyle Osmanlının çöktüğünü biliyorlardır. Bugün 100 yıla yaklaşan cumhuriyet dünyanın saygın biri olma yılında yürüyor. Bunun önderi bu ülkenin halkıdır. Cumhuriyetin ayarlarıyla oynamak yerine güçlendirmek zorundayız. Onun için söyledik bu darbe sosyal hukuk devletine karşı yapılmış bir darbedir O nedenle biz kimden gelirse gelsin tüm darbelere ve tüm dikta anlayışlarına karşı çıkıyoruz ve karşı çıkmayı da sürdüreceğiz."
Darbe girişiminden sonra önemli gerçekler ortaya çıktığına işaret eden Kemal Kılıdçaroğlu, "Laikliğin, seküler sistemin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Laiklik din ve vicdan özgürlüğü, inanca saygı demektir. Laiklik bizi bir arada tutan çimentodur. Laiklikle oynamak, dini siyasete alet etmek camiye, adliyeye, kışlaya siyasetin girmesini asla kabul etmiyoruz. Camiye sokarsanız vatandaşı ayırırsın, adliyeye sokarsanız adaleti bölersiniz, kışlaya sokarsanız darbelere zemin hazırlarsınız. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girmeyecek. Siyasetin girmediği yer buralar olacak" dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!