Delican açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"Sayın Başkanın; 1 Kasım sandığından çıkan genel sonuçları ve ilçesinin seçim sonuçlarını hazmetmekte zorlandığını görüyoruz. Ancak kendisini sosyal demokrat olarak tanımlayan bir siyasetçinin halka, sadece kendi partisine oy vermediği için 'koyun ve akrep' benzetmesi yapmasını anlamakta da biz zorlanıyoruz. Koyun, güdülen, güdülmeye muhtaç, akrep ise kendisini sokarak öldüren bir hayvandır.
Bu durumda siyasi tercihini farklı bir partiden yana kullanan vatandaş güdülmeye muhtaç ya da kendisinin katili midir? Verdiği mesajda; halkın iradesini kabul etmeyen, aklını, sağduyusunu yok sayan ve düşünme becerisini hor gören bir yaklaşım vardır ve bu demokrasi ile asla bağdaşmadığı gibi, hakaret niteliğindedir.
Bir gazetenin seçim günü baskısındaki ‘Sandığa giderken beynini yanına al’ çağrısındaki gibi bu paylaşım da halka hakarettir. Oysa kendi Milletvekilleri Sayın Balbay'ın söylediği gibi “Demokrasilerde halka kızılmaz”. İnsanlar birbiriyle aynı düşünceye sahip olmayabilir, aynı tercihte birleşmeyebilir, aynı dili konuşmayabilir ve hatta aynı inanca sahip olmayabilirler. Birbirinden farklı düşüncelerin bir arada yaşayabilmesi zemini ve karşılıklı saygının temini demokrasinin gereğidir.
Bir fikre; bir duruşa elbette katılmayabilirsiniz, karşı çıkabilirsiniz; ama bu o fikri ve sahibini aşağılayarak değil; daha üstün bir fikir ya da duruş üreterek olmalıdır.
Görünen şudur ki; Sayın Başkanın halkı siyasi tercihleri nedeniyle 'hor' görmesi, 'ayrıştırması' hatta daha da ileri giderek; halka 'akıl yoksunu' muamelesi yapması milli iradeye saygısızlık ve halkın tercihlerini hazmedememektir.
Kendi partisine oy vermeyenlere yönelik bu çıkışını; biraz da Bergama'da bizimle aralarındaki makasın daralmasından doğan endişesine bağlıyor; bir belediye başkanı olarak en azından 2019 yılına kadar da tüm halka eşit hizmet götürmesini umuyorum”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!