İzmirlilerle buluşturulan çalışmanın içeriğinde "Kendi içinde ve yenidünya düzeninde güçlü Türkiye" hedefi yer alıyor. Kitapçıkta, konuların tamamı ayrıntılı bir şekilde anlatılırken İzmir’e; "Kuruluş ve dönüşüm İzmir'in işi ve artık büyük fotoğrafı görme zamanı! " deniliyor.
Öte yandan İl Başkanı Delican da İzmir sokak ve caddelerini karış karış gezerek, İzmirli hemşerileri ile buluşuyor, tokalaşıyor ve sohbetleri esnasında vatandaşlara dağıttığı ‘evet’ broşür ve tanıtım kitapçıkları ile değişecek anayasa maddelerini ve yeni hükümet sistemini anlatıyor.
İzmir'den geçen yol...
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican İzmir'in dört bin yanında dağıtımına başladıkları bu kapsamlı broşürün, sosyal medya alanlarından da görülebileceğini belirttiği açıklamasında; önemli mesajlar verdi. Açıklamasında " İzmir'den geçen yol umut; umudun sonu da her daim başarıdır... Bu toprakları özgürlüğe ve vatan olmaya; bu vatanı Cumhuriyet ve demokrasiye; bu Cumhuriyeti medeniyete nasıl eriştirdiysek; bugünün umudunu da yeşertmeye gücümüz var! Artık dünyanın gözü Türkiye'de, Türkiye'nin gözü İzmir'de" sözleri ile başlayan Başkan Delican şunları söyledi: "İzmirli hemşerilerimize kafalarındaki soru işaretlerini giderebilecekleri ve 18 maddelik değişikliğin getirilerini anlatan bu çalışmamızı ulaştırmaya başladık. 'Kuruluş ve dönüşüm İzmir'in işidir'. İzmir'in vatansever halkı; öngörüsü ve Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığı ile büyük fotoğrafı görecektir. Kara propagandalara kanmayacak kadar sağduyuludur. Nedir o büyük fotoğraf? İşte tam da çalışmamızın kapağında yer alan görseldir. Bizim; dünya üzerinde yer değiştiren dengeler içinde kendimize yer bulabilmek, siyasi ve ekonomik büyümemizi sağlamak için bu sistem değişikliği hamlesine ihtiyacımız var. Hem kendi içimizde güçlenmek hem de yeni küresel yapılanmanın içinde var olabilmek için; bu anahtarı çevirmek zorundayız."
Ödevlerim bitmemiştir, siz tamamlayacaksınız...
Kitapçığın ilk sayfalarında Atatürk'ün 1935 yılında söylediği " Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir. siz onları tamamlayacaksınız" sözlerine vurgu yaptıklarını belirten Başkan Delican; buna "hayır" diyecek kaç kişi çıkabilir ki! Büyümek, yenilenmek ve değişmenin sonu yok. Çağın dayatmasıdır, kendi içinizde nedenleriniz vardır. Tedbir alırsınız, yeni yollar açarsınız. Sistemdeki arızaları gidermek gerekir, giderirsiniz. Bu adımları atmakta direnirseniz; en iyi ihtimalle yerinde sayan bir ülke olursunuz ki; Türkiye, bunu asla hak etmiyor. Çok iyi bakmışsınız ama; arabanızı çizmişler, benzin deposu hasar almış, üstelik en dik yokuşu tırmanmaya başlamışsınız. Sizi yolda bırakmaması için genel bakımını, yenilenmesini, motorunun güçlenmesini sağlamaz mısınız? " diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gelinen noktada büyük bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; " Tümüyle milli iradenin iktidar dönemini başlatacak bu sistem değişikliğine olan direnç hakikaten yersizdir. Hayır'cıların dayanakları ise çürütülmeye mahkumdur. Halkımızın kafalarını karıştıran, kılcal damarlarına hayati müdahalelerle yanıltmaya çalışanlara karşı tek yapmaları gereken, anayasa değişikliğinin gerçekte ne getirdiğini öğrenmeleridir. O zaman, asıl kimin neden hayır dediğini daha iyi anlayacaklar. Özellikle de; kendi iç çekişmelerine teslim olup olmamak arasında kalan MHP seçmeninin, objektif bir bakış açısına ihtiyacı var.
Onların bu ülkenin refahı için, birliği, bölünmezliği için her an teyakkuzda olan millet ve vatan sevdalarının hayır cephesinin önündeki en sarsılmaz kalkan olmasını bekliyoruz. Son yıllarda yaşananları, darbeci, işgalci güruhun yaptıkları, uluslararası arenada bize reva görülenler; bu hassasiyeti mutlak suretle arttıracak önemli gelişmeler." dedi.
Onların hayali, bugünün gerçeği...
Neredeyse 60 yıldır tartışılan bir sistem değişikliğinin; ülkenin CHP hariç tüm siyasi partileri ve liderlerinin gündeme getirdiği bu adımın hayalden gerçeğe dönmesi gerektiğinin altını çizen AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; buna 'tek adamlık' veya "bir kişinin meselesi" olarak bakılmasının tarihi bir yanılgı olduğunu söyledi. Başkan Delican, sözlerine şöyle devam etti; "Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin, yürütme ve yasama kendi işlevlerine dönsün, kuvvetler ayrılığı şart, aksi halde bedel ödemeye devam edeceğiz derken; merhum, Demirel, Özal, Türkeş, Erbakan, Yazıcıoğlu da mı tek adamlık derdindeydi. Cumhuriyet'i mi yıkmak istediler? El insaf derler! Kimse kimseyi kandırmasın. Ortada; ben faniyim, önemli olan devletin bekası diyerek Bir değil, bin Ali feda olsun sözleri ile makamını bırakmaya hazırlanan bir Başbakan; Ben faniyim, 16 Nisan'ı göreceğimi kim biliyor diyen ve Halkın oyuyla seçilerek; Cumhuriyet rejiminin koruyucusu olacağının sözünü veren bir Cumhurbaşkanı var. her birinin tarihi sayfalara kaydedilmiş sözlerine yer verdik bu broşürde. Halkımız da görecek ki; bu kişisel bir ikbal meselesi değildir. Yılların ihtiyacını, hayalini gerçek kılma meselesidir."
"Bir itirazım var" nakaratı tutturmuşlar...
Kitapçıkta da yer alan; " Bir itirazım var nakaratı tutturmuş gidiyoruz" sözlerini yineleyen Başkan Delican; " Kuru kuru bir itiraz nakaratı tekrarına düştüler, Neden? O gün hayır dediğiniz darbe anayasasının, sistemdeki tıkanıklık, engeller ortadan kalksın diye değiştirilmesine de 'Hayır' demek neyin nesi? Nelerin altında kalabileceğimizi görmek bu kadar mı zor? Bu millet yeterince bedel ödedi. İster seçer, ister gönderir. Korkuları bu mu? Söz, karar, denetim ve geleceği milletin avuçlarının içine bırakan bir reforma karşı çıkmak; ancak kendinden korkmak durumu ile açıklanabilir." diye konuştu.
'Tavşan kaç, tazı tut' a son ...
Gençlere ve kadınlara yönelik özel mesajların yer aldığı kitapçıkta; tavşan tazı örneği de dikkat çekiyor. AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; açıklamasında bu ayrıntılara da değindi. Delican şunları söyledi; "Her şeyden önce vesayeti ortadan kaldıracak, kara perdeyi yok edecek, milletin seçtiklerinin artık aynalarla yüz yüze geleceği ve yine millete hesap vereceği bir değişikliği oylayacağız. Ve Evet diyeceğiz. Çünkü, içerden ve dışardan tavşanlı tazılı bir gidişat, bu ülkenin geleceğine prangadır. Bu ülke de devlet de; büyüyüp güçlenirken, birilerine teslim olmak zorunda değil. Kovalamaca, çekişme, kriz yaşamak zorunda değil. 16 Nisan'da, 12 Mart'ları; 12 Eylül'leri, 28 Şubat'ları, 15 Temmuz'ları yaşatan zihniyeti ve ileri demokrasinin önündeki tüm engelleri kaldırmış olacağız.
Bu noktada, yeni nesle olan ihtiyacımız büyük, kadınlarımızın duyarlılıkları önemli. 51 ülkede 18 yaşına geldiğinde, seçilme hakkını elde etmiş ve Meclis'te yerini alan gençlikten ne eksiği var bizim gençliğimizin? Ama bunu da çarpıtıyorlar. Esnaf çocuğu mu vekil olacak diyorlar, kendi çocuklarını vekil yapacaklar diyorlar. Vekilin atanmayacağını, seçileceğini bile bilmiyorlar. Özet şudur ki; ' çalışırsın, milletin takdirini kazanırsın, milletin onayına mazhar olursun Cumhurbaşkanı da olursun, milletvekili de.' Bu bilgi kirliliği ötesinde bir hal almaya başladı. O nedenle tekrar etmek istiyorum. Halkımız, 18 maddeyi, ayrıntıları ile okumalı, kavramalı. Soruları varsa yanıt almalı. Bu açıdan her zaman yanlarındayız. Genel Merkezimizin tüm yayınlarına, bizim çalışmamıza internet ortamından da erişebilirler."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!