Panel öncesinde kısa bir konuşma yapan Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Sözü kadınlara bırakıyoruz. Hem İzmir’e hem ülkemize büyük katkılarda bulunan iki önemli ismi Narlıdere’mizde ağırladığımız için mutluyuz. Kadınlar her alanda olduğu gibi siyasette de zorluklar yaşıyorlar. Dünyada demokrasi ve kadın mücadelesi yavaşta olsa daha iyi noktalara doğru ilerliyor. Umuyorum ki gelecekte daha da iyi olacak. Kadınların bir toplumda hak ettiği yeri bulması o ülkenin kalkınmışlığı ile paralel ilerliyor. Kadınların iş gücüne katılım oranı Avrupa’da yüzde 36’larda seyrediyor. Ancak ülkemizde halen yüzde 20’ler seviyesinde ve kadınların birçoğu asgari ücretle çalışıyor. Kadın çalışan sayısı artarsa hem kendi ayakları üzerinde durabilirler hem de ülkemiz için değer yaratabilirler. Kadını önce hayata ve üretime katmalıyız” dedi.
“88 YILDA GELDİĞİMİZ NOKTA YETERSİZ”
Kadın ve Siyaset Paneli’nde ilk sözü alan 22. Dönem İzmir Milletvekili Türkan Miçooğulları, siyasete Narlıdere’de başladığını belirterek, “TBMM’de 1935 yılında kadın milletvekili sayısı yüzde 4 civarındaydı, şimdi ise yüzde 17’lerde geziniyor. 88 yılda geldiğimiz nokta bu. Kadının sokakta, çalışma hayatında ve siyasette var olabilmesi için sosyal devlete, hukukun üstünlüğüne ihtiyaç var. Bunlar yoksa kadınların hakları olması mümkün değil” dedi. Kadınların siyasete aktif ve pasif katılımının çok önemli olduğunu ifade eden Miçooğulları, “Parlamentoda kadın haklarını savunan kadınlar olmalı. Kadınlar, özgürlük, çağdaşlık ve uygarlık mücadelesi verirken bir taraftan da siyasette var olma mücadelesi vermek zorunda” diye konuştu. Miçooğulları ayrıca, siyasette kadınlara kota verilmesiyle birlikte birçok kadının siyasete katılma konusunda cesaretlendiğini de dile getirdi.
FERMUAR SİSTEMİ ÖNERİSİ
İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç da Türkiye’nin batıya açılan kapısı İzmir’de bile kadınların siyasete katılımının düşük olduğuna dikkat çekti. Kökkılınç İzmir’den örnek vererek, “ İzmir’de 176 meclis üyesinden sadece 30’unun kadın meclis üyesi ve sadece 4 kadın belediye başkanımız var. 1293 muhtarımız arasında da kadın sayımız çok az. Dünyada örnek gösterilen bir ülkeyken bugün çok gerilere düştük. M.Kemal Atatürk’ün döneminde olduğu gibi dünyaya örnek gösterebileceğimiz bir tabloya tekrar kavuşmalıyız” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nde Türkiye’nin kurucu olduğunu hatırlatan Kökkılınç, “Bir gece yarısında bu sözleşmeden çıkıldı. Bu durum, ülkemize olan güveni etkiledi” diye konuştu. Kökkılınç, kadın-erkek eşitliği sağlanana kadar fiili düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Fransa, yerel meclislerinde fermuar sistemi denilen 1 kadın 1 erkek uygulamasıyla bunu başardı ve temsilde eşitliği sağladı. Kadın-erkek eşitliği ancak kadın ve erkeklerin işbirliği ile sağlanabilir” açıklamasında bulundu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!