Meclis’imizin açılışının 96. Yıldönümünü kutladığımız günlerde, bu yüce makamın başındaki bir kişi tarafından ‘yeni Anayasa’da laiklik olmamalı ve dindar bir Anayasa olmalı” sözlerinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Sındır; “Türkiye’nin bugün geldiği nokta tüm yurttaşlarımızın içini yakıyor. Her gün yüreğimizi yakan şehit haberleri gelirken, Kilis’e atılan roketler yüzünden vatandaşlarımız hayatlarını kaybederken, istismara uğrayan çocuklarımız toplumun vicdanını yaralarken, Meclis Başkanlığı makamında bulunan bir kişinin böylesi sözleri kabul edilemez. Ayrıca bu konuşmaya ilişkin ‘şahsi görüşleridir’ sözleri de hiçbir anlam ifade etmez. Meclis Başkanı bu konuşmayı herhalde misafirlik ziyaretinde değil kamuoyu önünde yapmıştır. TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın Laiklik hakkındaki sözleri bu yüce makama yakışmamıştır. Ayrıca Sayın Başkan enerjinizi, gücünüzü her gün biraz daha gölgede bırakılan Meclisi’miz için harcasanız, yasamayı, yürütmenin tahakkümü altından, Hükümet’in bir kurumu gibi görülmekten çıkarmak için gayret gösterseniz” dedi.
“CUMHURİYETİMİZİN KURUCU DEĞERLERİDİR”
Türkiye’nin AKP iktidarında ötekileştirilen, kutuplaştırılan bir toplum olma yolunda hızla ilerlediğinin altını çizen Sındır; “Türkiye bugün bir yol ayrımına getirilmeye çalışılıyor. Bugün siyasi iktidarın tek tipleştiren, kendisi gibi düşünmeyenleri suçlu ve hain ilan eden, çoğulculuğu reddeden uygulamaları sıradan uygulamalar haline geldi. Bizim toplum olarak, farklı kimliklerin barış ve kardeşlik ilkesine bağlı kalarak yaşamasını amaçlayan, yeni bir geleceğe ihtiyacımız var. Bunu sağlayacak olan da Cumhuriyetimizin kurucu değerleridir, Atatürk devrimleridir. Hepimizin bu bilinç ve duyarlılıkla hareket etmesi, yarınımıza sahip çıkmak için çok çalışması gerekmektedir. ” dedi.
“LAİK VE DEMOKRATİK DEĞERLER MİLLETİMİZİN GÜVENCESİDİR!”
Türkiye’nin içinde bulunduğu belirsiz durumdan kurtulmasının tam demokrasi ve güçlü bir parlamenter sistem ile sağlanacağını ifade eden CHP’li Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bizim her şeyden önce ateş çemberi coğrafyada birliğimizin ve huzurumuzun güvencesi olan laik ve demokratik değerlerin korunması milletimiz için yaşamsal değerdedir. Yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü, düşünce ve açıklama özgürlüğü ile güçlü bir parlamenter sistem ülkemizin aydınlık geleceğinin temel güvencesidir. Laikliğin olmadığı yerde yurttaşlarımız da basın da özgür değildir. Bu anlamda laiklik milletimizin harcıdır. Geleceğe güvenle yürümesinin güvencesidir. Milletimiz sizin gizli gündeminize hiçbir zaman geçit vermeyecektir. Ne bağımsızlıktan, ne laik Türkiye Cumhuriyeti’nden ve ne de Atatürk devrimlerinden asla vazgeçmeyeceğiz.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!