Karşıyaka Sağlıklı Toplum ve Çevre Derneği (KASÇED) ile Çevre Kurtarma Derneği'nin (ÇEKUD) 5 Haziran Dünya Çevre günü nedeniyle Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi'nde düzenlediği "İklim Değişikliği, Nedenleri ve Toplum Sağlığına Etkileri" paneli, gençlerden ve Karşıyakalılardan büyük ilgi gördü. Ayrıca ÇEKUD Başkanı Hüsnü Yardımcı tarafından sunulan iklim değişikliği ve enerji etkileri konulu üç çizgi film büyük beğeni topladı.
Panele, Karşıyaka Müftüsü İsa Gürler ve MHP Karşıyaka İlçe Başkanı Akif Yılmaz’ın yanı sıra Şehit Bersan Doğantekin Anadolu Lisesi, Mirza Nil İlkokulu ve Türk Birliği İlkokulu öğrencileri ile Karşıyakalı çevre gönülleri katıldı.
İlk Hedef 2030
Panelde konuşan KASÇED Başkanı Sibel Deryaaşan, çevre ve toplum sağlığının geleceğimiz için önemine dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu etkinlikte bugün ve gelecekte büyük sıkıntılara sebep olacak bir sorun ile ilgili farkındalık oluşturmak istedik. Konumuz, yaşlı dünyamızın bugün ve gelecekteki en büyük sıkıntısı olarak değerlendirilen iklim değişikliği, nedenleri ve iklim değişikliğinin toplum sağlığı üzerindeki etkileri. Dünyanın bütün kurum ve kuruluşları ile bilim insanları, geleceğimizi etkileyen bu problemin üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Küresel ısınmaya yol açan ve ortaya çıkan ilk sonuçlarını yakından görmeye başladığımız bu problemin çözümü için ilk hedef 2030, devamında ise 2050 yılına kadar önemli kararların alınmak ve çalışmaların yapılmak zorunda olduğunu vurgulamak isterim."
İklim Eğitimi Şart
ÇEKUD Başkanı Hüsnü Yardımcı da açılışta yaptığı konuşmada, iklim değişikliği ile yaşamayı öğrenme zorunluluğuna dikkat çekti. Başkan Yardımcı,sözlerini şöyle sürdürdü: "İklim uyumu, gelecekteki iklim etkilerine karşı dayanıklılığımızı artırmayı ve uyum sağlama kapasitemizi geliştirmeyi amaçlamaktır. Geçmiş iklim modelleri, artık gelecekteki iklimin bir göstergesi değildir. Aşırı hava olaylarının sıklığının, yoğunluğunun da değişmesi ve artması beklenmektedir. Planlı uyum, son dakika reaktif tepkiden daha etkilidir. Planlı uyum genellikle beklenmedik iklim riskleriyle başa çıkmak için daha ucuzdur. İklim değişikliğine uyum sağlamak, kentimizin, gelecekteki iklim değişiklikleriyle daha iyi başa çıkmasını sağlayacaktır. Gelecek nesilleri de iklime hazırlamalıyız. İklim değişimine uyum için, Bakanlık, Belediye ve sivil toplum kurumları el ele beraberce çalışacağız."
Dışa Bağımlılık Azalacak
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Yurddaş ise panelde, iklim değişikliği, bu sorunla ilgili dünyada yapılan çalışmalar, sera gazı emisyon değerleri, iklim değişikliğinin sektörel etkileri, enerji sektörü ile iklim değişikliğinin etkileşimi konularında bilgi sundu. "Yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak, bir taraftan geleceğimizi etkileyen sera gazı emisyonunu azaltırken, diğer taraftan da enerji kaynaklarında dışa bağımlığın azaltılacağını" vurgulayan Dr .Yurddaş, şöyle devam etti: "Yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji verimliliği yalnızca sera gazı emisyon değerlerini azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda oldukça yüksek olan enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için büyük bir katkı sunacaktır. Yenilebilir enerji kaynakları temiz ve ucuz olması yanında arz güvenliğini temin eden bir hüviyete sahiptir. İklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde Paris İklim Anlaşması koşullarını sağlamak için verdiğimiz mücadele aynı zamanda bizi enerjide dışa bağımlılıktan da kurtaracak bir durum meydana getirecektir. İklim krizi gelecek kuşakları tehdit edebilecek ciddi bir potansiyele sahiptir."
İnsan Etkisi Alarm Veriyor
İklim değişikliğinin insan ve toplum sağlığına etkilerini anlatan Dr. Murat Türkali de şunları söyledi: "İnsan faaliyetlerinin sonucu olarak, atmosferde Karbondioksit, Metan, Azot gibi sera gazlarının yoğunluklarının artması dünya genelinde sıcaklık ortalamalarının yükselmesine, dolayısıyla kimi alanlarda yüksek sıcaklıkların, kimi alanlarda aşırı kuraklıkların, bazı alanlarda ise aşırı yağışların yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sıcaklık artışının iklimler üzerinde sebep olduğu değişikliğe 'Küresel iklim değişikliği' denilmektedir. Atmosferde sera gazlarının artması ve çevresel atıkların kontrol altına alınamaması ile doğada biriken Kurşun, kan hücrelerinin gelişmesini engellediği gibi, kan ve idrarda birikir. Karbonmonoksit'in, kanda hemoglobinle birleşerek oksijen taşınmasını aksattığı bilinmektedir. Kükürtdioksit'in ise üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkileri vardır. Özellikle duman akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca kükürtdioksit ve ozon; bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir. İklim değişikliği sonucu meydana gelen tabiat olayları ve seller nedeniyle insan ve toplum sağlığını etkileyen salgınların, bunların taşıyıcısı durumunda olan fare sinek, pire, kene gibi canlı popülasyonlarının artışına da yol açmaktadır. Bunun için iklim değişikliğinin insan ve toplum sağlığı üzerindeki etkilerini dikkate alarak kişisel ve toplumsal tedbirlerimizi almak zorundayız."
Panel sonunda, katkıları nedeniyle panelistlere plaketlerini Karşıyaka Müftüsü İsa Gürler verdi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!