Mektebim ve sanat engel tanımıyor

1998 yılında omurilik felçlilerinin tıbbî, meslekî, ekonomik, sosyal sorunlarının çözümü ve yeni omurilik felçlilerinin oluşmaması için hizmet vermek amacıyla kurulan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği, sanat etkinlikleriyle farkındalık yaratıyor. Engellenerek yaşamaya zorunlu bırakılmış amatör bir dansçının, toplum baskısı olmaksızın, özgürce ve dışlanmadan dans edebilmek için verdiği mücadelede karşılaştığı güçlükleri anlatan oyun Mektebim Okulları katkılarıyla 2015’e veda etti. 1000’e yakın öğrenci ve öğretmenlerin izlediği ve 60. kez sahnelenen oyun, çağımız insanının  insan sorununa/engelliye olan ilgisizliği, ötekileştirmedeki başarısı ve yabancılaşmasını ele alıyor. Tan Sağtürk’ün Sanat Danışmanlığını üstlendiği oyunda 5 ortopedik engelli, 1 işitme engelli, 6 engelsiz 12 dansçı ve canlı performans sergileyen 1 engelsiz, 2 görme engelli müzisyen yer alıyor.

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı Ramazan Baş, oyun sonrası yaptığı konuşmada sezonun son oyununa özellikle bir eğitim kurumun destek olmasından, öğrenci ve öğretmenlerle bir arada olduklarından dolayı memnuniyetini dile getirerek günün anısına Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko’ya plaket taktim etti. TOFD’nin her zaman yanında olduklarını dile getiren Mektebim Okulları kurucusu Ümit Kalko, öğrencilere seslenerek “Ülkemizde ve dünyada özellikle omurilik felci kazalar sebebiyle yaşanıyor. Bu nedenle kazalara karşı bilinçli olmalı ve ilk yardım konusunda bilgili olmalıyız. Ramazan Bey’in hikâyesini öğrendikten sonra bu konuya çok daha önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ramazan Bey’in anlattıklarına göre doğru bir ilk yardım alsaydı bugün belki engelli olmayacaktı.  Bu nedenle Milli Eğitim müfredatına sağdık kalarak okullarımızda ilk yardım eğitiminin en ciddi şekilde yapılması ve takibinin sağlanması konusunda talimatlar verdik. Bir öğrencinin matematiği, dil bilgisi 3 ya da 4 olabilir ama ilk yardım notu bizim okullarımızda 5 olmalı ve 4 getireni kesinlikle kabul etmiyorum. Dersleri telafi edebiliriz ama bir insanın hayatı konusunda yapılması gerekenleri doğru yapamazsak bunun telafisi yoktur” dedi. Sosyal sorumluluk bilincinin arttırılması ve Sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi gerektiğini belirten Kalko, “Mektebim olarak biz gerek eğitim müfredatımızla gerek se sosyal etkinliklerimizle öğrencilerimize bu konunun önemini anlatmaya çalışıyoruz. Bugün burada bireysel ve toplumsal görevlerimiz arasında olan bu desteği sağlamak için bir araya geldik” dedi.