Törende açılış dersini Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği (AB) Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan Balkır verdi. Mütevelli Heyet Başkanı Ali Rıza Doğanata, Rektör Prof. Dr. Kayhan Erciyeş’in açılış konuşmalarını yaptığı törene Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı ve Doğanata Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Selim Doğanata, Mütevelli Heyet Üyesi Doç. Dr. Erol Tokşen, Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Tancan Uysal, Karşıyaka Kaymakamı Saadettin Yücel ile dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Balkır açılış dersinde, “Avrupa, kriz sonrası kimlik bunalımına girdi, İslamofobi olağanüstü gelişmiş durumda. Bu yeni senaryo ile AB’nin Türkiye’ye uzunca bir süre tam üyelik teklif etmesi hayal. 2018 yılına kadar böyle bir adaylık beklenmemesi gerektiği düşüncesindeyim. Türkiye, gündemde tam üyeliğin olmadığını ciddi olarak fark edip kendi gündemini belirleyebilir” dedi.
Geleceği sizler belirleyeceksiniz
Konuşmasında, 2014-2015 yılında İzmir Üniversitesi’nde her iki öğrenciden birinin eğitimine burslu olarak başladığını hatırlatan Rektör Erciyeş, “Türkiye’nin burslu öğrenci oranı en yüksek üniversitelerinde biriyiz. Tüm öğrencilere bakıldığında yüzde 39’u burslu eğitim alıyor” dedi. Dünyanın çok hızlı bir değişim yaşadığını ve bu süreçte üretilen büyük veriyi insanlık yaranına değerlendirecek ve kullanacak kişilere ihtiyaç duyulduğunu hatırlatan Rektör Erciyeş, “Sizler, dünyayı değiştirme yeteneğine sahip olacak kişilersiniz ve sizlerin alacağı kararlar geçmiş nesillerinkinden çok daha önemli, sizden sonraki nesillerin geleceğini belirleyecek kararlar olacak” dedi.
Üniversiteler de demokratik cumhuriyetlerin en önemli kurumlarındandır
Yaklaşan Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak sözlerine başlayan Mütevelli Heyet Başkanı Ali Rıza Doğanata, “Atatürk’ün hedeflediği yönetim tarzı demokratik cumhuriyettir. Üniversiteler de demokratik cumhuriyetlerin en önemli kurumlarındandır” dedi. İzmir Üniversitesi kurucusu, rahmetli Necdet Doğanata’nın hoşgörülü olmayı öğretirken Voltair’in “Düşüncelerinize katılmıyorum ancak onları ifade etme özgürlüğünüzü ölümüne savunurum” sözünü aktardığını hatırlatan Ali Rıza Doğanata, “Bu üniversitenin varlık amacı olan Atatürk’ün gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesine ulaşabilmek için çok çalışmak, aklımızı kullanmak ve her alanda önemli başarılara imza atmak zorundayız. Türkiye, stratejik olarak zor bir coğrafi konumda yer alıyor. Gelecek günlerde Türkiye’nin kaotik bir ortama gireceğini algılıyoruz. Bu nedenle aklını kullanan kişilere ihtiyacımız var. Demokrasimiz güçlendikçe refahımız artacaktır” diyerek sözlerini sürdürdü.
Türkiye’nin Ortadoğu stratejisi AB’ye umut oldu
Türkiye’nin son dönemde strateji değiştirerek Ortadoğu ve Balkanlara yönelmesinin kriz sonrası AB için de bir çıkış yolu olarak algılandığını ileri süren Balkır, “Ortadoğu ve Balkanlar ile istedikleri düzeyde ilişki kuramayan AB ülkeleri ve Amerika, yardım, eğitim desteği ve ticari ilişkiler aracılığı ile Ortadoğu ve Balkanlar ile kurduğu ilişkilerde Türkiye’nin yanında yer almanın kendileri için de faydalı olacağını düşünüyor” dedi. Balkır düşüncesini, “Türkiye’ye Erasmus aracılığı ile pek çok öğrenci geliyor ve şu an Türkiye’deki koşulların Avrupa’dan iyi olduğunu söylüyorlar. Şu an Türkiye’de pek çok Yunanlı akademisyen kendi ülkesinde iş bulamadığı için üniversitelerde çalışıyor” sözleri ile savundu.
Tam üyelik hayal
Avrupa’nın kriz sonrası kimlik bunalımına girdiğini ve İslamofobinin olağanüstü gelişmiş durumda olduğunu vurgulayan Balkır, “Bu yeni senaryo ile AB’nin Türkiye’ye uzunca bir süre tam üyelik teklif etmesi hayal. Eğer bir tarih vermek gerekirse, anlaşmalarda yapılacak düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda 2018 yılına kadar böyle bir adaylık beklenmemesi gerektiği düşüncesindeyim” dedi. Bu noktada Türkiye’nin AB ile bir pazarlık yapabileceğini dile getiren Balkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, dünya GSMH’sının ve ticaretinin yüzde 40’ının söz konusu olduğu Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşmasında masada Amerika ile birlikte yer alabilir. Türkiye, gündemde tam üyeliğin olmadığını ciddi olarak fark edip kendi gündemini belirleyebilir.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!