Çocuklar doğduğu andan itibaren kendilerini ifade etme şekli ağlamaktır.
Acıktıklarında, altları kirlendiğinde,
canları yandığında, uykusunu alamadıklarında….
Ve ebeveyn öz bakimini gerçekleştirerek sorunu çözümler.
İlk Gramer süreci (((24 ay) başladığında edimsel öğrendiği ağlama sürecine devam eder , çünkü kısa yoldan çözüme ulaşmayı keşfetmiştir :)
Ağlamak duygusal bir eylemdir .
Neden Ağlıyorsun!!
Ağlamalamadan konuş!!
Ağlaman bitsin öyle dinleyeceğim!!!
Ağlayınca çirkin oluyorsun!!
gibi söylemlerle olayı olumsuz komünikasyonla sonuçlandırılmamalı .
Ağlamasının bitmesini beklemeli ,duygularını anlayış gösteren temaslarda bulunmalı ve konsensüs sağlanmalıdır.
Müdahale edilmesi gereken durum davranışa sirayet eden agresyondur .
Oyuncaklarını fırlatma, etraftakilere vurma ,tükürme ,ısırma gibi davranışları kendini ifade edemediği için oluşturduğu ambiyanstır .
Kaos ortamında kontrolün ebeveynde olması sürecin sağlıklı ilerlemesini sağlar.
En kararsız anlarımız da , çocuklarımız aldığı kararı uygulamaya başlarlar :)
Bu sebeple net ve kesin bir ifade ile ve en önemlisi yüzümüzdeki mimiklerle söylediğimiz kelimelerin senkron olmasıdır .
Duygularla kendini ifade edemeyen çocuk bir sonraki aşamada olumsuz davranışlar gösterir.
Temel sorunu dinleyip çözüm için seçenekler sunup, net ve duygularını görmezden gelmeden ya da duygularını pekiştiren söylemlerde bulunmadan.. bir yol haritası erken çocukluk dönemini , ergenlik dönemini ve hatta partnerlerimizle olan ilişkimizi iyileştirebilir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!