Bu yıl Anneler günü konuşulmaya başlandığından beri elim kolum tutuldu sanki. Yazmak istedim her seferinde. Boğazımda düğümlendi yazıya dökeceğim cümleler. Çok zormuş anneyi kaybetmek, annesiz yaşamak.
Anneler gününde binlerce kilometre uzaklıkta da olsa sesini duyduğumda, bir güç aldığım annem vardı. Dualarını alırdım hep. Onun yaptıklarının yanında benim yaptığım hiçbir şey yoktu. O hep benden razı olduğunu, sevdiğini söylerdi. Oysa ben, onun övgülerine layık olmadığıma inanıyordum. 104 gün oldu sesine hasret yaşadığım Annemi kara toprağa teslim edeli.
Öğretmen arkadaşım Raci'nin annesini defin ederken Raci'nin mezardan çıkmak istemediğini, birlikte gömülmek istediğini tuhaf karşılamıştım. Annemi kaybettiğimde anladım Raci'deki anne sevgisinin ne kadar güçlü olduğunu. Cenazeye, binlerce kilometre uzakta olduğumdan yetişememiştim. Törelerimizde "ne kadar erken hakka kavuşturulursa, o kadar hayırlıdır" inancı ile cenaze erken defin ediliyor.
Keşkeler ile yaşamanın anlamsızlığına inananlardım ama keşke diyorum ölümden sonra bir şans daha verilseydi insana.
Babamı iki yaşımda kaybettim. Baba yokluğunu hissettirmeyen bir anneyi kaybetmek, ikisini birlikte kaybetmek gibi geliyor. Babasıza yetim, Annesize öksüz diyorlar galiba. Öksüz kalmak çok zor. Dünya kadar çevreniz, arkadaşınız, akrabanız, kardeşiniz olsun, annenin yerini tutmuyor. Onun değerini yaşarken anlamıyoruz. Kaybedince değerini çok iyi anlıyor insan. Ama iş işten geçiveriyor. Keşkeler yok... Yaşam kuralları acımasız. Giden geri gelmiyor çünkü.
Her zorlukta yanınızda olan, sizi kendinden daha çok seven ne dostunuz, ne kardeşiniz olur. Söylense de hikaye, latife. Olsa olsa kenedinden çok sizi sevecek o insan, annenizden başkası olamaz. Çıkar uğruna, kıskançlık duyguları ile çevrenizdekiler ile çatışabilirsiniz. Ama onlar yavrularını kırmak bile istemezler. Birazcık sitem etme hakları olmalı. Çocuk sahibi olsanız da anneler sizi korunmaya muhtaç çocuk gibi görürler. Babanızdan, eşinizden bile korumaya çalışırlar. Yüreklerine gömdükleri bu evlat sevgilerine karşı biz ne yapıyoruz?
Elin kızı kızı, elin oğlu oğlu gibi davranmadığı sürece anneler mutlu olamıyorlar. Bahanelere sığınıp annelerden uzak kalmanın acısını onu kaybettiğinizde anlarsınız. Çok hikayeler duyarım "Eşim annemi istemiyor" "İşlerim yoğun" sözleri, bahanelere sığınmaktan başka bir şey değil. Birde gördüklerimin duyduklarımın en acısı, annesini çevresine yakınlaştırmaktan utanan acımasızlık duygusu. Az da olsa karşılaştığım, duyduğum bu gibi duygulara sahip insanların olması, beni daha da üzüntüye iter.
Dokuz ay karnında taşıyan, yavrusunu beslemek için beslenmeye çalışan, çocuklarınızı büyüten, yanlışlarınıza rağmen babanızdan bile sizi koruyan bir annenin fedakarlığını çarçabuk unutmak insanlığa sığar mı? Ayakları altında olan cennete girmek kolay mı?
Annesinin duasını alan bir insanın sırtının yere gelmeyeceğine inanıyorum.
Annelerin "anneler gününü" kutluyorum.
Anneler gününde gününü kutladığınız bir anneniz varsa çok şanslısınız.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!