Karşıyaka’yı seviyorsan…

Karşıyaka’nın kalbi Hükümet konağının, yeniden inşası için, yazmaktan bıkmayacağım demiştim. Doğduğum ve doyduğum kente benim sorumluluğum var.

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın tekrar aday olup olmayacağını bilmiyorum daha. Ama 2024 Mart ‘ta yapılacak Yerel Seçim için siyasetin kazanı şimdiden ısındı. Karşıyaka Belediye Başkanlığı için aday adaylıklarını açıklayanlar, hatta seçim öncesi ziyaretlere başlayanlar oldu. İlk aday adaylığını AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanlığından istifa ederek aday adaylığını açıklayan Didem Keseli AK Parti’den. Karşıyaka Belediye Meclis üyesi, KARSAV Başkanı, Karşıyaka Belediye Başkan yardımcısı Ahmet Diker de Belediye Başkan yardımcılığından istifa ederek CHP’den aday adaylığını açıkladı. Birçok STK yöneticisinin de belediye başkanlığı, o olmazsa meclis üyeliği için kulisler yapıldığı aldığım duyumlar arasında. Aday adayların sayısı oldukça fazla olacak gibi gözüküyor. Birileri STK’leri adaylık için basamak olarak kullandığı gibi, sosyal projelere başarılı imzalar atan STK yöneticilerine de siyasi partilerden teklifler yapılacağı söyleniyor. Umarım ki sadece Seyir Tepesi’nden Karşıyaka’yı bilen birini aday gösterip, Karşıyakalı’ya seçtirme dayatılması yaşanmaz. O adaya da yazık ederler. Karşıyaka’nın sokaklarında ya kaybolsa, cep telefonun da şarjı bitip de navigasyonu çalışmazsa…

Benim derdim Jale, Hale, Ahmet, Mehmet değil.  İşini severek yapacak, sonuçlarına katlanacak ve en önemlisi işin mutfağından çıkan biri olması benim için önemli. Yaşanılır bir Karşıyaka için, “O yaka bu yaka, burası Karşıyaka” dedirtebilecek vizyona sahip bir aday. Öyle birini tanıyorum ki, onu ikna edebilseler de o aday olsa. Onun seçimde ciddi bir fark yaratacağını da iddia edebilirim. Maalesef o aday olmak istemiyor.  Sonuçta demokrasiyi sabah akşam dilinden düşüremeyenlerin, parti içi demokrasiyi çalıştırmadıklarına alıştım. Ve sürpriz adaylarla seçime girileceğinden de eminim.

Bunları kafa karıştırmak için yazmadım. Hükümet Konağının yenilenmesi bence çok önemli bir sorun. Kimler bu önemli soruna söylemlerinde yer verecek? Takipçisi olacağım. İktidarı, muhalefeti fark etmez. Önemli olan bir kamuoyu oluşturma, eskiyen binayı, dağılan Karşıyaka’nın kurumlarını bir araya getirecek, yaşlanmış Karşıyaka Hükümet Konağı binasındaki görevlileri deprem tedirginliğinden, Karşıyakalı’yı Buca, Alsancak, Yenişehir, Çiğli’ye gitmekten kurtaracak bir siyaset lazım.

Depremi yaşamayanlar çabuk unutuyor nedense. Canı yanan ise hiç unutamaz. Depremde ve depremden sonra kısa bir süreliğine Ahmed Arif’in "Nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim. Olmalı zaten, olmazsa insan olmaz yüreğim." Sözü çok kişinin dilinde oluyor işte.

Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür şunları söyleyip duruyor. "Kentlerimizi depreme dirençli hale dönüştürmeliyiz. Çünkü depremle mücadele etmek mümkün değildir. Depremi durduramayacağımıza göre ölelim mi? Eğer ölmeyeceksek, kentleri depreme dirençli yapacağız. Bu mümkün mü? Mümkün."

Görür hocam, Türkiye’de Afet Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini ilk defa veya ilk söyleyenlerden biri. Hocamın sözlerine kesinlikle katılıyorum.

Karşıyaka Tapu Müdürlüğü Alsancak’ta, Askerlik Şubesi Yenişehir’de, Adalet Sarayı’nın bina yetersizliğinden hukuk mahkemeleri Çiğli’de Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Buca’da. Sağlık, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, SGK, Tarım ve Orman Müdürlüğü, başka mahallerde.

Karşıyaka Adliyesinin Adliye Sarayına sığmadığı söyleniyor. Hukuk mahkemeleri, denetim serbestlikten sonra tüm adliyenin Bayraklı’ya taşınması bence an meselesi. Karşıyaka’yı seviyorsak bu projeye destek vermek lazım. İş işten geçmeden, bunu ilgili ve yetkili makamlara bildirmek hepimizin görevi. “Karşıyaka’da yaşamak bir ayrıcalık” lafta kalmasın.

Karşıya sınırları zaten küçüldükçe küçüldü. Arsa üretimi yok. Daha önce bazı mahaller Çiğli’ye bağlanmıştı. Şimdi dillerde dolaşan Mavişehir Çiğli’ye mi bağlanacak? Öyle bir şey, olmaz sanırım. Sabah akşam Karşıyaka’da olan Gümüşpala, Onur, Yamanlar …  Sakinleri. Buralar Bayraklıya bağlandı. Hangi mantıkla anlayabilmiş değilim. Bana göre bir referandum düzenlenip bağlanmak istedikleri ilçeyi,mahalle sakinlerine sormak lazım.

Milli Eğitim’de sistem yine değişiyor. Sınıf geçme zorlaşıyor. Üniversiteyi bitirip işsiz kalanlar için mi, yoksa yurt sorununa bir çözüm için mi düşünülmüş tartışılır. Bu konu sonraki yazılarda …

Son söz “Senin oyuna talip olan, sorununun çözümüne de talip olmalı” y.durmaz