Karşıyaka son dönemlerin şanslı günlerini yaşıyor bence. Aktif, halkla bütünleşen Karşıyaka'ya nasıl katkı sunabilirim düşüncesinde olan yöneticilerin varlığı beni umutlandırıyor doğrusu.
Karşıyaka'ya atanan Kaymakam Sadettin Yücel, Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Yiğit ve bazı kurum yöneticileri...
Bu güzel ekibe 30 Mart'tan sonra Belediye Başkanı olacağı kesin gözü ile bakılan Hüseyin Mutlu Akpınar katılacak. Akpınar'ı tanımıyordum. Geçenlerde eğitimcilerin uğrak yeri olan eski Öğretmenler Lokali'ne uğrarken gördüm. Siyasilere pek yakın durmam. Durmamamın nedeni de seçildikten sonra seçmeni unu- tanlara sıkça rastlamam. Köy muhtarı misali. Köyün birinde muhtarlık seçimi yapılır. Bir saat sonra sonuç açıklanır. Köyden birileri seçilen muhtardan bir teşekkür konuşması yapmasını ister. Muhtar alır mikrofonu eline "Ey köylü milleti. Bir saat önce ben de sizin gibi bir köylüydüm..." der.
Yıllarca seçilmesi için uğraş verdiklerime değil ulaşmak, basın danışmanlarına bile ulaşma güçlüğü çekenlerden biriyim. Çünkü o muhtarın dediği gibi, onlar da seçimden önce bizden biriydiler. Bazıları vardı ki değil onu eleştirdiğinizde, ona el pençe durmadığınızda bile yüz vermezlerdi. Onlardan aldıkları yüz ile şımaranlar da cabası. Neyse ki en büyük dostum Allah. Ve O beni hiçbir zaman namerde değil, merte de muhtaç ettirmedi. Ne başkanlardan, ne de milletvekillerinden bir beklentim olmadı. Olmuş olsaydı, asıl o zaman büyük hayal kırıklığına uğrardım. Akşam saatleriydi. Akpınar ile tanışmak için tokalaştığımda ellerinin dostça kenetlendiğini hissettim. Sevgi, dostluk, samimiyeti gördüm bakışlarında. Sevgili öğrencim Can Özlü'yü, Akpınar'ın basın danışmanı olarak görmek beni ayrıca sevindirdi. Gururlandırdı. CHP bence çok iyi bir seçim yapmış. Aday adaylığı başvurusu yapılsaydı, seçim daha mükemmel olacak, kırgınlıklar olmayacaktı. Akpınar'ın kırgınlıkları kısa sürede giderdiğini, Karşıyakalıların onu kucakladığını söyleyebilirim. Umarım 30 Mart'tan sonra değişime uğramaz ya da uğratmazlar.
Kaymakam Yücel'in makamına ne zaman gitsem misafirlerinin yanında oturduğunu gördüm. Halk ile bürokratları ile barışık, samimi, kabına sığmayacak kadar da aktif. Gelen vatandaşı geri çevirmiyor. Sorunlarını dinliyor... Öğle yemeğini zaman kaybı diye yemediğini öğrendim. Daha önce yazmıştım. Kaymakam bey Karşıyaka'ya iyi hizmetler yapacak diye. Karşıyaka jandarma komutanlığı kuruldu. Tarım İlçe Müdürlüğü kuruldu. PTT hizmeti daha geniş kitlelere ulaştırmak için şubeler açıyor. Onkoloji Tanı Merkezi, Toplum Ruh Sağlığı Merkezi kurulması için yer aranıyor. Karşıyakalı hayırseverler arsa bağışı yaparlar ise Karşıyaka'da ciddi sağlık yatırımları yapılacağına inanıyorum.
Büyük Şehirde Aziz Kocaoğlu ile Binali Yıldırım yarışı tam gaz. Yıldırım 1414 proje açıkladı. Bana göre İZKARAY, İzmir-İstanbul otoyolu, Çandarlı Limanı ve otogara metro en önemli proje. Bunların gerçekleşmesi bile İzmir'i uçurur. Çoğu kişi Binali Yıldırım'ı "Uzun adam", "Kumral devrimci" ve AK Parti'den ayrı tutuğunu, "hizmet adamı" olduğunu söylüyor. İzmir'deki AK Partililerin seçime dört elle sarılmaları! Atadıkları kurum yöneticilerinin yaptıkları hizmetlerin de kazanmada etkili olacağı belirtiliyor. Yıldırım ile büyükşehir kazanılmazsa da Yıldırım'ın ismi ile en az 10 yer kazanabilir. Aziz Başkan'a gelince, kazanacağına kesin gözü ile bakılıyorken, adaylık süreci sonrasındaki partiden ayrışmalar Kocaoğlu'nu zora sokabilir. Yerel seçimleri, söylendiği gibi "Güven oy- laması", "Referandum" olarak görmüyorum. Öyle olsaydı ilçe de A partisine, büyükşehirde B partisine oy verilmezdi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!