Bir kurban bayramını daha birlikte kutlayacağız. Kutlarken hepimizin iyi dilekleri, duaları olacak. İnşallah dilekler, dualar gerçekleşir.
Diyanet İşleri Başkanlığının “Kurbanlar Kardeşlik İçin” teması çok anlamlı.
Benim dileğim ve duam da ‘Bayram ailemiz için, kentimiz, ülkemiz, dünyamız için barış, kardeşlik, huzur getirsin.’
Benim bildiğim kurban kesilir ve dağıtılır. Kimileri sağ tarafını, kimileri 7 parçasını (işine yaramayan parçaları dağıtanları da gördüm.) kimileri ciğeri hariç tümünü dağıtır.
Kimileri ise kanı dışarı, eti içeri yapıyor. Bizzat şahit oldum, kestiği kurban etini kavurma yaparak ve dondurucuda saklayarak bütün yıl tüketenlere, kasapların önünde kıyma çektirmek için kuyruk oluşturanlara.
Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, canlı küçükbaş hayvanın kilogram fiyatı piyasada 17-19 liraya işlem gördüğünü, kurbanlık şartlarına haiz ortalama 45-50 kilogramlık küçükbaş hayvanın fiyatı 750-950 lira arasında değiştiğini belirtiyor.
Kurban bağışı için bir kurban bedelini( bir küçükbaş veya büyükbaşın 1/7 si için) İnsani yardım vakfı 620, Kızılay 735 (4 taksit), Diyanet İşleri Başkanlığı 850 ₺ açıklarken, süpermarketler koyun için 900-1200 ₺ Kasabın duvarında ise 1400 lira yazıyor.
Geçen yıl bize ( 5 hisse) 250 kilo çıkacağı söylenen dana 200 kilo çıktı. 1250 liralık hisseye karşı 40 kilo karkas et aldık. 250 liram o tanıdık adamda! Kaldı sayıyorum. Sadece etin güzelliğine dayanamayıp 2-3 kilosunu içli köfte için ayırdım, ayırmaz olaydım. Buzdolabının motoru yandı. Bayram da servis bulamadık. Bayram hazırlığı için doldurduğumuz dolaptaki malzemeleri, klimaları 24 saat çalıştırmaya karşı kurtaramadık. Sigorta 250 lirasını karşıladı. Bir defalık olsun kurban etinin bir kısmı bile nasip değilmiş.
Mahalle baskısı yüzünden olacak ki kimileri gücü yetmediği halde borç, harç kurban kesiyor.
Oysaki bir hadisi şerifte “Bera diyor ki “Hz. Peygamberi (SAV) hutbe verirken dinledim, şöyle buyurdu: “Bugün ilk işimiz, (bayram) namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur. (Buhari, İdeyn,3) (Kaynak; Diyanet İşleri Başkanlığı Web sayfası)
Buna göre kurbanın farz değil, sünnet olduğunu anlıyorum. Kimi de vacip diyor.
Etrafında fakir, ihtiyaç sahibi olan insanları tanımayanlar, kurban etini dağıtmak için zaman harcamayanlar/harcayamayanlar bağış yaparak dini vecibelerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Gerçekten bir parça ete ihtiyacı olan o kadar çok insan var ki. Bu bağışların onlara ulaştırılması kadar da güzel bir şey yok.
Kızılay Karşıyaka Başkanı Kamil Karadeniz’i yakından tanırım. Hayırseverler ile ilişkileri iyi olduğu kadar, ihtiyaç sahipleri ile de çok iyi. Birkaç ihtiyaç sahibini kendisine gönderdiğim de konserve kavurma verdi, diğer ihtiyaçlarını karşıladı. Vefat eden hayırseverlerin mezarlarını ziyaret ediyorlar, düzenlemeler yapıyorlar, bir de ekip olarak dualar okuyorlar.
Kamil Başkan’dan söz etmişken, Başkan bayramda Batı Afrika ülkesi Gine’de ihtiyaç sahiplerine ulaşacak.
İslam coğrafyasının 'hatırlanmayan' ülkesi olarak bilinen Gine; önemli pırlanta ve altın rezervine sahip, nüfusunun %70’i Müslüman ve açlıkla savaşan, Ebola salgını olan bir ülke. Emperyalist sömürgecilerin, orada sürekli etnik çatışmalar çıkarttığı, Afrika’nın en zengin ülkesi olma potansiyelini yok ettiği iddia ediliyor.
Kamil Başkan, Ginelilere Türk Kızılay’ını temsilen “Yalnız değilsiniz” diyecek.
Bu yaz Karşıyaka’da fazla kalamadım. Param yetiği kadar gezdim. Çok da iyi oldu. Beş dakikasını ayırmayanlara, bundan sonra günlerimi boşuna harcamamam gerektiğini öğrendim. Bir de vefalı dostluğun ölmediğini.
Bayram ailemiz için, kentimiz, ülkemiz, dünyamız için barış, kardeşlik, huzur getirsin.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!