İyi bir öğretmen en büyük şanstır Ben, bir gülüm, sen bahçıvan Çok açarsam eser senin, Mis kokarsam hüner senin, Ama birde soluversem Günah senin, günah senin öğretmenim.
Ben de diyorum ki; soldurma bu güzel gülleri öğretmenim. Soldurursan değil günah senin, cehennemliksin öğretmenim.
Çocukluğunda iyi bir öğretmene sahip olmak, yaşamın en büyük şansı olsa gerek. İlkokul öğretmenleri unutulmuyor. Beş yıl (şimdi 4 yıl) boyunca sınıf öğretmenleri öğrencinin geleceğini belirlemede büyük rol oynar. Öğrencinin kişiliğinin oluşmasında, davranışlarının şekillenmesinde modeldir. En fedakâr öğretmenler de ilkokul öğretmenleridir sanırım. Onlar okuldaki anne, baba, abla, teyzedir. Bu yüzdendir ki bir çocuk için yaşamın en büyük şansı; iyi bir öğretmene denk gelmesidir. Ortaokulda, lisede öğretmenlerin yüzlerce ergenlik çağındaki çocuklarla yaşamalarına ne demeli? Bu ülke de öğretmenler hep günahkâr oldu, kendini bilmez, kendini yetiştirmekten aciz yöneticileri koruyan politikacılar ve dayılar! Yüzünden. 27 yıl bu tür yöneticilerden ne çektiğimi bir Allah bilir, bir de ben bilirim. 2 Fakülte bitirmeme, işletme yüksek lisansı yapmama rağmen, 4 vakit namazımı kıldığım (Sabahları kalkamadığım için 4 vakit diyorum. Birileri namaz 5 vakittir bilgiçlik keyfini yaşamasın diye parantez içinde yazdım) orucumu tuttuğum halde bana “Komünist” diyerek, müdür yardımcısı bile yapmadılar. Bir de el etek öpmediğim için olsa gerek. Öğretmen olarak başladım, öğretmen olarak emekliye ayrıldım. Bu arada solcuyum diye de solcuyum geçinen kesimlerin de bir hayrı olmadı. Halkı için, hak için yaşamayanlarla işim olmadı, olmaz da. İsteğim, kavgasız, sömürüsüz bir dünya, yüreğinde Allah korkusu, merhamet, vicdan sahibi insanların olduğu özgür, mutlu bir toplum. Benim gibi düşünenlere kıymayın efendiler. Bu ülke için, dünya için iyi şeyler düşünenlere, sizin gibi düşünmüyorlar diye kıymayın. Sizin yanlışlarınızı alkışlayarak sonunuzu hazırlayanlara da kanmayın.
Karşıyaka’da mükemmel bir 24 Kasım yaşandı. Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreni güne güzel başlamanın habercisiydi. Herkes oradaydı. Daha sonra Ziya Gökalp Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte Karşıyaka Ortaokulu’nun hazırladığı “Benim adım öğretmen” sunumu harikaydı. Öğretmen çocuğu olan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar öğretmenleri unutmamış, güzel bir gece düzenlemişti. Davetiyelerin tek kişilik olmasını önce yadırgamıştım. Bursa’daydım, 24 Kasım’da öğretmen olan eşimi ve öğretmen arkadaşlarımı yalnız bırakamazdım. O güzel kareleri çekmeseydim kahrolurdum. Belediyeyi aradım. Sağ olsunlar beni de davet ettiler. Nezaketleri içinde teşekkür ediyorum. Eğlence başlamadan salon dolmuş sahnenin en uzak köşesinde yer bulmuştuk. Salonu görünce Karşıyaka’daki 2966 öğretmeni eşleri ile birlikte 6 bine yakın kişiyi ağırlamanın imkânsızlığını gördüm. 1200 kişi geleceğini bildirmişti ama geleni geri çevirmediler. Mavişehir Arena’daki ana salon yetmemiş, ikinci salon da açılmış yaklaşık 2000 kişiye mükemmel bir gece yaşatmıştı Başkan Akpınar. Serviste, çalışanların ilgisi de mükemmeldi. Başkan Akpınar’ın “Bir ülkede eğer polis sayısı, öğretmen sayısından fazla ise o ülkede sorun var demektir” sözüne içtenlikle katılıyorum. Eğitim, bir toplumun barışık yaşamasının en önemli göstergesidir. Konu eğitim ve öğretmen olunca bu yazıyı gazetemizin Aralık sayısı için sakladım. Bu yüzden de haber portalımıza başka yazı da yazmadım. Bir ay sonra da olsa yayımlanması benim için çok önemliydi.
Son söz “Herkesin hayatında; hatırladıkça sevdiği ve hatırladıkça sövdüğü biri vardır. Sen yerini biliyorsan sıkıntı yok.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!