Çok az kaldı. Önümüzdeki günlerde Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimini yapacağız.
Erken seçim kararı; kampanyalara fazla süre bırakmadı. Partiler, vakit kaybetmeden mitinglere başladılar. Prof. Dr. Nebi Sümer’in araştırmasına göre, oy verirken seçmenler, değerler sistemlerini göz önünde tutuyorlarmış genelde. Politik yelpazenin neresinde yer aldığımız, sosyal ve siyasal durum, dindarlık, ideolojiler, etnik köken, cinsiyet, muhafazakârlık vb. gibi çok sayıda etmen oy tercihini doğrudan veya dolaylı etkiliyormuş. Oy verme davranışının daha çok duygusal bir tercih olması, enteresan.
Duygusal aidiyetin en güçlü göstergesi; partiye bağlılık. Bu tip insanlarda oy tercihinin değişmesi zor. Ancak; krizlerin çıkması veya çeşitli çalkantılar nedeniyle memnuniyetsizliğin artması, partisine çok bağlı olmayan seçmeni başka kanallara yöneltebiliyor. Sonuçları; parti aidiyeti görece düşük, politik yetkinliği yüksek, kötü gidişata son verecek inanca sahip kişiler belirliyor. Kampanyalarda moral üstünlüğü olan, umut veren lider avantaj elde ediyor ve görece apolitik seçmen bu havaya katılıyor, genelde.
Bu pozitif söyleme sahip olan parti liderleri; negatif söylemlere ve karşı saldırılara da hazırlıklı olması gerekiyor. Özellikle muhafazakâr politikacılar; rakiplerini kötülük, pislik kaynağı olarak gösterip taraftarlarını konsolide etmeye çalışmaktalar. Bu tür negatif kampanyaların psikolojik süreçleri harekete geçirdiği de bir gerçek. Sayın Sümer’e göre; bunların sonucunda, güvenlik kaygısı artan seçmenlerde genelde mevcudu koruma eğilimi ortaya çıkarak onların değişime direnç göstermesine neden olmakta.
Sonuçta, liderlerin söylemlerinden çok, seçmen neye inanıyor, inandırılıyor, o önemli… Tabii ki tüm bunlar demokratik ortamda, eşit koşullarda olan bir seçim için geçerli. Yalnız bir de haksızlığa ve adaletsizliğe kızan vatandaşta vicdani tepkiyle oy verme ihtimali de var, tabii.
CHP’nin 240 sayfalık Seçim Bildirgesi; özet olarak “Adalet” diye başlıyor. İktidara hazırlanan bir partinin programı olarak, kısa-orta-uzun vadeli hedefler var. Başlıca 5 hedef ve program oluşturulmuş: Yüksek Katma Değerli Üretim, Kalkınma Kuşakları, İşletme ve Güç Birliği, Yüksek Ücret ile Büyüme Programı, Hakça Paylaşım Programı.
Eğitimin her kademesi de çok ayrıntılı ele alınıyor. Burada da öne çıkan başlıklar şöyle: İnsan Kaynakları Bakanlığı, İnsani Geliştirme Stratejileri, Bilgi Politikaları Kurumu, Gezici Okul Modelleri, Kent Enstitüleri, Türkiye Tasarım Enstitüsü.
Türkiye’mizin geldiği noktada, öncelikle ciddi bir restorasyona gerek duyulduğu, Seçim Bildirgesi’nin genelinde vurgulanıyor.
Bize gelirsek; umutlarımız yüksek, düşüncelerimiz güzel. Farklı ve güçlü bir rüzgar yakalandı. Haydi hayırlısı. İçin için, ince ince seviniyoruz. Görevimiz belli. Seçimde gidip oyumuzu vermek, oyumuza sahip çıkmak, umuda yol açmak.
Hepimize kolay gelsin.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!