Ülkemizin gündemi çok yoğun, sorunlar çözülemiyor, tersine daha da artıyor zaman geçtikçe. Bir kaosa doğru sürükleniyoruz. Adalet kavramının içi bu günlerde daha çok boşaldı. Savaş sınırda sürüyor. Ekonomi kötüye gidiyor. Ülkeyi yönetenler, sorunları çözüyormuş gibi yapıyor. Neyin ayak sesleri bunlar? Yoksulluk, yoksunluk, yolsuzluk, yasaklar, yalanlar. Nereye gidiyoruz? Ne yapmalı?
Biraz akıl, biraz da vicdan lütfen!
Bütün bunlar; partilerin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, işverenlerin ve herkesin ülkesi için ne yapabileceğini artık geç olmadan belirlemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Vatandaşlar hangi partiye girip çalışacaklarını belirlemeliler veya hangi sivil toplum örgütü ile bağ kuracaklarına karar verip bir an önce gerçekleştirmeliler. Herkes birilerini suçlamadan önce, kendi özeleştirisini yapmalı. Yargı, medya, sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları, üniversiteler, işveren kuruluşları, şirket yöneticileri, hepimiz öncelikle “bu konuda ben ne yapmalıyım” sorusunu kendimize sormalı ve gereğini yapmalıyız. Bu soruyu sormayıp da -son dönemde sıkça yapıldığı gibi- tüm yapılacakları tek bir siyasi partiden beklemenin, tüm eylemsizlikleri aynı siyasi partiye yüklemenin haksızlığı ve yetersizliği artık görülmelidir.
Sonuçta insanımızın sağduyusuna güveniyoruz, mutlaka bir çıkış yolu bulacaktır bu kargaşadan. Ben kendi üzerime düşeni kendimce yapıyorum, çalışıyorum ve yazıyorum.
Bu yazımda ise, kentimin geleceği ile ilgili yapılmış değerli bir araştırmanın sonuçlarını özetle -önceki yazımda kaldığım yerden- yazmaya devam etmenin gerekli olduğunu düşünüyorum.
VİZYON ÇERÇEVESİ
İZMİR’İN 3 FARKI
BÖLGE KENT- Ege Bölgesi ve Havzalar; Ege Bölgesinde geniş bir hinterlanda sahip olan kent; Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes havzalarının bereketi ile Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Afyon, Kütahya, Uşak kentleri ile bir “Bölge Kent”tir.
LİMAN KENTİ- Ticaret Yollarının Kesişimi; Konumu ve sahip olduğu altyapı ile önemli bir lojistik merkez olan İzmir, liman kapasitesi ile bölgesel hinterlandının denizyolu, demiryolu ve karayolu bağlantıları ile Avrupa, Ortadoğu ve Asya ülkelerine açılış noktasıdır. İzmir’in tarihteki liman ve ticaret kenti niteliği, kentlilik kültürünün de gelişmesini etkilemiştir. Bugün de İstanbul, Bursa, Manisa, Denizli, Aydın ve Muğla ile ulaşım olanakları, Organize Sanayi Bölgeleri, Serbest Bölgeleri, Uluslar arası Fuarı ve büyük bir limanın varlığı ticaretin gelişmesine katkı sağlayan önemli etkenlerdir.
KUTSAL ANTİK KENTLER-Medeniyetin Doğum Yeri; İzmir, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’na ve antik çağın metropolislerinden Efes, Bergama gibi önemli kentlere ev sahipliği yapmıştır; Antik çağın en önemli destanları İlyada ve Odesa’nın yazarı Homeros, diyalektik felsefe’nin kurucusu Heraklit gibi önemli insanları yetiştirmiştir. Bu antik kentler İzmir’in en çok turist çeken yerleridir.
İZMİR İÇİN 3 TEMA
BÖLGESEL DAYANIKLILIK - Güçlü Bölge; Ege Bölgesinin ekonomik, mekânsal ve sosyal olarak dayanıklılığını artırmak amacıyla, İzmir ve hinterlandında yer alan Aydın, Manisa ve Uşak kentleri öncelikli olmak üzere, Ege Bölgesi kentleri ve diğer büyük şehirler ile farklılaşan konu ve temalarda işbirlikleri kurgulanmalıdır.
TEMİZ KENT - Temiz Enerji; Sürdürülebilir enerji açısından önemli bir potansiyele sahip İzmir’de güneş, rüzgâr, jeotermal ve biyogazdan enerji üretimi konularına yatırım yapılmasının, gerekli altyapıların oluşturulmasının arttırılması gerekmektedir. Kentin gelişmesinde ekolojik sürdürülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi için de yeşil kent olma potansiyeline sahip İzmir’in yerleşme dokusunu sürdürürken, bu yerleşme dokusu içinde sosyal donatı eksikliklerini gidermek; kentte fosil yakıt kullanımıyla üretilen enerjinin tüketimini azaltmak için bina yapımı ve üretim faaliyetlerini en az enerji kullanacak biçimde yeniden şekillendirmek; kent içi ulaşımda toplu taşının payını sürekli artırmak ve sanayide yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak gereklidir.
YARATICI İŞBİRLİĞİ - Üniversite-Sanayi; Daha güçlü ekonomi ve yüksek yaşam standardı için İzmir’in üniversitelerin - sanayi sektörleri ile yaratıcı işbirliği içine girmesi gereklidir. İşbirliği; Tasarım, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir enerji, bilişim temalarını ön plana almalıdır. Mevcut üniversite sanayi arayüz kuruluşlarının iyileştirilmesi ve sayılarının artması sağlanmalıdır. Üniversite ve işletmelerdeki araştırma çalışmalarının ekonomik değere dönüşmesi desteklenmeli ve İzmir’de tasarım alanında kapasite, farkındalık ve talep arttırılmalıdır.
İZMİR İÇİN 3 STRATEJİ
KALKINMA - Kentsel koalisyon: Lojistik ve ticaret anlamında önemli bir konumda bulunan İzmir, gelişen bölge sanayisi içerisinde de aktif rol oynamaktadır. Ege Bölgesi içinde bu konuda da ilk sırada yer alan İzmir’in potansiyelinin etkin ve verimli kullanılması için çalışmalar gerçekleştirilmesi ve aktif hale getirilmesi için gerekli altyapıların oluşturulması gerekmektedir. Yakın mesafede olmaları nedeniyle İzmir’in metropol alt merkezlerini oluşturan Aydın ve Manisa gibi sanayi kentleriyle yakın ilişki içerisinde bulunulmalı, yenilenebilir enerjiyi aktif hale geçirecek yatırımlar yapılmalı, kırsal ekonominin çeşitliliğinden yararlanılmalıdır.
DÖNÜŞÜM- Yaşam Kenti: Türkiye ortalamasından yüksek bir nüfus yoğunluğuna
sahip olan İzmir’de, ekonomik gelişmeler doğrultusunda yıldızı parlamaya başlayan bölgelerin analizlerinin iyi yapılıp buna yönelik çözümlemelere gidilmesi gereklidir. Birinci derece deprem bölgesi olması nedeniyle gelecekte oluşabilecek yıkımlara
karşı önlemler alınmalı ve eski kent merkezinin önemini yitirmesi doğrultusunda yapılması gereken kentsel dönüşümler, sağlıklı şekilde gerçekleştirilmelidir.
Aynı zamanda her kesimden insanın kaliteli konutlara erişiminin kolaylaştırılması ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilmelidir. İzmir’in önemli bir sanayi şehri olması dolayısıyla sanayi yerlerine yakın yerleşimlerde yaşanan hava ve çevre kirliliklerinin giderilmesi için altyapı çalışmaları yapılmalıdır.
BÜTÜNLEŞME - Kent, Kır ve Kıyı dengesinin sağlanması: Bu dengenin sağlanması İzmir’in yaşam kalitesini artıracak ve yerel potansiyele uygun ekonomik çeşitliliği sağlayacaktır. Merkez ve ilçeler arasındaki ulaşım bağlantıları ve kırsal ulaşım altyapısı güçlendirilmeli, girişimcilerin finansmana erişim olanakları iyileştirilmeli, tarım, eko-turizm, doğa turizmi, köy pansiyonculuğu, otantik ve katma değeri yüksek el sanatları, yerel ürünler gibi ekonomik faaliyetler desteklenmelidir. Ayrıca kırsal nüfusu kent nüfusuyla bütünleştiren, aralarındaki diyalogu güçlendirecek, her yaş grubundan kitlelerin dâhil olabileceği etkinlik ve projeler uygulanmalıdır.
Sürecek…..
(*) İzmir iline ait çalışmalar,”Kentsel Strateji’ tarafından geliştirilen kapsam ve içerik çerçevesinde, A. Faruk Göksu ve Sıla Akalp’in Stüdyo 33’te verdiği eğitimler sonucunda, Ezgi Madran tarafından hazırlanmıştır.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!