ANA SAYFA > Yazarlar > Sevgi Molva > İnsan mıyız, değil miyiz? İşte bütün mesele bu

İnsan mıyız, değil miyiz? İşte bütün mesele bu

SevgiMolva
Sosyal Medya :
23 Nisan 2019, Salı 14:01
2185 kez okundu

İnsan, insan olduğunu soluk alıp vermesiyle değil, insanlık ahlakıyla, insanlık vicdanıyla, insanlık adaletiyle anlar. Bu değerler bir insanda yoksa o gereksiz bir varlıktır.

“İnsanca davranmak nedir?” dersek, şu ifadeler çıkar karşımıza: Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, insanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi, insanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi, insanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma.

Ahlak ise, güncel anlamda; toplum içinde kişilerin uydukları davranış biçimleri ve kurallardır, iyi ile kötü arasındaki niyet, karar ve etkinlik farklılığıdır. Halk arasında ahlak, doğru ve haklı olan zorunlu davranış biçimidir. Genel bir görüş olarak bakıldığında ise “üzerinde uzlaşılan, bireyler arası kurallar” anlamındadır. Bireylerin doğru ve yanlışı belirleme ölçüsü olan ahlak; felsefi sorgulamalarda daha çok “etik” adıyla kullanılır.

Adalet kavramını ise derinden incelemek gerek günümüzde.

Sözcük olarak, hak yememek, dengede olmak, ölçülülükten ayrılmamak, insaflı olmak, doğru yoldan sapmamak gibi anlamlara gelmektedir. Adaletin gerekliliği konusunda bütün insanlık aynı görüştedir. İşin ilginç yanı, zalimler bile adalet isteyebilmektedirler. Adalet, sosyal bir varlık olan insanın, toplumda insanca yaşayabilmesi için gerekli olan ilkelerden birisidir. Adalet, hem insanın olay ve olguları anlama biçiminde, hem de tutum ve davranışlarında etkili olan; yüksek güven kültürünün yaratılmasına ve kalıcı olmasına öncülük eden bir ilkedir. Adaleti, bireysel ve toplumsal ilişkilerde dengeli olmak, her şeyi yerli yerine koymak, insaflı olmak, her şeye layık olduğu kadar değer vermek, haklıya hakkını, suçluya cezasını vermek şeklinde de tanımlamak mümkün. Yansızlıktan daha ileri olan, “adaletli” olmaktır.  Yöneticiler, adalet duyarlılığından yoksun oldukları takdirde, toplumu umutsuzluğa sürükleyip insanlığın geleceğini karartabilirler.

Adalete en çok ihtiyaç duyulan alanlardan birisi yargıdır. Yargının adalet dağıtamaması, ya da adaleti geciktirmesi toplumda kaosa yol açar. Devletlerin bekası, idarecilerin ve yargıçların adaletli olmaları ile doğru orantılıdır. Her insan, yaradılışı gereği adalet konusunda bir kök bilince sahiptir. Bir başka ifadeyle, insan hayatın doğal akışı içerisinde, neyin adalete uygun olup olmadığını bilir. Adalet kavramının, hem dinin, hem de aklın ortak ilkelerinden olmasının anlamı da bu olmalıdır. Ancak, adaletin ne olduğunu, hangi davranışın adil olacağını bilmek, adaleti gerçekleştirmek anlamına gelmez. İşte tam da burada, yasalar, ahlak ve din devreye girer. Bu üçlü yaptırım, toplumsal hayatın yaşanabilir olmasının en alt koşullarını sağlar. Kendisine saygı duymayan, insan olmanın en büyük onur olduğunun farkında olmayan bazı kimseleri bu üç süzgeç de dizginleyemeyebilir.

 

Öyle ise, adalet gibi evrensel bir ilkenin yeterince etkin olabilmesi, bireyin insan olma onurunun bilincinde olmasına bağlıdır. Bireyin vicdanında ahlak anlayışında yer etmeyen adalet, yasalarla sağlanamaz. Aslında dinin de yapmak istediği tam olarak budur. Bir ahlâkî değer olarak adalet içselleştirildiği zaman, insan, öncelikle kendisine karşı dürüst olmayı öğrenir; kendisini kandırma hastalığından kurtulur.

 

Daha güzel bir ülkede yaşamak istiyor muyuz? O halde herkes kendine şunu sormalıdır. Ben ahlaklı vicdanlı şerefli adil bir insan mıyım? İnsan mıyım, değil miyim? Hepimiz bu toplumda insan olabilmeyi ve bunu korumayı başarmalıyız. Ne yapılırsa yapılsın zor da olsa geç de olsa insan ahlakı / şerefi / adaleti / onuru / vicdanı;  mutlaka sonunda kazanacaktır. Kazanacaktır, çünkü her yerde her koşulda sonunda hep doğru kazanmıştır.

Yazıyı Özdemir Asaf’ın kısa şiiri ile bitirelim.

İnsansız adalet olmaz

Adaletsiz insan olur mu?

Olur, olmaz olur mu!

Ama, olmaz olsun…


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

13.12.2024 Hayaller ve gerçekler

08.09.2024 Biz ne yapıyoruz?

29.07.2024 Yeni Dünya

17.05.2024 ''Aslında her şey kurtuluşun başlangıcıydı''

07.03.2024 Kadınlar

12.01.2024 2023-2024

27.12.2023 Yeni yıl

14.12.2023 Yerel Seçimler - Halkçı Belediyeler - Yaşanabilir Kentler

09.11.2023 10 Kasım

27.10.2023 100.Yıl

18.05.2023 19 Mayıs

24.02.2023 Hüzün

30.12.2022 2023

29.06.2022 Anları yaşamak

24.04.2022 Umut

06.03.2022 Kadınlar

13.02.2022 Haklarımız

31.01.2022 Selam olsun

26.12.2021 Bir tohum yeşeriyorsa

11.11.2021 Kayıplarımız

19.05.2021 Şu an ya da hiçbir zaman

23.04.2021 Akıl ve düşünce

09.03.2021 8 Mart

14.02.2021 5 Sorun

30.12.2020 Umut da umut

30.11.2020 Yüzleşme

29.10.2020 Günden kalanlar

09.09.2020 Bilgi çağı

29.08.2020 30 Ağustos Zafer Bayramımız

30.07.2020 İstanbul Sözleşmesi

30.06.2020 Nefes alamıyoruz!

19.05.2020 Sorumluluk

23.04.2020 Yeniden başlamak

03.03.2020 Kadınlar

31.01.2020 Başarı

30.10.2019 Yaşamak

09.09.2019 Zorba

30.07.2019 Can Yücel "Şiir insan"

08.03.2019 Biz; Her birimiz İzmir’iz

21.01.2019 Vizyon ve başkan

07.01.2019 Yılbaşı

07.01.2019 Sosyal Demokrat Belediyeler

07.01.2019 Eğitim ve düşünme

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Kadın

07.01.2019 Yapay zeka

07.01.2019 Bir yılı daha devirdik

07.01.2019 Demokrasi ve Cumhuriyet

07.01.2019 ''Ahlak'' kavramı

07.01.2019 Cumhuriyet kadını

07.01.2019 Uygarlık

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Kitap üzerine...

07.01.2019 Canımı yakma

07.01.2019 Sevgi üzerine

07.01.2019 Mutluluk üzerine

07.01.2019 Yavaş intihar

07.01.2019 Gidiyor

07.01.2019 Cumhuriyet!..

07.01.2019 Barış Barış Barış

07.01.2019 Kaos

07.01.2019 Yaşanabilir kentler...

07.01.2019 Büyük insanlık

07.01.2019 Kent ve Dönüşüm - çözüm

07.01.2019 Kent ve dönüşüm

07.01.2019 62'den tavşan yapardık...

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Direniş!..

07.01.2019 Hep beraber

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -4-

07.01.2019 İzmir’in Vizyonu ne olmalı-3

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -2-

07.01.2019 İZMİR’in VİZYON PLANI

07.01.2019 Seçim...

07.01.2019 Doğrusu...

07.01.2019 ZOR!

07.01.2019 NE OLUYOR?

07.01.2019 ENGELLERİ KALDIRMAK (ENGELSİZ MİMARLIK)

07.01.2019 NEREYE ARKADAŞ?..

07.01.2019 KARŞIYAKA BULUŞMASI

07.01.2019 SİMGE KENT

07.01.2019 30 AĞUSTOS 1922

07.01.2019 HAYDİ!..

07.01.2019 ''AKLA ZARAR''

07.01.2019 ŞU SON GÜNLERDE...

07.01.2019 KARŞIYAKA'DAN BALKANLAR'A BİR "MERHABA"

07.01.2019 ZAMAN DARALIYOR

07.01.2019 GÜVENLİĞİMİZ

07.01.2019 POLİTİKA

07.01.2019 CİNSİYET EŞİTLİĞİ

07.01.2019 BİLİM ve AKIL

07.01.2019 ULAŞIM

07.01.2019 BARIŞ

07.01.2019 DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ

07.01.2019 EXPO (Dünya Sergisi)

07.01.2019 AYAK İZİ

07.01.2019 EN YAKIN CENNET...

07.01.2019 SÖZ KONUSU KARŞIYAKA İSE...

07.01.2019 MAYIS ÇIĞLIĞI

07.01.2019 DOĞRU, YANLIŞ


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?