ANA SAYFA > Yazarlar > Sevgi Molva > Demokrasi ve Cumhuriyet

Demokrasi ve Cumhuriyet

SevgiMolva
Sosyal Medya :
07 Ocak 2019, Pazartesi 17:53
3134 kez okundu

“Demokrasi bir yaşam biçimi, Cumhuriyet ise yönetim şeklidir” diye tanımlanıyor en kısa olarak, kitaplarda. Cumhuriyetimizin 94 yılı doluyor bu hafta. Demokrasi ve cumhuriyet arasında büyük fark var. Halbuki hala bu konu çok karıştırılabiliyor. Sokaktan geçen insanlarımıza bu fark sorulsa, tam cevap alınması oldukça zor.

Aşağıdaki açıklamalara çeşitli yazılarda rastlanıyor:

Demokrasinin hayatımızda eşitlik, özgürlük, siyasi partiler gibi birçok uygulama alanı var. Demokraside herkesin düşüncesi alınarak kararlar alınır ama bunu uygulamak günümüzde pek mümkün olmadığı için demokrasiyi de tamamen uygulamak zor aslında. Cumhuriyette halkın seçtiği kişiler devleti yönetirler. Cumhuriyet bir siyasi rejimdir. Demokrasi ise siyasi gücün, rejime bakılmaksızın nasıl kullandığıyla ilintilidir. Demokrasi demek; karar organlarının, kararları alırken çoğunluğun isteklerini göz önünde bulundurması, öncelemesi, ancak bunu yaparken de azınlıkların temel hak ve özgürlüklerine gölge düşürmemesi, zarar vermemesi anlamına gelmekte.

Demokrasi aynı zamanda eşitliği ve kendi tanımı içerisinde adaleti de destekleyen bir yapıdır. Bu tanımlamalardan yola çıkarak “her cumhuriyet demokrasi midir ?” diye sorulabilir. Tabii ki hayır. Çünkü her ne kadar cumhuriyet rejiminde seçimle iş başına gelme olsa da, en başta bu seçim demokratik şartlarda gerçekleşmiyor olabilir.  Bunun yanı sıra, seçimle başa gelen yönetim, halkın isteklerini göz ardı edip, baskıcı bir rejim kurabilir. Bu durumda rejim “cumhuriyet” olmasına rağmen sistem “demokratik” değildir.

Bir diğer açıdan, “her demokrasi cumhuriyettir” de denilemez. Meclis faaliyetleri demokratik olabileceği gibi, anti-demokratik unsurlar da içerebilir. Diğer taraftan, seçimle iş başına gelmeyen bir meclisin ise, halkın isteklerini göz önünde bulunduran, çoğunluğun isteğini dikkate alan ve azınlık haklarını koruyan demokratik bir performans göstermesi de mümkündür.

………..

Bütün İslam dünyasının batının sömürgesi olduğu bir dönemde, -çok haklı nedenlerle- emperyalistlere karşı gerçekleştirilen “Kurtuluş Savaşı”yla, ilk İslam Cumhuriyeti, bu topraklarda Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları öncülüğünde kuruldu.

Büyük Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşının askeri ve politik lideridir. İslam dünyasına getirilen laiklik fikri, ulusal bir dil yaratılması, eğitimin ve bilimin evrensel boyutlara getirilmesi, mucizelerin devamıdır.

Bugün gelinen noktada ise, Türkiye’deki rejimi, batı uygarlıkları düzeyine çıkaracak bir model olmaktan uzaklaştırıp, tam tersi sefalete ortak yapma programı gündemde. Cumhuriyeti saptıran, politik kargaşayı yaratan dış nedenlerin de aranması gerekli tabii.

Şu soru sorulabilir: Çağdaş teknolojilerle, ortaçağ yobazlığı arasında mı kaldık biz? Öyle ise, “çağdaş uygarlık” tanımını yeniden yapmalıyız, demek ki. Hepimiz önce bu kavramı anlamalı ve anlatmalıyız. Sahip olmak istediğimiz, ama dış destek almaksızın üretemediğimiz otomobil, telefon, bilgisayar, televizyon gibi teknoloji ürünlerin yaşamımızda çok önemli bir yeri var. Çok çeşitli ürünün yer aldığı bu büyük pazarda ise genelde orta çağdan kalma zihniyet taşıyan tam uygarlaşmamış tüketen niye tükettiğini bilmeyen  insanlar dolaşıyor. Bizler, dünya ile birlikte mi yoksa köle gibi mi yaşamak istediğimizi sorgulamak durumundayız.

Demokrasi, düşünce özgürlüğü, bilim, sanat, öğrenim özgürlüğü, insan hakları ve bu değerlere dayalı bir toplum tanımı bizi çağdaşlık ölçülerine yaklaştırabilir. Sonunda üretime dönüşecek gelişmiş bir teknoloji de gerekli tabii ki.         

Neler yapılması gerektiği konusunda ise kitleleri bilgilendirmek için; irade, sorumluluk cesaret, bilgi, emek ve işbirliği lazım bizlere. Bunun için, insanlık inancına, insanlık sevgisine dayalı,  bilimsel bir mücadele gerekiyor. Aydın insanların sorumluluğu; halkın uyanabilecek  bölümünü, anlayacağı dilde ve her yolu deneyerek  aydınlatmak olmalıdır.

Özetle; akıllı olmak gibi bir zorunluluğumuz var. Çünkü artık bu bir yaşam savaşıdır.

Ülkemizde insanlarımızın, çağdaş, demokratik, özgür bir şekilde ve huzurla yaşayacağı günlerin bir gün geleceğine olan inançla, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94.Yılı hepimize kutlu olsun.


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler

13.12.2024 Hayaller ve gerçekler

08.09.2024 Biz ne yapıyoruz?

29.07.2024 Yeni Dünya

17.05.2024 ''Aslında her şey kurtuluşun başlangıcıydı''

07.03.2024 Kadınlar

12.01.2024 2023-2024

27.12.2023 Yeni yıl

14.12.2023 Yerel Seçimler - Halkçı Belediyeler - Yaşanabilir Kentler

09.11.2023 10 Kasım

27.10.2023 100.Yıl

18.05.2023 19 Mayıs

24.02.2023 Hüzün

30.12.2022 2023

29.06.2022 Anları yaşamak

24.04.2022 Umut

06.03.2022 Kadınlar

13.02.2022 Haklarımız

31.01.2022 Selam olsun

26.12.2021 Bir tohum yeşeriyorsa

11.11.2021 Kayıplarımız

19.05.2021 Şu an ya da hiçbir zaman

23.04.2021 Akıl ve düşünce

09.03.2021 8 Mart

14.02.2021 5 Sorun

30.12.2020 Umut da umut

30.11.2020 Yüzleşme

29.10.2020 Günden kalanlar

09.09.2020 Bilgi çağı

29.08.2020 30 Ağustos Zafer Bayramımız

30.07.2020 İstanbul Sözleşmesi

30.06.2020 Nefes alamıyoruz!

19.05.2020 Sorumluluk

23.04.2020 Yeniden başlamak

03.03.2020 Kadınlar

31.01.2020 Başarı

30.10.2019 Yaşamak

09.09.2019 Zorba

30.07.2019 Can Yücel "Şiir insan"

23.04.2019 İnsan mıyız, değil miyiz? İşte bütün mesele bu

08.03.2019 Biz; Her birimiz İzmir’iz

21.01.2019 Vizyon ve başkan

07.01.2019 Yılbaşı

07.01.2019 Sosyal Demokrat Belediyeler

07.01.2019 Eğitim ve düşünme

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Kadın

07.01.2019 Yapay zeka

07.01.2019 Bir yılı daha devirdik

07.01.2019 ''Ahlak'' kavramı

07.01.2019 Cumhuriyet kadını

07.01.2019 Uygarlık

07.01.2019 Sanat

07.01.2019 Kitap üzerine...

07.01.2019 Canımı yakma

07.01.2019 Sevgi üzerine

07.01.2019 Mutluluk üzerine

07.01.2019 Yavaş intihar

07.01.2019 Gidiyor

07.01.2019 Cumhuriyet!..

07.01.2019 Barış Barış Barış

07.01.2019 Kaos

07.01.2019 Yaşanabilir kentler...

07.01.2019 Büyük insanlık

07.01.2019 Kent ve Dönüşüm - çözüm

07.01.2019 Kent ve dönüşüm

07.01.2019 62'den tavşan yapardık...

07.01.2019 Seçim

07.01.2019 Direniş!..

07.01.2019 Hep beraber

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -4-

07.01.2019 İzmir’in Vizyonu ne olmalı-3

07.01.2019 İzmir'in vizyonu ne olmalı -2-

07.01.2019 İZMİR’in VİZYON PLANI

07.01.2019 Seçim...

07.01.2019 Doğrusu...

07.01.2019 ZOR!

07.01.2019 NE OLUYOR?

07.01.2019 ENGELLERİ KALDIRMAK (ENGELSİZ MİMARLIK)

07.01.2019 NEREYE ARKADAŞ?..

07.01.2019 KARŞIYAKA BULUŞMASI

07.01.2019 SİMGE KENT

07.01.2019 30 AĞUSTOS 1922

07.01.2019 HAYDİ!..

07.01.2019 ''AKLA ZARAR''

07.01.2019 ŞU SON GÜNLERDE...

07.01.2019 KARŞIYAKA'DAN BALKANLAR'A BİR "MERHABA"

07.01.2019 ZAMAN DARALIYOR

07.01.2019 GÜVENLİĞİMİZ

07.01.2019 POLİTİKA

07.01.2019 CİNSİYET EŞİTLİĞİ

07.01.2019 BİLİM ve AKIL

07.01.2019 ULAŞIM

07.01.2019 BARIŞ

07.01.2019 DÖNÜŞÜM KAÇINILMAZ

07.01.2019 EXPO (Dünya Sergisi)

07.01.2019 AYAK İZİ

07.01.2019 EN YAKIN CENNET...

07.01.2019 SÖZ KONUSU KARŞIYAKA İSE...

07.01.2019 MAYIS ÇIĞLIĞI

07.01.2019 DOĞRU, YANLIŞ


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?