NE DESEK BOŞ, CANIM BİR ŞEY YAZMAK İSTEMİYOR.
TELGRAFHANE
Uyumayacaksın
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Çünkü sen artık o sen değilsin
Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin
Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketin hali
Düzelmeden dünyanın hali
Gözüne uyku giremez ki...
Uyumayacaksın
Bir sis çanı gibi gecenin içinde
Ta gün ışıyıncaya kadar
Vakur metin sade
Çalacaksın.
1952
Melih Cevdet ANDAY
xxx
Tam bağımsızlığımızı kazanmak yolunda yapılan, dünyanın en haklı mücadelelerinden birisidir İstiklal Savaşı. Bu mücadelenin içinde de çok önemli bir noktadır 9 Eylül 1922 yılında gerçekleşen İzmir’in kurtuluşu. Bu olay savaşın fiilen bitmesine çok yakın zamanda gerçekleşmiştir.
“Ey özgürlük”.
Neler neler gördü yaşadı bu topraklarda insanlar, ne acılar çektiler. Bu vatanın her noktasının değerini çok iyi bilmeliyiz ama “Artık savaş istemiyoruz”.
Bertol Brecht demiş ki; “Bir doğa yasası değildir savaş, barışsa bir armağan olarak verilmez insana. Savaşa karşı barış için, savaşanın önünde dikilmek gerek, “biz yaşamayı seçiyoruz” demek gerek”.
Bir İngilizce deyim var; ”less is more” Dilimizdeki karşılığı olarak, “daha az; daha çoktur “ diyebiliriz. Çok az sözcük kullanılarak, çok fazla şeyin anlatılabildiğini, Mustafa Kemal Atatürk’ün aşağıdaki ünlü deyişinde de görürüz.
“Yurtta Barış, Dünyada Barış”
Barışın önemini ve felsefesini çok az sözcükle, çok derin anlatmıştır Atamız.
Barış kelimesinin genel anlamı; düşmanlığın olmaması olarak kabul ediliyor. Başka bir anlatımla kötülükten, kavgalardan, savaşlardan kurtuluş, uyum, birlik, bütünlük, sükunet, sessizlik, huzur içinde yaşamak olarak da tanımlanabiliyor.
2. Dünya savaşı; 1 Eylül1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgali ile başladı. Acımasız, kirli ve kanlı savaşın başladığı bu gün; daha sonra “Dünya Barış Günü” olarak kabul edilip kutlandı. Özgürlük ve demokrasi kavramının arkasına gizlenen egemen güçler, enerji kaynaklarını veya stratejik noktaları ele geçirmek gibi birtakım emellerle, savaşı hep öne çıkardılar.
Bir grup insan bunu kısmen engellemeye çalıştı.
Dünya Barış Konseyi (World Peace Council); kurulduğu 1949 yılından beri barış, silahsızlanma, küresel güvenlik, ulusal bağımsızlık, ekonomik ve sosyal adalet, gelişim, çevrenin korunması, insan hakları, bağımsızlık mücadelesi veren halklarla dayanışma için kurulmuş olup, emperyalizme karşı mücadele etmektedir.
Derneğin kurucu başkanı Frederic Joliot-Curie'nin "Barış herkesin işidir" sözünü kendine ilke edinen Konsey, dünyanın pek çok ülkesinde bulunan barıştan yana örgütlerin federasyonudur. Türkiye'de faaliyet gösteren Barış Derneği; Dünya Barış Konseyi üyesidir.
Norveç asıllı ünlü barış aktivisti Johan Galtung; “Eşitsizlikler ve adaletsizlikler, toplumda şiddete zemin hazırlar. Bunlar sürdükçe, barışı temin etmek çok güçtür, halkın derdini hissiyatını mutlak anlamak gerekir” demiş.
Biz de tarihin bu çok zor anında ve bu noktada yüksek sesle haykıralım artık;
“Eşitlik istiyoruz, Adalet istiyoruz, Barış istiyoruz.
Bu topraklarda biz artık yaşamayı seçiyoruz”.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!