Kaf Kaf rüzgarı arkasına aldı

Karşıyaka Elazığspor karşısında sahaya, sezonun başından beri en kritik maçı oynadığının bilinciyle çıktı. Tüm oyuncular ve teknik heyet bu maçı kazanamazlarsa lig yarışından iyiden iyiye kopacaklarının farkındaydı. Lider karşısında verilecek ciddi sınavın havası hafta içerisinde yapılan idmanlarda bile oyuncular üzerindeki etkisini gösteriyordu.

Kemal hoca bu maçta kadroda yaptığı küçük değişikliklerle sezon başından beri Karşıyaka’nın yoluna taş koyan iki önemli soruna çözüm buldu. Dinamizm ve orta sahanın yumuşaklığı.

Sezon başından beri sık sık değindiğim bu iki konu bir türlü çözüme kavuşmamış, Karşıyaka ardı ardına ciddi puanlar kaybederek ligin son sıralarına doğru ilerlemişti. Orta saha merkez ikilisinin Zeki ve Tugay’dan kurulması, takımın mücadele gücünü gözle görülür bir şekilde arttırdı. Bu ikili ligin başlarında birbirlerinin alternatifi gibi gözüküyordu ama bu maçta üstlerine düşeni en iyi şekilde yerine getirdiler ve iyi bir ikili olabileceklerini gösterdiler. Necati’yle Ömercan’ın yer değiştimesi de önemli bir hamleydi. Bu hamleyle orta sahanın merkezini daha dinamik bir oyuncu desteklemeye başladı. Her ne kadar Necati tam bir kanat oyuncusu olmasa da arkasında Çağlar gibi hücumcu bir bek olduğu için bu durum büyük bir sıkıntı yaratmıyor. Diğer yandan Mehmet Eren’in yedeğe çekilip Tayfun’un iyiden iyiye kadroya monte edilmesiyle de takım daha dinamik bir oyun oynamaya başladı. Mehmet Eren çok tecrübeli ve kalitesi tartışılmayacak bir isim fakat takımlar kurulurken tecrübeli oyuncularla takımın geri kalanı arasında belirli bir denge kurulması gerekir. Karşıyaka’da aynı anda Necati, Gökhan, Mehmet gibi tecrübeli isimlerin sahada olması teknik kaliteyi arttırsa da takımın dinamizmini ve mücadele gücünü gözle görülür bir şekilde azaltıyordu. İlerleyen haftalarda da Mehmet Eren oynayacaksa Necati ve Gökhan ikilisinden en azından birinin yedeğe çekilmesi ve takım içerisinde bu dengenin korunması gerekiyor.

Küçük hatalar

İstekli oyunuyla rakibini baskı altına alan Karşıyaka, maçın ilk yarısında güzel bir oyun oynadı fakat oyuncuların zeminin durumunu doğru değerlendirememiş olması, uzun süre takımın tam anlamıyla istediği oyunu oynamasına engel oldu. Yanlış krampon tercihi az kalsın Karşıyaka’nın daha maçın başlarında kalesinde goller görmesine sebep olacaktı. Kadrosunda bu kadar fazla tecrübeli oyuncu bulunduran bir takımda, böyle küçük hataların yapılmaması gerekiyor.

Yeşil Kırmızılı ekip 26. dakikada Necati’nin attığı golle ilk yarıyı önde kapatmış ve daha sonra tehlike pozisyonlar da yaratmış olmasına rağmen, ilk 45 dakikadan maksimum verim elde ettiğini söylemek güç. İlk yarıda kuvvetli rüzgarı arkasına alan Karşıyaka’lı futbolcuların vurduğu toplar, normalin iki katı daha hızlı gitti. Bunu Necati’nin attığı golde de, daha sonra ceza sahasının dışından atttığı rakibini bayıltma seviyesine getiren şutunda da gördük. Eğer ilk yarıda dışarıdan daha fazla şut denenseydi, Karşıyaka soyunma odasına çok daha farklı bir skorla gidebilirdi.

Doğru plan

Rüzgara karşı savunmak zordur. Karşıyaka’nın ilk yarıda nasıl atak yaptığı kadar, ikinci yarıda nasıl savunacağı da önemliydi. Yeşil kırmızılılar ikinci yarıda akıllıca bir oyun oynayarak iyi bir savunma yapıp kontra ataklarla rakip kalesinde etkili olmayı denedi.  Bunun doğru bir plan olduğu açık bir şekilde görüldü. Son dakikalarda iyiden iyiye dağılan Elazığspor karşısında bir kontra atak golüyle Karşıyaka galibiyetini ilan etti.

Tek galibiyet yeterli değil

Kemal Özdeş takımın başına geçtiğinden beri bir galibiyet serisine ihtiyaçları olduğunun altını çiziyor. Takımın bu galibiyetin rüzgarını arkasına alarak en azından önümüzdeki iki maçı daha kayıpsız geçmesi ve üst sıralara tutunması lazım. Ligin ilk yarısı ilk 6 içerisinde biterse, devre arasında yapılacak ufak müdahalelerle takım kendisini toparlayarak Süper Lig yarışında iddialı ekiplerden biri haline gelebilir.