Karşıyaka kötü gidişe bir türlü dur diyemiyor. Türkiye Kupası’nda alınan olumlu sonuçlar da ne yazık ki henüz lig serüvenini etkileyemedi. Bu sular kongre süreci sona erene kadar durulmayacak gibi gözüküyor.
Bugün oynanan maç pek çok şeyi gözler önüne serdi. Bugün sahada mücadele eden birbirinden çok farklı iki İzmir takımı bize futbolun doğrularını ve yanlışlarını gösterdi. Bir yanda milyonlar harcanarak kurulmuş Karşıyaka, diğer yanda Türkiye’nin en büyük futbol akademilerinden biri olma yolunda ilerleyen Altınordu. Bir yanda “eski” Milli futbolculardan oluşan bir takım, diğer yanda “yeni” Milli futbolcular yetiştiren bir diğeri. Karşıyaka’nın yenilmesinin en büyük sebeplerinden biri, tecrübeli futbolculardan oluşan kadrosunun yaş ortalaması 23 olan Altınordu onbirine karşı gereken direnci sergileyememiş olmasıydı. Belki Altınordu da mükemmel bir futbol oynamadı ama dinamik yapısıyla rakibini çok yıprattı. Sürekli denedi, sürekli zorladı ve çabasının karşılığını aldı.
PTT 1. Lig mücadelenin çetin olduğu ve fizik gücünün öne çıktığı bir lig. Karşıyaka’nın kadro yapısı ne yazık ki bu ligde gereken mücadeleyi göstermeye uygun değil. Geçtiğimiz günlerde Karşıyaka’da yıllarca başkanlık yapmış, şu anda da Divan Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Cihan Büyükoral şu anısını paylaştı, kendisinin cümleleriyle aktarmaya çalışayım; “Kulübe ilk Başkan olduğumda takımın başında çok tecrübeli bir hocamız vardı. Transfer yapmadan önce hocamızla bir görüşme yaptım. Ona ne tarz futbolcular istediğini sordum. Bana verdiği cevap şu oldu ‘Bana süratli ve mücadeleci oyuncular al. Teknik eksikleri olsa da önemli değil. Tekniği biz burada öğretiriz ama bir futbolcuya sonradan sürat katamayız’”
Cihan Büyükoral’ın bu anısı, Karşıyaka’nın geleceği için bugün de geçerli olan yol haritasını ortaya koyuyor. Tekniği yüksek ama mücadele gücünü kaybetmiş oyuncular takımı bulun bulunduğu noktaya getirdi. Kongreden sonra göreve gelecek olan yönetim, Hüseyin Hoca’nın da isteklerini göz önünde bulundurarak dinamik ve mücadele gücü yüksek futbolcuları takıma kazandırmayı öncelikli hedef haline getirmeli. Karşıyaka’nın verilecek bir savaşı var ve savaşlar akıllı komutanların elindeki güçlü askerler sayesinde kazanılır. Karşıyaka şu an onlarcı komutanı olan fakat savaşacak askeri bulunmayan bir ordu. Bu ordunun bir an önce piyadelerle güçlendirilmesi şart.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!