Çeşitli dernekler, cemiyetler, kuruluşlar, birlikler, federasyonlar, konfederasyonlar şeklinde biten sivil toplum kuruluşları sporla bir şekilde ilgileniyorlar. Hatta bazı sporlar için doğrudan görev üstlenip yapılanmalarını geliştiriyorlar.
Spor federasyonları bu işin devlet destekli kısmını oluşturuyor. Her ne kadar özerk spor federasyonu şeklinde biliniyor olsalar da, aslında büyük ölçüde devletten katkı alarak faaliyetlerini sürdürüyorlar. Çeşitli kurulları, faaliyet takvimleri, sporcuları ve antrenörleri bulunan bu kuruluşlar aslında alanın en küçük birimi olan spor kulüplerinin bir araya gelmeleri ile vücut buluyorlar.
Bazı kuruluşlar ise ağırlığı fazla veya kulüp sayısı çok olan branşlarla doğrudan fonksiyonel biçimde çalışıyorlar. Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu böyle bir özellikte. Lisans verme, ligleri düzenleme, çeşitli sorunları hızlı şekilde çözebilme gibi aktiviteleri başarı ile yürütüyor. Zaman zaman malzeme dağıtıyor, kulüplerin bu alandaki eksikliklerini gidermeye çalışıyor.
Spor kulüpleri dernek statüsünde kuruluyor ve eğer bir veya birkaç sporda faaliyet göstereceklerse spor teşkilatı bünyesinde branş tescili yaptırıyorlar. Bu tescil yapılmazsa sporcularına lisans çıkartamıyorlar. Böylelikle faal branş ve faal sporcu sayısı doğru istatistiklerle bilgi altında tutuluyor. Burada küçük bir sorun var: Her çıkarılan lisans sahibi gerçekten spor yapıyor mu?
Lisanlı sporcu sayısı ülkemizde sorunlu değerlere sahiptir. Lisans sahibi olan sporcularla gerçekten spora katılan sporcu sayısı arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu yüzden gerçek sporcu sayısı olarak gerçekten yarışmalara, maçlara katılanların sayısı kayıtlara geçirilmelidir.
Spor kulüpleri yanında çeşitli fiziksel aktivite amaçlı kurulan birlikler ve kuruluşlar da spor hayatının içinde yer almaktadırlar. Keza engelli bireylerimiz için onlarca kulüp ve cemiyetler bulunmaktadır. Paralimpik sporlar son senelerde cazibe merkezi olmaya başladı. Birçok antrenör bu alanda çalışma başladı. Bunlar güzel gelişmeler. Sağlıklı ve fiziksel engeli bulunmayan sporcuları barındıranların yanısıra paralimpik özellikteki sporcuların daha çok desteklenmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim.
Çok genç fakat bir o kadar da büyük bir orana sahip kitlenin spora yönlendirilmesinde ciddi sorunlar yaşanıyor. Okul ve eğitim sorunları sporun önünde çok büyük engel olarak duruyor. Bu kadar çok sivil toplum kuruluşu var olmasına rağmen “spora yönlendirici” özellikte yeni birliklerin kurulmasında faydalar bulunacaktır. Bugün için, “Nerede spor yapmalıyım, nasıl yapmalıyım?” diyen o kadar çok insanla karşılaşıyorum ki, onlara cevap yetiştirmekte bazen zorlanıyorum.
Çözüm basit: Kuruluşların yetkilileri bir araya gelmeliler ve bir arama konferansı ile bu soruna doğru yaklaşımlarla cevap yaratmalılar. Yoksa ileride spor takımlarımız için sporcu bulmakta çok zorlanacağımız günler gelecektir. Merak edenlerimiz şu kulüp ve milli takımlarımıza kısaca göz atabilirler!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!