Bu konu uzun süredir aklımda fakat bir türlü neresinden başlayacağına karar veremediğim için tuşlara dökülmedi. Üniversite sporları ile ilgili olarak yakın zamanda yazdığım iki yazının sonuncusu ile ilgili Sayın Başkandan (Prof. Dr. Mehmet Günay) eleştiri aldım. Eleştiri maddelerini beklediğimi ilettim. Gerekli açıklamalar geldiği takdirde bunları da yazacağımı belirttim.
Üniversite sporlarını şimdilik beklemeye alıyorum fakat diğer spor federasyonlarının Üniversitelerden ne kadar destek aldıklarını masaya yatırmak istiyorum. Son senelerde federasyonlar özellikle antrenör eğitimi ve gelişimleri için takvimlerine göre çeşitli eğitimler düzenliyorlar. Bunların bazılarında Üniversite kökenli ve aktif olarak araştırmalar içinde bulunan konuşmacıları görüyoruz. Böyle yapılması halinde konunun dinleyici ve izleyici tarafında olanlar için olay büyük bir şanstır.
Hemen her federasyonun eğitim, teknik, gelişim, hakem, bilim, pazarlama, vb. kurullarının olması gerektiği, çerçeve yönetmeliklerde açıklandığı gibi kuruluyor. Bunların bazıları ne yazık ki tam anlamı ile çalışamıyor ya da çalıştırılmıyor. Benim bizzat yaşadığım iki örnekten yola çıkarak paylaşacağım konu sizi fazlası ile şaşırtacaktır. Üyesi olduğum iki alt kurul, federasyonun çalışma yılları içerisinde hiç toplanmadı. Hangi federasyondur diye sormayın. Meraklısı varsa bana yazarsa ona söylerim.
Konu, federasyon yönetimlerinin bakış açıları ile ilgili olmaktadır. Bu tür birliklerde daha çok milli takımlar ve sporcuların performansları ön plandadır. Herşey başarılı sonuçlar almaya endekslidir. Fakat siz, antrenörlerin yetişmesini desteleyecek kurum ve kişileri kendi bünyenizde aktif hale getiremezseniz bu başarılar nasıl gelecektir?
Antrenör yetiştirme kaynakları farklı noktalarda bulunmaktadır. Bazı değil, birçok federasyon bugün kendi antrenörünü kendi sistemleri içinde yetiştirmeyi sürdürmektedir. Ama bazılarının tembelliğinden olmalı, konuya Gençlik ve Spor Bakanlığı doğrudan el atmış durumdadır. Spor Eğitimi ve Araştırmaları Daire Başkanlığı bu alanda son derecede sistematik bir yapı geliştirmiş ve bunu uygulamada başarı ile sürdürmektedir. Bunu yaparken çok sayıda Üniversiteyi ve Üniversiteli Bilim İnsanlarını kullanmaktadır.
Peki, bu durumda Federasyonlar ne yapmalıdır. Benim önerim derhal her federasyon daha çok sayıdaki Üniversiteyi ve Üniversiteli Bilim İnsanlarını devreye almalıdırlar. Kuşkusuz bu işler gönüllülük ilkesi ile yapılmaktadır. Hiçbir insanı zorla bu kurullarda ve işlerde çalıştıramazsınız. Ancak bazı küçük harcamalarını (Ulaşım, Konaklama, vb.) karşılamanız halinde eminim birçok bilim insanı destek verecektir.
Federasyonların bazıları kendilerini çok güçlü hissetmektedirler. Her şeyi başarı ile yapacaklarını düşünmektedirler. Ama koşullar zamanla ve hızla değişiyor. Eğitimdeki çocuklarımızı sporla tanıştırmayıp, okul ve sporu bir arada tutamazsak o kaynaklardan spora yetişmiş ve iyi düzeyli sporcuların gelmesi mümkün değildir.
Kulüpler ekonomik açıdan zor durumdalar. Alt yapı antrenörleri yeterli ücret alarak çalışamıyorlar. Dikkatle ve özenle yapılmamış alt yapı çalışmalarından teknik, taktik ve kondisyonel açıdan iyi düzeyli sporcuların çıkmasını beklemeyin. Bu iş çok farklıdır. Bu alanda bile bilimden yeterince faydalanamıyoruz!
Üniversitelerden faydalanın derken Üniversitelerimizin de bu konuda farklı yaklaşımlar getirmesi gereklidir. Başarılı ve üstün hizmetlerin ortaya konulabilmesi için bu iki kurum birlikte daha güçlü adımları atmalıdır. Yardımcı olması bakımından, gelecek yazımı bu noktalara ayırıyorum. Merak edenlere duyurulur. Kolay, basit ve anlaşılır olacağına şimdiden söz veriyorum.
Geri durmak yok. Üşenmek, şikâyet etmek yok! Çalışmaya devam…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!