Bunu sportif açıdan yazıyorum. Ama diğer konularda hangi liglerde yer alıyoruz, onun değerlendirmesini sizlere bırakıyorum. Eğitim, trafik, atık yönetimi, turizm, gıda, endüstri, medya, temiz su, tarım, hayvancılık ve yerel yönetim konularında değerlendirme yapabilmek için elimizde referans değerlerin olması gerekir.
Son yıllarda sistem olarak küçüldük. Hedef odaklı bir büyüme politikamız yok. Var olan ile idare etmeye çalışıyoruz. Rutinleri koruyoruz. Küçük işlerle zamanımızı harcıyoruz. Çocuk ve gençlerimizi eğitim ve yaşantıları konusunda iyi yönlendiremiyoruz. Sayısı oldukça fazla sayıdaki işsizlerimiz için yeni istihdam olanakları bulamıyoruz.
Ürettiklerimizden katma değer olarak geri dönenlerin istatistik verileri yok. 10 yıllık bir master planımız yok. Üniversiteyi şimdilik bir kenara koyarak devam etmek istiyorum. Şimdi 10 yaşında olan çocuklarımızdan kaç tanesi 10 yıl sonra en iyi sprinter, en iyi futbolcu, en iyi yüzücü olacaktır? Kaç Beden Eğitimi Öğretmenimiz çok iyi birer spor koçu olarak görev yapacak? Spor tesislerimizin daha verimli kullanılması yanında yeni inşaatlara ne zaman başlayacağız?
Tarım ve endüstri bu şehirde iç içe geçmiş şekilde ilerliyor. Gıda ürünleri üretimi yanında sanayi ürünleri hem yurtiçi hem de yurt dışı ihtiyaçları karşılıyor. Turizmde küçük birkaç ören yeri ile gelişme gösteremeyiz. Dünyada havalimanına sahip bu kadar şanslı bir şehir yoktur. Şehrin göbeğinde, en uzak yer ile bile yakın sayılabilecek bir uzaklıkta bulunan Cengiz Topel Havalimanının önemini bir türlü kavrayamadık.
Karadeniz’e kıyımızın olmasına rağmen oralarda katamaran, yelken, sörf yapan insanlarımızı göremiyoruz. Uzun seneler içinde mücadele ederek kazandığımız motokros ve enduro parkurlarını yalnızca yılda bir kez şampiyona yapmak için kullanmamalıyız. Hayvansal gıda üretiminde bazı çok ciddi ve kaliteli üretim yapan şirketlerin olmasına rağmen bunları sergileyecek yıldızlı lokantalarımız yok. Ufak tefek fakat köklü esnaf lokantalarımızın kaliteyi sürdürmeleri için verdikleri mücadeleyi izliyorum.
Keşkül üstü limonlu dondurmayı ancak bir dükkânda bulabiliyorsunuz. Kavurma için Sanayi’ye gitmeyeli yıllar oldu ama eminim hâlâ aynı lezzeti koruyordur. Sütlü Ispanak için sanıyorum adres değişmedi. Meistro’nun böreklerinin tadı damağımızda…
Voleybolun altın kızlarını soruyorum. Potanın Sultanları şimdilik beklemedeler. Çok eskiden bir hentbol erkek takımı vardı. Yıllardır bu branşta etkili bir kulüp takımı yok. Bireysel ve kulüp çabaları ile yüzme bir tık ileride. Yelken’de neden Körfez Yat Yarışları yapmıyoruz? Şu sağda soldaki Marinalarda beklettiğimiz tekneleri birkaç günlüğüne İzmit’e neden getirmeyiz?
Ve spor konusu… Yıllardır ve durmadan yetenek seçimi için çeşitli testler yapmaya devam ediyoruz. Nerede bu yetenekli sporcular? Yoksa yeteneklileri daha bulamadık mı?
Bütün bu soru ve tartışmalara son verecek çalışmayı, yeni bir yapılanma modeli diyebileceğimiz “Yaşam 5:0” ile şekillendirebiliriz. Bu şehrin yerel yönetimleri güçlüdür. Amatör Sporları güçlüdür. Gerek sanayi gerekse spor insanları bilgili ve yeteneklidir. Hatta sokaktaki insanı bile birer Ombusman’dır…
Bütün mesele, doğru bir hedef, iyi bir plan ve becerikli insan kaynaklarını organize edebilmektir. Bunu konuşmaya var mısınız?
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!