Kupada BJK’ mı başarılı yoksa GS’mi başarısız? Köşe yazılarına böyle sorularla başlanmaz diyen üstatlarımızın sayısı çok ama sormazsam rahat kalamazdım. Tartışmalar maçtan bu yana devam ediyor. GS’nin iyi hazırlanamadığı, futbolcularının hâlâ şampiyonluk sarhoşluğu içinde olduğunu söyleyenlerin sayısı çok.
Çalıştırıcıların yorumlarını dinledik. Sonucu söylemek gerekirse biz mikrofonlar karşısında konuşamıyoruz! Bu bir eğitim ve bir beceri işi… Teknik adamların bu konuda özel bir eğitim alması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.
Futbolda bu hafta karşılaşmalar başlıyor. Gerilere doğru gidiyorum, takımlar nerelerde hazırlık kampı yaptılar, onlara bakıyorum. Antrenmanlardan notlar var mı diye araştırdığımda kuşkusuz hiçbir veriye ulaşamıyorum. İki takım üzerinden değerlendirme yaparsam her iki takımın iyi bir hazırlık geçirmediğini net bir şekilde söyleyebilirim.
Çünkü ne hızlanmalarda ne de yön değiştirmelerde gözle görülür bir değişiklik yok. Evet hava sıcaklığı ve nem, performansın her tarafını etkiler ama siz bu koşullara da hazırlıklı olmalısınız. Dayanıklılık meselesine objektifimizi çevirince GS’de önemli ölçüde bir gerileme hissediliyor. Buna psikolojik açıdan da bakmak gerekirse bu takım derhal bir mentör ile anlaşmalıdır. Turgay Biçer’i öneriyorum. Bir noktadan sonra bazı becerilerin aktif halde kullanılabilmesi için beyin ve onun uzantılarının işin içinde olduğu davranış modellemelerinin gerekliliği ortaya çıkıyor. İşin psikolojik matematiğinin iyi hesaplanması gerekir.
BJK, sanki yeni hocası ile yeniden eski günlerine dönmek istiyor. Maç sonucuna Hollandalı hocanın bile şaşırdığına tanık olduk. Başkan Hasan Arat bu sürede (Henüz 8 ay oldu sanırım) ekibi ile disipline edilmiş bir yönetim stratejisini kullandı. Oyuncular, antrenör, genç futbolcular, futbolun gizemli karizması içinde algoritmik bir boyuta taşınmış.
Sezon başında futbol değerlendirmelerini yalnızca iki takımın maç performansı ile masaya yatırmak pek doğru olmaz. Ancak, top kontrolü, pozisyon zayıflıkları, yanlış konumlamalar, kampların değer yaratamadığı sonuçları gördüğümüzde ligin aşağı yukarı nasıl geçeceğini anlamak çok zor değil.
Gelelim FB’nin Lugano maçlarına… Geçen sezon İsviçre takımının BJK ile yaptığı maçları izlemiştim. FB ile eşleşince eyvah dedim. Nitekim, Jose’li FB, zor bela bu turu geçti. Şimdi galiba GS, FB’nin Lille karşısında kaybetmesini bekliyor. Ne de olsa UEFA’dan iyi para gelebilir.
Değerli okurlarım, ölçemediğiniz bir özelliği kontrol etme şansınız yoktur. Futbol, çok ciddi işler yaptığını göstermeye çalışsa da oynanan şu üç maç iyi bir hazırlığın yapılamadığını gösteriyor. Bunun çeşitli nedenleri olabilir: Birincisi nedir biliyor musunuz, atletik performans işlerinin iyi gitmeyişi… İkincisi, sezon öncesi hazırlık çalışmalarının hemen başlangıcında motorsal testlerin ya da laboratuvar testlerinin yapılmamasıdır. Umarım kulüpler açıklama yaparak o dönemde neler yaptıklarını rapor ederler.
Gördüğünüz gibi, 3 takımımız ve 3 maç üzerinden değerlendirdiğimizde ortaya çıkan sonuç budur. Gördüğümüz negatif parametrelerin pozitife dönüşmesi mümkün müdür? Evet çok kolay… Ama bunun bir bedeli olacaktır. Artık bilgi bir köşede duruyor olsa da bunu kullanmanın ederi yüksek değerlerdedir. Kulüpler, profesyonelliği yalnızca oyuncu transferleri, yeni teknik adamlarla değil, bilgi ve bilimle birlikte değerlendirmelidir. Bunun dışındaki çabalar ne futbola ne de sporumuza katkı sağlar.
Şimdi de sıra olimpiyat oyunları sonrasında yapılacak olan federasyon başkanlıkları seçimlerine geldi. Bunu gelecek yazımızda tartışacağız.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!