Her zaman olduğu gibi spor yine köşede unutuldu. Yüzbinlerce taraftarı, seyircisi, yapanı, seveni olan süper lig takımlarımızdan tutun, amatör dediğimiz sporlara kadar her aktivite ötelendi. Televizyon şirketleri ve kulüpler eğer sahip oldukları kanalları varsa nostaljik görüntülerle işi idare etmeye çalışıyorlar. Ama onları kimse izlemiyor. Eski diziler, eski filimler, konserler tercih ediliyor.
Bu sırada maçların oynatılmasına yönelik tarih ve yer haberleri okuyoruz. Hemen yazayım, Antalya ve o bölge maçlar için yüksek ısı ve yüksek nem sebebi ile pek uygun değildir. Hava diye solunan gaz içerisinde daha çok su buharı olacağından futbolcular solunum ile ilgili sorunlar yaşayabilirler. Eğer yapılacaksa bu maçlar, Trabzon, Erzurum eksenindeki şehirlerde oynatılmalıdır.
Mutlaka yapılır diye beklediğimiz, hatta bizim TMOK Başkanımızın “Oyunlar 24 Temmuz’da başlayacak” demesine rağmen Tokyo Yaz Olimpiyat Oyunları 2021’e ertelendi. Ben 2022’de Katar’da düzenlenecek olan Futbol Dünya Kupasının akıbetinin ne olacağını merak ediyorum!
Korona için Sağlık Bakanlığımız bir bilim kurulu oluşturdu. Bu gayet güzel bir girişim ve gerçekten olumlu işler gerçekleşti. Çünkü bu pandemi, önemini bir türlü kavrayamadığımız bir tablo. Havalar ısındı diye hemen gevşemeye başladık. Virüs eğer bulaşırsa belirtileri iki ilâ on dört gün içerisinde ortaya çıkıyor. Bu yüzden söz konusu belirtilere rastlanırsa izolenin sağlanması ve bu sürenin dikkatle geçirilmesi gerekiyor.
Sporun bu kadar çok sevilmesine karşın, evde hareket etmemizi isteyen bazı uyarılar dışında evde kal uyarısı ile birlikte evde egzersiz yapmayı teşvik edici bir program yapamadık. Konuyu merkezi bir kurul marifeti ile değerlendiremedik. Ufak tefek girişimler, sosyal medyada izlediğimiz kısa videolar dışında sistematik bir çalışma grubu oluşturamadık. Bu önemli bir eksiklik olarak karşımızda duruyor.
20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlarımızı eve kapattık. Sert bir önlem ama bu salgına karşı alınabilecek en ciddi tedbirlerden biri olsa da evde hareketi ıskaladık. Birkaç hafta önce yazdığım bir yazımda çok basit birkaç hareketin yapılmasını önermiştim. Kuşkusuz bu önerileri yazmak kolay ama iş uygulamaya gelince düşündüğünüz gibi olmuyor.
Benim önerim, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde bir “Hareket Kurulu” oluşturulmalıdır. Her yaş grubu ve hatta özel durumda olanlar için çeşitli egzersiz bankaları yaratılmalı, milli sporcularımızın gösterecekleri hareketler videolara çekilmeli ve bunlar televizyonlarda, sosyal medyada yayınlanmalıdır. Evde egzersiz yaparken çeşitli yaralanma ve sakatlanmaların önüne geçilmelidir. İşte bu tüm olası sorunlara karşın bir kurul bu işlerin tamamını yönetebilir.
Bunları yaparken yazmadan geçemeyeceğim noktaları da sıralamak zorundayım: Egzersiz yaparken temiz bir vücut gereklidir. Giysilerimiz çok sıkı değil, rahat ve nefes alır malzemeden yapılmış olmalıdır. Zemin kaygan olmamalı, egzersiz öncesinde basit, kolay ısınma alıştırmaları yapılmalıdır.
Küçük yaş gruplarında hareketli, hızlı, şiddetli egzersizler kullanılabilirken, ileri yaşlı vatandaşlarımızda ayakta, oturarak, yatar pozisyonlarda düşük tempolu fakat çok tekrarlı alıştırmalar seçilmelidir. Bunlar uygulanırken yalnız olunmamalı, yanlarında mutlaka bir anne, baba, kardeş, anneanne, babaanne gibi aile fertleri bulunmalıdır.
Beklenmedik kazalara karşı bir buz torbası ya da soğuk suya batırılmış küçük bir el havlusu hazırda bekletilmelidir. Egzersizlerin süresi 30 dakikayı geçmemelidir. Günde sabah ve akşam olmak üzere aynı egzersizler iki defa tekrar edilebilir. Bu sportif hareketler sonrası ılık bir duş alınmalıdır. Egzersizin bitimi sonrasında en az 40 cl civarında su içilmelidir.
Corona günlerinde sağlık yanında sağlıklı yaşamak için egzersiz şarttır. Sağlık ve hareketle kalın…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!