''Artık üzerimizdeki ölü toprağı kalktı. Biz ilk, öncü olacağız. İzmir'de bunun arkası gelecek. Sadece Göztepe değil, İzmir'de buna ihtiyacımız var.'' Göztepe başkanı Mehmet Sepil'in açıklamalarından bir alıntı. Gerçekten güzel, gerçekten bütünleştirici, yapıcı bir yaklaşım... Bir de Yılmaz Vural'a bakalım; ''İzmir beraber olmak istiyor. Göztepe bunun adımını attı. İnşallah Karşıyakalısı, Altınordulusu, Bucalısı, Altaylısı hep birlikteyiz. Tabi aramızda rekabet olacak, ama biz artık arkadaşız, kardeşiz, birbirimizin başarılarını destekleyecek olanlarız. İzmir'in buna ihtiyacı var. İnşallah İzmir için bu milat olur''... Yine gayet sorumluluk bilinciyle yapılmış, örnek teşkil etmesi gereken grup liderlerinin yapması gerektiği tarzda bir açıklama...
Evet Göztepe'nin elde ettiği bu başarının ardından gelecek yaklaşım biçimi de bu olmalı ki, bu başarının etkileri dalga dalga yayılıp Karşıyaka'ya da pozitif yönde yansısın. ''Ezeli rakibim nerede, ben neredeyim'' diye üzülmek ancak ve ancak Karşıyakalıların rakibine karşı beslediği negatif yöndeki duygularını bastıramaması halinde sürekli bir hal alacaktır. Karşıyakalıların bu durumdan kendine vazife çıkarıp bir taraftan da kıskançlıkla değil gıptayla bakması lazım ki en kısa sürede yan yana en üst ligde rekabetlerinin keyfini sürmeye başlayabilsinler. Tekrardan ve tarih boyunca olduğu gibi...
Peki Göztepe nasıl bir süreçten geçti de bu gün tekrar süper lige yükselebildi! Son derece planlı, zorlu ve Karşıyakalıların pek de içine sindiremeyeceğini zannettiğim bazı hamleleri onların gurur meselesi yapmamayı başarmasıyla oldu bu. Önce 2007 yılında TMSF tarafından kulüp Antepli bir girişimciye satıldı. Amatör küme macerası uzayınca 2008 yılında yasal mevzuata uygun bir şekilde Aliağaspor'un ismini değiştirerek 3'üncü lige çıkmış oldular. Hatta UEFA kayıtlarında kulübün adı hala Aliağa olarak geçiyor ve Göztepe sponsor olarak görünüyor. 2014 yılında da kulübün Antepli sahipleri tarafından tekrar satıldığına dair bir bilgi edindim. Bu bilgilerden Aliağa ile ilgili kısmının resmi kayıtlarına ulaştım ancak diğerlerini yakın çevremden edindiğim bilgilerle yazıyorum. Yanlışım varsa affola... Tüm bu yaşananlar maddi anlamda son derece kötü durumda olan ve buna paralel olarak da az kalsın Göztepe diye bir kulübün ortada kalmayacağı bir durumu kurtarmalarını sağladı. İşleyen bu süreç rakiplerince çoğu kez eleştiri konusu edilmiş olsa da, resmi kayıtlarda Göztepe değil, Aliağa diye bir kulübün varlığından bahsedilmesine yol açmış olsa da neticede vardıkları nokta kendilerini eleştiren tüm rakiplerine tabiri caizse ''hava attıkları'' bir nokta olmuştur. Meşhur bir kelam vardır ''hatice'ye değl, neticeye bakmak lazım'' diye. Kimbilir, doğru olabilir belki... Her neyse...
Bu konunun bir tarafı, bir diğer tarafında ise taraftar boyutu var tabi ki! Başkanlarının ve teknik direktörlerinin yapıcı ve güzel açıklamalarına karşın ''bir kısım'' Göztepe taraftarının daha yakın geçmişte ezeli rakiplerine karşı takındıkları tutum tepelerinde yer alanların yaptıkları olumlu açıklamalarla hiç de örtüşmüyor maalesef. 2013 yılında İzmir'de oynanan eurochallenge kupası finalinde Karşıyaka'nın Rus takımına bir sayı farkla yenilerek kupayı kıl payı kaybettiği maçtan sonra Rus takımını otelde ziyaret edip çiçek vererek tebrik etmelerine karşın 2014-2015 yıllarında basketbolda Karşıyaka'nın aldığı Türkiye kupası, cumhurbaşkanlığı kupası ve lig şampiyonluklarının ardından aynı tebriği Karşıyaka'ya yapmamaları bu bir kısım Göztepe taraftarının tutumuna en somut örnek ne yazık ki! Karşıyakalılar bu durumda onların süper lige yükselmelerini daha da bir içtenlikle kutlamalıdır ki belki o bir kısım Göztepe taraftarı da mahçup olup başkanlarına paralel bir tutuma girerler diye...
Gönül ister ki Karşıyaka da Göztepe gibi 15 yıla varan bir süre beklemeden layık olduğu yerde, en üst seviye ligde yerini alabilsin. Ancak bu anlamda Karşıyaka'nın işi Göztepe'den çok daha zor! Çünkü Karşıyaka genel yapısı ve karakteri itibariyle Göztepe'nin kendine seçtiği kurtuluş reçetesini uygulamayı içine sindiremeyeceği gibi, uğraştığı tek şey de futbol değil ve koskoca bir ''spor'' kulübü. Her daim iddialı olmaya kendini mecbur hisseden basketboldan tutun da dünya şampiyonasında ülkesini temsil etmek üzere milli takıma sporcu verdiği yelkenine kadar bu böyle...
Sonuç itibariyle Göztepe'yi elde ettiği başarısından dolayı tebrik ediyoruz. Karşıyaka'nın sorunlarının çözümü ise Karşıyakalılarca bulunmalıdır. Çünkü Göztepe benzeri formüllerin Karşıyaka'ya uymayacağı gerçeğiyle yine çok da uzun olmayan bir süre önce yaşanan Erdal Acar faciasıyla yüzleşmiştik. O konuda, elimde hiçbir somut veri olmayan ancak kafamda kurgulamaktan da kendimi alamadığım pek çok komplo teorisi üretiyorum ve kesinliği bilinmeyen her konuda olduğu gibi bu konuda da susmayı tercih ediyorum. Son sözüm olarak da her zaman olduğu gibi ''Biz Karşıyakalıyız'' diyorum ve ekliyorum; Göztepe'siz Karşıyaka, Karşıyakasız Göztepe anlamından çok şey kaybeder! O nedenle darısı başımıza ve süper ligde en kısa sürede buluşmak umuduyla...
Sağlıcakla kalın...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!