Yıl 2015. Türkiye’deki insanlar mevsim değişimlerinden henüz daha az etkilenmekte olduğu son senesini yaşamakta…
2016 yılına kadar karanlık kışın gelişini soğuklardan değil, zamanı 1 saat geri almamızdan anlardık. O uzun aydınlık günler bitmiş, yerini karanlığa bırakmış olurdu. Bir süre üzücü gibi gözüken bu duruma zamanla alışırdık. Ama 2016 yılından bu yana ise alışılabilmesinin mümkün olmadığı, güne başlarken de bitirirken de karanlığa mahkum olunan yılları yaşıyoruz…
Gerekçe tasarruf! O konuya da geleceğim ama bence daha önemli olan konunun ‘’insan sağlığı ve güvenlik’’ tarafından bahsederek devam etmek istiyorum…
Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi ile aydınlık ve karanlığın döngüsü de 24 saatte tamamlanmış olur. Bu döngü esnasında aydınlık ve karanlığa paralel olarak vücudumuzda önemli değişiklikler meydana gelir. Vücudumuzda 24 saat aralıklarla tekrarlanan döngüye ‘’sirkadiyen ritm’’ denir.
Gece karanlıkta salınan melatonin hormonu sabah saatlerinde düşer ve uykuyu engeller. Sağlıklı insanlarda hava karardığında melatonin hormonu seviyesi tekrar artar ve uykuyu kolaylaştırır. Sabah ışığında ise, ışığın özellikle küçük dalga boylu mavi bileşeni kortizol hormonunu uyararak kan şekerini arttırır ve vücuda enerji verir. Vücudumuzun doğal saatini dünyanın 24 saatlik aydınlık-karanlık döngüsüne senkronize eden şey /etki sabah güneşidir.
Şimdi bu bilgilerden sonra Türkiye’de Iğdır’a göre ayarlanmış olan ve sürmekte olan yaz saati uygulamasında İzmir’deki bir çocuğun yaklaşık olarak 08:25’te gün ışığına kavuştuğu zaman okuldaki ilk dersini neredeyse tamamlamakta olacağı gerçeğinden hareketle uykusu açılmış, enerjisi yüksek ve konsantre olması durumunu varın siz hesap edin. Tabi ki de konunun psikolojik boyutu da apayrı…
Geceleri her ne kadar kaliteli uyumuş olursak olalım, uyanma zamanımızda aydınlanmamış hava ister istemez; soğukluk, cansızlık, enerjisizlik, negatiflik ve olumsuz duyguları arttırmaktadır. Bunun nedeni; karanlıkta salgılanan uyku hormonu melatonin ile gün ışığında salgılanan mutluluk hormonu serotonin arasındaki ilişkinin duygu durumumuz (depresyon, yaratıcılık, zihinsel netlik) ve sağlığımız için önemli olmasıdır.
Çoğu insan karanlıkta uyanmanın olumsuz psikolojik etkilerini yaşamaya başladı. Çünkü, vücudumuzdaki fizyolojik, psikolojik ve davranışsal pek çok süreç, uyku-uyanıklık döngüsü, vücut sıcaklığı, kan basıncı, hormonların salgılanma düzeni doğal karanlık-aydınlık döngüsüne göre düzenlenir.
Konunun bir diğer önemli boyutu da güvenlik konusu. ‘’Sabahın şerri, gecenin hayrından iyidir’’ diye kültürümüzde yer etmiş gayet de güzel olan bir söz de mevcut iken gerek çocukların gerekse anne-babaların ve hatta bazı yetişkinlerin de karanlık ve soğuk caddelerde yol almaktan kaygı duyması kadar doğal ne olabilir ki!
Özellikle de çocukların karanlıktaki tedirginlikleri onlarda korkulara, kaygı bozukluklarına, okula gitmek istememe gibi şikayetlere de yol açıyor…
Ve şimdi de gelelim bu uygulamada ısrarcı olanların öne sürdüğü tasarruf mazeretine… Bu konuda siyasetçilerin değil konunun uzmanlarının görüşlerine bakacak olursak, EMO (elektrik mühendisleri odası) tarafından konu şöyle izah ediliyor;
‘’Elektrik tüketimimizin batı bölgelerde hem nüfus yoğunluğu hem de sanayileşmenin daha fazla olması nedeniyle daha fazla olduğu bilinen bir gerçek. İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bursa, Sakarya, Muğla gibi kentlerimizi de içinde barındıran dağıtım bölgelerini dikkate aldığımızda ülkemizdeki toplam abone sayısının yarısına yakın kısmı bu bölgelerimizde yer almakta. Sadece İstanbul ili toplam aboneler içerisinde yaklaşık yüzde 19 paya sahip. Hal böyle olunca ve gün ışığından faydalanmayı göz ardı etmekte ısrarcı olununca elektrik tüketiminde israf da kaçınılmaz oluyor.’’
E hani tasarruf maksatlıydı?! Velev ki gerçekten tasarruf ediliyorsa da, insan sağlığını ve mutluluğunu bozmanın herhangi bir maddi bedeli olabilir mi? Tasarruf edilebilecek onca israf konusu gözlerimizin önündeyken üstelik…
Dünyanın her medeni ülkesinde o ülkenin aldığı kararların varmak istediği temel nokta ‘’insan’’ dır… Yani insanın mutluluğu, sağlığı, konforu için alınmış olan kararlar, yasalar uygulanır. Önceliğin ‘’insan’’ olduğu ‘’aydınlık’’ günlere uyanabilmek umuduyla…
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!