Obezite..! Ciddi bir sağlık sorunu... Çözüm için de bu güne değin yapılanların hepsinden çok daha konforlu ve radikal sonuçlar veren cerrahi uygulamalar iyiden iyiye gündeme yerleşti. Ancak maalesef son zamanlarda gündemi bu konuyla ilgili olarak obeziteye çözüm olmasından daha fazla meşgul eden ise obezite cerrahisi sonrası yaşanan ölümler...
Peki obezite cerrahisi uygulaması yanlış bir şey mi? Yapılmamalı mı? Kesinlikle hayır!! Yapılması gerekli olan kişilerde en etkin metod şu anda bu..! Yalnız altını çizerek söylüyorum; ''yapılması gerekli olan kişilerde''... Obezite cerrahisinin henüz rutine girmesi çok da uzun bir geçmişe dayanmıyor. Evet bu konuda bu günlerde yapılanlara benzer bir takım uygulamalar uzun yıllar önce de açık cerrahi teknikle yapılıyordu ancak onlar bu kadar yaygın değildi. Obez kişilerde açık cerrahi sonrası görülmesi muhtemel komplikasyonların fazlalığı da yaygınlaşmamasında bir faktördü. Şimdilerdeyse laparoskopik (kapalı metod) cerrahi uygulamalarının yüksek başarıyla uygulanmasına imkan veren uygun enstrümanların varlığı ve artan tecrübe nedeniyle çok daha yaygın bir konumda.
Bu işi yapan meslektaşlarımın çoğu ise genç jenerasyon hekimlerden oluşuyor ki bu da gayet doğal. Çünkü cerrahi eğitiminin bir parçası olarak ihtisas sırasında bu tip ameliyatların tecrübe edilmesi veya ettirilmesi henüz oldukça yeni bir geçmişte başladı. Hal böyleyken bu konuda kendince küçük olanlardan bir şeyler alıp da ''piyasada'' obezite cerrahisi uygulamasını yapan, kendi adını adeta bir vitrin gibi kullanıp da bu işten ciddi kazançlar sağlayan mesleki büyüklerimiz, hocalarımız da mevcut! Bu şekilde yapılan bir uygulama yanlış mı peki?! Belki eleştirilebilir bir tarafı olmakla beraber, çok da yanlış değil... Çünkü öğrenmenin yaşı yoktur ve kimin kimden öğrenecek bir şeyleri varsa bu imkanı mutlaka kullanmalıdır diye düşünüyorum. Kendinden mesleki yaşı küçük olandan bu tekniği öğrenen hocanın tecrübesi de, bu ameliyatı yapan yaşça küçük olan ve genel cerrahi tecrübesi de kendinden az olan kişinin ameliyat esnasında oluşabilecek bir komplikasyonunu düzeltme anlamında o genç meslektaşımın bir sigortası olacaktır. Yani hasta adına da kendi adlarına da karşılıklı olarak faydalı bir işbirliği bu..!
Yanlış olan bir şeyler yok mu! Elbette ki var... Yaşanan ölümlerin veya komplikasyonların artması da zaten bunun bir işareti. Gerek il sağlık müdürlüklerinden, gerek Türk Cerrahi Derneğinden, gerekse tabipler odasından bu konuda alınması gereken tedbirlere ve endikasyonlara dair (kimlere yapılması gereği) son günlerde pek çok uyarı yazısı hekimlere gönderilmekte. Ancak bu anlamda da ciddi bir sorun var! Çünkü bu işi yapan cerrahlar arasında da kimlere yapılması gerektiği konusunda belirlenmiş sabit bir çizelge, ortak bir konsensüs yok hali hazırda...
Ocak ayında Cerrahpaşa'da katıldığım Türk Obezite Cerrahisi tarafından düzenlenen ''Obezite ve Metabolizma Cerrahisi 2. Kış Okulu'' eğitim programında da bu gerçekle yüzleştim. Orada, organizasyonu yapan ve bu konuda Türkiye'de ve hatta bir kısmı dünyada ciddi anlamda söz sahibi olan profesörlerin, katılımcı doktorlar tarafından en fazla maruz bırakıldığı soru ''kimlere yapılmalı?'' sorusu olmuştu ve kesinlikle net bir cevap verilememişti. Düşünün ki bu soruyu soranların büyük çoğunluğu bu ameliyatları bilfiil yapmakta olan cerrahlardı bir de... Doğru hasta seçimi yapmayı tam olarak bilmiyor, ama ameliyatını yapıyor!!! Tabii ki de belirlenmiş bir takım kriterler var, ancak bu kriterler maalesef bir sektör haline dönüşen obezite cerrahisinde ucundan kıyısından çekiştirilerek mütemadiyen esnetilmekte ve bu sayede de daha çok vaka daha çok kazanç politikasına dönüştürülmekte. Bu noktada işini layıkıyla yapan genel cerrah meslektaşlarımı tenzih etmek isterim...
Ne yazık ki obezite cerrahisi gerçekten de bir sektör olmuş durumda ama... Öyle ki; şahit olduğum bazı sohbetlerde bu iş için bazı kişilerce turistik seyahat organizasyonu başlığı altında, Türkiye'deki fiyatlar daha uygun olduğundan, yurt dışından ''müşteri'' getirildiğini bile duydum. Gerçi Türkiye'deki fiyatlar da, yurt dışında yaşayıp oranın gelir seviyesine göre kazancı olanlar için uygun sadece, o da ayrı bir konu... Yazık ama!
Aslında olması gereken; bu konunun ciddi bir bilimsel zeminde (bunu yapan obezite derneklerimiz mevcut ancak farklı nedenlerle -maddi veya sosyal- her cerrahın onlara ulaşma şansı olamayabiliyor), devlet organizasyonunda ve obezite cerrahisinde tecrübe edinmek isteyen kamu çalışanı cerrahlara ücrete mukabil olmayacak şekilde düzenli eğitimler verilmesi. Bu sayede devlet kurumlarında, hem denetiminin daha kolay olduğu koşullarda hem de hastaların cebinden binlerce lira çıkmadan, fıtık-safra kesesi-guatr vs gibi rutin olarak yapılabilir hale gelmesi de herkesin yararına olur... Böylelikle endikasyonsuz ameliyatların da önüne geçilmiş olur, piyasadaki pastanın kendi payına düşen dilimi küçülmesin diye obezite cerrahisini öğrenmek, tecrübe kazanmak isteyen cerrahların önünde çin seddi gibi duvar çekerek engelleyen bir kısım tüccar zihniyetli kişilerin bu konudaki hegemonyası da kırılmış olur...
Ehil ellerde, doğru hasta seçimi yapılarak, endokrinolog-psikiyatrist-kardiyoloji ve göğüs hastalıkları gibi bu işlemde görüşlerinin alınması gerekli olan diğer branş hekimleriyle irtibat halinde olunarak, uygun teknikle yapılacak olan bir obezite cerrahisi, hastaların sonrasındaki yaşam kalitesinde %95'in üzerinde bir artışa ve ölüm risklerinde de %89 oranında azalmaya neden olan son derece etkin bir tedavi şeklidir (bu oranlar ''diyetisyen'' Yrd. Doç. Dr. Nihal Zekiye Erdem'in yaptığı bir sunumdan alınmış olup, gerekli-gereksiz daha çok vaka yapayım daha çok kazanayım kaygısı taşıyan kötü niyetli bir cerraha ait olma ihtimali olmaması nedeniyle gerçekliğine dair inandırıcılığının daha yüksek olacağını düşünüyorum) .
Ameliyat kararı alınmadan önce morbid obezite süresi, diyet geçmişi,yandaş sağlık sorunları ve cerrahi dışı yöntemlerle zayıflama gayretleri gibi ilave koşullar da göz önünde bulundurulmalı, psikososyal değerlendirme detaylı yapılmalıdır... Konunun bir de obezite dışında vücut kitle indeksi birinci derecede ön plana alınmadan dirençli diyabeti olan hastalarda uygulanan tarafı var ki o apayrı bir yazı konusu olabilecek kadar uzun süreceğinden şimdilik bu kadarla yetinip, daha fazla ayrıntıyı öğrenebileceğiniz doğru kişilere ulaşabilmeniz umuduyla diyorum...
Sağlıcakla kalın...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!