BÖLÜM 1 - Yabancı transferler
Her sene oyuncu profillerini incelediğim, oyuncuları izleyip şahsi kanaatlerimi oluşturduğum artık gelenekselleşen yeni transferlerin analizi yazıma bu sene önceki yıllara kıyasla çok daha fazla mesai harcamam gerekti. Nedeni malum! Altyapıdan profesyonelleştirdiğimiz Adem Bona'yı da dahil edecek olursak bu sene tam 12 yeni oyuncu transferi söz konusu oldu!! Ve ben de mecburen analiz sonuçlarımı sizlerle köşemin yer verdiği ölçüler dahilinde iki bölüm halinde paylaşmaya karar verdim. Bu yazımız yabancı transferlere dair. Hadi gelin şöyle bir bakalım;
BRANDON TRİCHE: 1,93m boyunda 95 kg. 1991 ABD doğumlu. Şutör guard. NCAA'de 4 yıl Syracuse forması giydi. Profesyonel kariyeri 2013/14 İtalya'da Aquila Trento ile başlıyor. Burada çaylak sezonunda 17,5 sayı-3,5 reb.-3 assist ortalamaları yakalıyor. 2014/15 İtalya'da Pallacanestro Virtus Roma'da geçiriyor. 2016/17 sezonu önce G-league'de Delaware 87'ers, sezon ortası Salt Lake City Stars'a takaslanıp sonra da sezonu Bnei Herzliya'da (İsrail) tamamlıyor. Burada 10 maçta 11,2 sayı-2,8 reb.-2,6 assist ortalamaları tutturuyor. 2017/18 PAOK'la başlayıp kısa sürede Bnei Herzliya'ya geri dönüyor ve yine bir önceki sezonla paralel ortalamalar elde ediyor. Geçtiğimiz sezon Orlandina Basket'te oynuyor ve İtalya ikinci liginde final görme başarısına ulaşıyor. Buradaki ortalamaları da 24,1 sayı-7,1 assist-5,5 rebaund şeklinde oluyor.
**Skorer yönü ağır basan bir oyuncu. Üç sayı yüzdeleri yüzde 30-45 bandında değişkenlik gösteriyor. Çabukluğu ve bir anda harekete geçip yaptığı içeri penetreleri rakip savunmayı zorlayacak özellikleri. Top hakimiyeti yüksek. Kendisine pozisyon hazırlanmasını beklemek yerine, kendi pozisyonunu kendisi yaratıyor. Savunmada hızı sayesinde yaptığı pas araları önemli bir avantaj. Her skorer gibi sanki biraz fazlaca kendine oynuyor izlenimi yarattı bende. Kendisine hazırladığı pozisyonlar kadar takım arkadaşlarına da pozisyon yaratıp takım için oynamayı ön planda tutarsa çok daha faydalı olabilir. Üst düzey lig tecrübesi olmaması dezavantajı. Ancak kumaşı iyi bir oyuncu izlenimi veriyor. Ufuk Sarıca bu kumaşı güzel işlerse üst düzey lig tecrübesi olmaması dezavantajını, lige süratle adapte olarak atlatması gayet mümkün.
AMATH M'BAYE: 2,06 m boyunda 98 kg. 1989 doğumlu Fransız. Uzun forvet. Profesyonel kariyerine Japonya'da başlayıp 3 sezon kalan ve 2016 yılında İtalya'da Brindisi'ye geçen oyuncu ardından Olimpia Milano'da oynadı., ancak burada çok fazla süre alamadı. Ardından geçtiğimiz sezon Virtus Bologna'da 11,4 sayı-3,7 reb.-1,2 assist ortalamalarıyla oynayıp, FIBA şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşadı. Fransa milli takımıyla son Dünya şampiyonasında da 8 maçta ortalama 18 dk süre aldı ve 5,8 sayı-1,9 rebaund ortalamalarıyla oynadı.
**Savaşçı, atletik, agresif, pozisyonları takip edip tamamlayıcı vasfı var ve seyirciyi ateşlemeyi seviyor. Savunmada rakibi önde karşılaması gerektiğinde zaafiyeti var, ancak renkli alanı savunmada başarılı. FIBA Dünya Kupası'nda Dünya üçüncülüğü elde eden Fransa milli takımında da yer alan oyuncu tecrübesiyle umuyorum ki gençlere de örnek olup, yol gösterecektir. Vereceği katkının en büyüğü de bu olabilir belki!
JORDAN MORGAN: 2,03 m boyunda 113 kg. 1991 ABD doğumlu. Pivot. İlginç bir yaşam öyküsü var! Biyolojik babasını hayatı boyunca tanımamış olan Jordan Morgan sadece sportif anlamda değil, eğitim anlamında da gösterdiği üstün performansla zorluklar karşısındaki duruşunu ve karakterini ortaya koymuş olan farklı bir oyuncu. Lisedeki üstün performansıyla önemli kolejlerden burs teklifi alıp Michigan'ı tercih ediyor. Fakat ilk senesinde sakatlanıp tüm sezonu kaçırınca bu kez eğitimine öncelik vererek bu krizi de kendisi için en olumlu şekilde atlatıyor. Öyle ki; şeref öğrencisi olarak aynı üniversitede master yapıp, aynı dönemde NCAA'de final four oynarken o dönemin ABD başkanı Obama tarafından kendisine örnek insan olduğu için mektup gönderiliyor. Daha sonra Michigan'da çok başarılı 3 sezon geçiriyor. 2014'de kolej kariyerini noktalayıp sonrasında Virtus Roma ile anlaşıyor. Buradan Fransa ikinci ligine ve oradan da Yunanistan'da Kymi'ye gidiyor ve yine şanssız bir sakatlık nedeniyle sezonu 11 maçla tamamlıyor. Buradan Slovenya 'ya geçiyor. Olimpija formasıyla şampiyonlar liginde 14,3 sayı-7,1 reb.-1,2 assist ortalamaları yakalayıp bir de Slovenya şampiyonluğu yaşıyor. Buradan Banvit'e transfer olup geçen sezon 13,6 sayı-7,5 reb.-1,46 assist istatistiklerini elde ediyor. Ve şimdi de Karşıyaka...
**Gerek sırt dönük, gerekse yüzü dönük olarak etkili. Fizksel olarak güçlü. Orta mesafe şutu var ve ikili oyunlarda da başarılı. Ayakları hızlı. Rebaundlardadoğru yer tutuyor. Ancak ciddi anlamda savunma sıkıntısı var. Ya sevmiyor ya da tüm enerjisini ve agresyonunu hücumda harcayınca savunma için geriye pek bir şey kalmıyor olabilir...
TONY CROCKER: 1,98 m boyunda 98 kg. 1987 ABD doğumlu. Kısa forvet. 2010 NBA draft'ında seçilememesinin ardından profesyonel kariyerine Macaristan'ın o dönemki adıyla Albacomp ekibinde başladı. Burada 31 lig maçında 17 sayı-4,3 reb.-2,3 assist ortalamaları tutturup, Macar ligi All Star'ında da hem MVP seçildi, hem de smaç şampiyonu oldu. 2011/12 sezonu Finlandiya ligi KTP Basket, 2012/13 sezonu Kıbrıs ligi Keravnos, 2013/14 sezonu Yunanistan ligi New Kifissia, 2014/15 sezonu İsrail ligi, 2015/16 sezonu Yeşil Giresun (bu sezon ligin en skorer dördüncü oyuncusu oldu), 2016/17 sezonu Tofaş (lig finali oynadı), 2018/19 sezonu Euroleague takımlarından Khimki Moskova (30 maçın tamamında oynadı. 8,9 sayı-2,3 reb.-1,4 assist).
**Temel özelliği skorerliği. Üç sayı yüzdesi yüzde 35-45 aralığında. Hızlı, atletik, sorumluluk almaktan çekinmeyen bir oyuncu karakteri var. Üç sayı çizgisinin ardından el üstü şut atabilme becerisi mevcut. Topa çok hakim, ancak takım arkadalşlarına pozisyon hazırlama, takımı oynatma gibi kaygıları pek yokmuş izlenimi verdi bana. Savunma 10 üzerinden 6 diyebilirim. Ankara'daki turnuvada Dnipro ile oynanan maçta yaşadığı şanssız sakatlıktan dönüşü umarım en kısa sürede olur. Çünkü takıma katkısı, özellikle de skor anlamında büyük olacaktır. Yerine getirilen ve 3+6 aylık kısa süreli sözleşme yapılan DJ Kennedy ise kendisinin tamamen iyileşse bile yerinin artık garanti olmayacağını düşündürecek olan bir unsur olarak belki de geri dönüşünün muhteşem olmasına sebep olabilir. Rekabet her zaman çıtayı yükseltir çünkü. Karşıyaka'nın yararına olacak bu rekabet Karşıyakalılara ancak keyif vereciktir. Bakalım hangisi kalacak, ya da ikisi de mi kalacak?!
TONY TAYLOR: 1,83 m boyunda 87 kg. 1990 ABD doğumlu. Point guard. Amath M'baye ile Virtus Bologna'da geçen sezon birlikte FIBA şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşadı. Bu birliktelik Karşıyaka için de avantaj olacaktır. NCAA'de 4 yıl George Washington Colonials'da forma giydi. 2012 NBA draft'ında seçilemedi. Profesyonel kariyerine D-league'de Tulsa 66ers'ta başladı. 2013/14 Pıolonya'da Turow Zgorzelec takımında oynadı. Burada ilk sezonunda takımının şampiyonluğunda önemli rol oynadı. 2014/15 sezonunda aynı takımda devam etti. 2015/16 Enisey (Rusya) formasıyla FIBA Europe Cup'da final four oynadı. Sezonu Fransa'nın Strasbourg ekibinde tamamladı. 2016/17 sezonunda Enisey'de devam etti. 2017/18 sezonu Banvit forması giydi ve 35 maçta 12,3 sayı-2 reb.-4,2 assist ortalamalarını yakaladı. 2018/19 sezonu İtalaya'nın Virtus Bologna takımındaydı. 30 lig maçında 11,1 sayı-3,2 reb.- 4,8 assist ortalamaları elde etti. FIBA şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşarken de 20 maçta 10,5 sayı-3,2 reb.-4,4 assist istatistiklerine ulaştı.
**Bir Bobby Dixon değil belki, ama cesurca yaptığı içeri penetreleri ve pozisyon bulduğunda 1,83 boyuna karşın iyi sıçrama yeteneğiyle yaptığı smaçları takımın durağanlaştığı anlarda alev almasını sağlayabilir. Bir point guard'dan beklenen takımı saha içinde organize etme becerisi beklentilerin altında kalabilir. İnce gördüğü assistlerinin sayısını biraz daha arttırsa tadından yenmez! Birebirde adam geçmedeki süreti göz kamaştırıcı. Üç sayı yüzdesi yüzde 30'lar civarında ve geliştirmesi lazım. Yine bireysel yetenekleri ve hızıyla ön plana çıkan bir oyuncu daha. Ufuk Sarıca'lı Karşıyaka'nın sevdiği hızlı hücumlara yatkın olduğu gibi savunmada da son derece hareketli ve etkili.
DJ KENNEDY: 1,98 m boyunda 98 kg. 1989 ABD doğumlu. Kısa forvet-şutör guard. Zaten tanıyoruz ama kısaca hatırlayalım; Amerika kolej liginde St. Johns'da oynadıktan sonra Cleveland Cavaliers'da sezon sonu iki maçta oynayarak NBA havasını soluyor. 2013/14 sezonu Fransız takımı Gravelines ile Avrupa macerası başlasa da sezonu İsrail'de Hapoel Holon'da tamamlıyor. Bir sonraki sezon Rusya'da bir süre oynayıp soluğu Almanya'da Ludwisburg'da alıyor. Başarılı bir süre geçirip Rus takımı Enisey ile VTB liginde boy göstermeye başlıyor. Ardından Çin'in yolunu tutuyor ve Çin ligi bitince Ludwisburg'a geçip sezonu orada tamamlıyor. 2017/18 sezonu Karşıyaka'da yer alıp önemli başarılara imza atarak FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi'nde yıldızlaşıyor. Karşıyaka'da 47 maçta 16,9 sayı-7,3 reb.-4,3 assist ortalamalarını tutturup bir sonraki sezon da Avusturalya'nın son şampiyonuna transfer oluyor (Melbourne United). Oradan da İtalya'ya Reyer Venezia'ya geçen Kennedy şimdi de Tony Crocker'ın sakatlığı vesilesiyle yeniden Karşıyakamızda.
**Bana sorarsanız, zaten bence gönderilmesi de bir hataydı. Agresif yapısı, hem 2 hem 3 numara oynayabilmesi, karşısındaki savunmaya göre her iki elini de kullanabilmesi, atletik ve birebirde rahat adam geçebilmesi, gününde olduğunda yüksek yüzdeli üçlükleri ve belki de en önemlisi tribünlere verdiği enerji ile birlikte kurduğu güzel bağ kendisinin Karşıyaka'da olması için son derece yeterli nedenler... Hatırlatırım; 2017/18 sezonu FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi'nin en iyi beş'ine seçilmiş olan bir oyuncudan bahsediyoruz. Tony Crocker'ın sakatlığının Karşıyaka için önemli bir kayıp olduğu gerçek. Ancak hani derler ya; her musibette bir hayır vardır diye, işte DJ Kennedy'nin Crocker'ın bu şanssız sakatlığı nedeniyle tekrar dönmesi belki de uğranan kayıptan daha büyük bir kazanç olabilir. Tabi maç seçme huyundan vazgeçmiş ise...
''Bölüm 2- Yerli Transferler'' ile kısa sürede yeniden buluşmak üzere
Sağlıcakla kalın...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!