Yakında yerel seçimler yapılacak. Tüm Türkiye yaşadığı şehrin idaresini teslim edeceği kişi ve ekibi belirleyecek. Yerel seçimlerde tercih kullanılırken olması gereken kriterler neler olmalı sorusunun cevabı da kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor doğal olarak. Kimisi adayın bağlı olduğu partiyi veya o partinin genel başkanını kendisine ölçek alırken, kimisi de adayın partisinin hangi parti olduğundan bağımsız olarak, aday olan kişinin bireysel özelliklerine göre karar vereceğini söylüyor.
Bu iki görüşün birbirine yönelik eleştirileri arasında ise temelde iki ana başlık ön plana çıkıyor. Adayın partisini ve siyasi görüşünü ön plana alacağını söyleyenler, kişi bazında karar vereceğini söyleyenleri ilkesizlikle itham ederken, aday kişinin bireysel özelliklerine göre karar vereceğini söyleyenler ise adayın partisine göre karar vereceğini söyleyenleri, yaşadığı şehrin gerçeklerini bilmeyen birisine oy vermek suretiyle şehrine ihanetle itham ediyorlar... Farklı görüşler arasında bu tarz atışmalar zaten aşina olduğumuz şeyler. Ancak, ne kadar da kolayca ''ilkesizlik'' ve ''ihanet'' gibi ağır suçlamalar yapılabiliyor diye şaşırmamak da mümkün değil! Özellikle son yıllarda iyice artış gösteren insanın insana saygısının kalmadığı toplumsal cinnet halinin bir yansıması olsa gerek bu durum. Keşke böyle olmasaydı...
Karşıyaka Belediye Başkanlığı için aday adayı olanların haklarında yazılıp çizilenlere baktığım zaman, maalesef farklı görüşte olan kişilerin yaptığı yorumlar da birbirlerine karşı aynen bu çerçevede seyrediyor. Aday adayı olduğunu açıklayanlara veya genel merkezleri tarafından aday gösterilme ihtimali olanlara yönelik son derece yakışıksız lakap takmalar, doğduğu yere atfen kendince aşağılamada bulunup tepeden bakma çabaları ve hakaret içeren eleştiriler görüyorum. Üzülüyorum bu seviyesizliğe... Türkiye geneli için bu tarz yaklaşımlar görmeye de üzülüyorum ancak çok da garipsemiyorum, toplumun genel sosyokültürel ve eğitim düzeyini düşününce... Ama söz konusu Karşıyaka olunca üzüntümün yanına garipsemek de ekleniyor, acaba canım Karşıyakam ne zaman bu tip insanların sahiplenmeye çalıştığı bir Karşıyaka haline dönüştü diye..!
En sık ifade edilen istek; belediye başkanı Karşıyaka'da Karşıyakalı birisi olmalıdır... Evet, kulağa son derece hoş geliyor. Hangi memleketin evladı zaten istemez ki yaşadığı, gönülden bağlı olduğu yeri kendi toprağından birileri idare etsin diye! Peki tek başına bu kriter yeterli mi?! Mesela şöyle birisini tasavvur edelim; Karşıyaka'da doğmuş, bu şehrin sokaklarında büyümüş ancak ne siyasete dair ne de yerel yönetimlere dair hiçbir seviyede daha önce tecrübesi olmayan biri olsun. Sizce başarılı hizmetler verebilme şansı ne kadar olur?! Ya da bir başka betimleme yapalım; doğduğu yer Karşıyaka değil, ancak yaşadığı yer Karşıyaka olan, bağlı olduğu siyasi görüşün gençlik kollarından itibaren siyaset içersinde yer almış ve yanısıra da yerel yönetimlerin çeşitli kademelerinde önceki yıllarda tecrübe kazanmış olan biri olsun. Yapacağı belediyecilik hizmetlerinin başarı şansı sizce bir önceki yaptığım tasvirde yer alan kişiye kıyasla daha mı fazla olur daha mı az?!
Tabii ki de gönül ister ki köklerine değin Karşıyaka'nın bağrından çıkma ve idarecilik tecrübesi de bulunan bir belediye başkanı olsun. Böyle biri olursa hem Karşıyakalının önceliklerini, hem manevi hassasiyetlerini, hem şehrin ihtiyaçlarını bilir hem de hizmet üretirken en kısa ve en doğru yoldan en fazla işi yapabilen birisi olmuş olur. Var mı peki böyle bir aday adayı!? Bence var..! Okuyun, araştırın, eğitim düzeyinden tutun geçmiş yaşantısında yaptığı hizmetlere kadar inceleyin sizler de gayet kolayca bulabilirsiniz. Gerek toplum içersindeki saygınlığı, gerek efendi duruşu, gerek sosyal statüsü, gerekse hem yerel yönetim açısından hem de Kaf Sin Kaf'ımız adına sportif açıdan sahip olduğu tecrübe birikimi ile benim için ön plana çıkan birisi var. Aday gösterilir mi onu bilmiyorum ama gösterilmesini içtenlikle temenni ederim...
Herkes için de benim için olduğu gibi kendi adına ön plana çıkan birileri illa ki vardır. Umarım Karşıyaka'yı, yani koca bir şehri (semt değil bu arada, koskocaman ve içersinde onlarca semti barındıran bir ilçedir Karşıyaka) idare etmenin yalnızca taraftar tribününe hoş görünen vasıflara sahip olmakla yürütülebilecek bir şey olmadığını idrak edenlerin çoğunlukta olacağı ve Karşıyakamıza en fazla yarar sağlayacak kişinin lehine sonuçlanacak bir seçim olur.
Sağlıcakla kalın..!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!