İzmir Büyükşehir Belediyesi hastanelere erişim sıkıntısı yaşanan şu günlerde İzmir’de ikamet eden vatandaşlarımıza yönelik doktor danışma hattı kurdu. İnternet üzerinden randevu talebi oluşturan vatandaşlara randevu saati geldiğinde telefonla geri dönüş yapılarak işleyen sistemde, İ.B.B. Eşrefpaşa Hastanesi’nin gönüllü doktorlarınca merak edilen sorulara cevaplar veriliyor. Bu sistemde, arayan kişilere telefonda tanı konulması, reçete yazılması gibi bir durum doğal olarak söz konusu değil... Mevcut pandemi ortamında hastaneye gelinmesinin riskleri nedeniyle hastaneye gelemeyen fakat danışmak istediği sağlığıyla ilgili konularda şikayeti ile ilgili branş hekiminden alacağı randevu sonrası merak ettiği soruları sorabilen vatandaşlar bu uygulamadan genel olarak memnun. Bahis konusu gönüllü doktorlardan birisi olarak bu memnuniyeti diğer gönüllü arkadaşlarımdan da aldığım geri dönüşlerle birlikte net bir şekilde biliyorum. Umuyorum ki bu süreç en kısa sürede bitecektir ve biz doktorlar da covid 19 dışındaki rahatsızlıkları olan hastalara eskiden olduğu gibi göz teması kurarak, yüz yüze konuşarak, muayene anlamında dokunarak yardımcı olabilmenin verdiği manevi hazzı en kısa sürede tekrar yaşarız... Şimdilik lütfen evde kalın, gerekirse randevunuzu alın telefonda görüşelim! Bu kısa bilgi paylaşımından sonra başlıktaki konuya gelecek olursam;
Karşıyaka Çarşısı’nın kapatılması son zamanlarda çokça gündemde! Konuya duygusal yaklaşan bir kesim ile orada işyeri olan ve maddi anlamda sıkıntıya düşen bir kesim, ‘’bu uygulama kesinlikle yanlış’’ tezini savunuyor. Konuya, pandemi sürecinde yoğunluğunda belki sadece yüzde 50 azalma olup da sağlık açısından bu oranın yeterli olmadığı ve mevcut kalan kalabalığın yine de yayılım riskini birkaç kat arttırdığı zihniyetiyle yaklaşanlar ise ‘’geç bile alınmış bir karar’’ olarak yorumluyor. Bana sorarsanız her iki görüş de haklı! Nasıl mı?!
Karşıyaka Çarşısı’nın fiziki konumu doğru değerlendirilecek olsaydı eğer, orasının kapatılması şansının olmadığı görülürdü. Çünkü çarşı; çarşı özelliğinden ziyade, uzun yıllardır insanların geçiş güzergahı konumunda artık. Vapur iskelesi bir tarafta, izban diğer tarafta. Tramvay durağı bir tarafta, dolmuş durakları diğer tarafta. Ve insanlar da çalışmaya devam ediyor, toplu taşıma da işlemeye devam ediyor. Hal böyleyken çarşının kapatılması olasılığı yoktu aslında ama buna çok dahiyane bir formül bulunarak ‘’göstermelik’’ bir şekilde Karşıyaka çarşının ana caddesi, yani Kemaşpaşa caddesi kapatılarak sağından solundan paralel seyreden yan dalları açık bırakıldı. Böylece, medyada sıkça yer alan Karşıyaka Çarşısının kalabalık görüntülerinden kurtulunmuş oldu, fakat paralelindeki daha dar sokaklarda yaşanan dip dibe insan yoğunluğuna da sebep olunmuş oldu!
Evet sağlık açısından yakın temas, kalabalık, izolasyona uymamak bu pandemide en önemli riski arttıran unsurlar. Çarşının yoğunluğu da bu anlamda çok tehlikeliydi. Ancak çarşının ana caddesini kapatarak görüntüyü kurtarmak dışında bir şey sağlanmamış oldu. Yapılabiliyorsa, belirlenecek olan çarşı kapsamındaki tüm sokaklara giriş çıkışlar engellenseydi işte o zaman covid 19 pandemisinde yayılımın daha az olmasına katkı sağlanmış olurdu! Ama, dediğim gibi; ‘’yapılabiliyorsa’’..! Peki yapılabilir mi?! Bence hayır..! Üst satırlarda da ifade ettiğim gibi insanların çalışma hayatı devam ettiği sürece, ülke genelinde veya şehir genelinde bir karantina kararı alınmadıkça Karşıyaka Çarşısı toplu ulaşım araçlarına erişim anlamında bir geçiş noktası olduğundan bu bence mümkün değil.
Öyleyse ne olması lazım?! İnsanların kendi sağlıkları, sevdiklerinin sağlıkları, toplumun bir an önce psikolojisinin düzelmesi ve normal yaşantıya dönüşü için bilinçli davranmaları dışında bir çözüm göremiyorum doğrusu. Gezmek için, mecbur olunmadan çıkılıp da vitrin bakılarak yapılan alışverişler için, sadece evde çok sıkıldığı gibi bir gerekçe nedeniyle çarşıya gitmemeleri lazım. İşine gücüne gidenlerin mecburen çarşıyı geçiş için kullanacakları saatler belli zaten. O saatlerde bu kişiler hızlıca, birbirlerine yakın durmadan, maskelerini takarak ve hiçbir yere temas etmeden geçişleri tamamlayabilirler. Onlar dışındakiler de ‘’evde kalmalı’’!!!
Canım çok sıkıldı diyerek dışarı çıkanlar unutmasın ki evinde olup da canının çok sıkılmasını tercih edip onların yerinde olmak isteyen o kadar fazla sağlıkçı var ki! Bunu istemelerinin nedeni ise emin olun ki kendi canları değil! Evlerine döndüklerinde dışarıdan eve taşıma ihtimalleri olan virüs ile sevdiklerini enfekte etme kaygıları sadece... Sizin ne kendinizi ne de sevdiklerinizi enfekte etmeme şansınız varken ‘’canım sıkıldı ya’’ gerekçesiyle dışarı çıkmanıza asla ve asla hoşgörüyle bakamıyorum ve kimse kusura bakmasın ama bunu yapanlara en hafif ifadeyle iradesiz, şımarık ve bencil varlıklar diyorum...
Sağlıcakla kalın..!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!