1 yıl içerisinde neler inşa edilebilir? Günümüz teknolojisi ve özellikle Türkiye'de inşaat sektörünün vardığı tecrübe ile birlikte bulutlara değen gökdelenler yapılabiliyor. Hatta sosyal tesisleriyle birlikte yüzlerce konutluk siteler dahi... Veya koca bir futbol stadyumu bile istenildiğinde tamamlanabiliyor kimi zaman. Mesela 20 bin kişilik yeni Ordu stadyumu 15 ayda çimleri de dahil olmak üzere tamamlanmıştı. Ancak maalesef Karşıyakamızın sahil boyunca insanların soluklanıp güzel vakit geçirdiği canım parkları 1 yılı
Yer yer açılan alanları mevcut olmakla beraber nikah dairesinden itibaren Alaybey tarafına doğru yer alan parklarımız hala daha açılamadı. Önlerinin kapatıldığı parlak alüminyum panolar, bu parkları kullanamaz hale gelmemizin dışında, bir de denizi görmemizi dahi engelleyen ayrıca bir çirkin durum oluşturuyor. Sahil boyunca kullanıma açılan parkların durumuna bakınca ise, ''insan önceki halinden çok büyük fark yaratan ne olmuş acaba'' diye düşünmeden de edemiyor doğrusu. Öyle ya; 1 yılı aşkın süredir alüminyum panolar ardında halkın kullanımına kapatılan bu alanlarda meydana gelmesi beklenen değişiklikler, geçirilen süreye bakınca, olağanüstü şaşırtıcı veya inanılmaz boyutta farklı bir nitelikte olmalıydı beklentisini her makul düşünen insanda oluşturmuştur mutlaka. Makul olmayan ise, kullanım dışı olarak geçirilen süre... Yani anlayacağınız, durumun birebir tanımı; dağ fare doğurdu!
Hadi diyelim ki benim göremediğim fakat aslında mevcut olan, önceki hallerine kıyasla muazzam bir değişim yaşandı bu parklarda. Bu değişimlerin neler olduğunu bana sıralayabilecek birileri varsa lütfen izah etsin de anlayamadığım ya da göremediğim ne varsa ben de anlayıp ben de mutlu olayım. Tamamen hiçbir şey görmüyor değilim tabii ki! Gördüğüm şeyler var benim de!.. Mesela yeşil alan ölçeğinin eski hallerine kıyasla daha küçük tutulması, çimlerde oturmak yerine betondan yapılmış kışın soğuk-yazın sıcak olacak piknik masası tarzı gri zeminlere oturmaya insanların adeta mecbur edilmesi, mevcut çocuk parkı sayısının arttırılması gerekirken nikah dairesi önünde yer alan çocuk parkının kaldırılmış olması (umarım plan dahilinde oraya yine bir çocuk parkı yerleştirilmesi zaten vardır ve belki de ben bilmiyorumdur) gibi bazı şeyleri ben de görebilmekteyim...
Genelde olaylara pozitif yönlerini görmeye çalışarak yaklaşan biri olmama karşın ne yazık ki şu bir türlü açılmak bilmeyen parklarımızla ilgili (kendimi her ne kadar zorlarsam zorlayayım) açılan kısımlarda görebildiklerim bunlar! Yalnız öyle bir noktaya geldik ki, adeta bizleri ölümü gösterip sıtmaya razı eder hale getirdiler. Yani artık eleştirel bakış açısından neredeyse tamamen uzaklaşıp ''yeter ki öyle ya da böyle sahilimiz boyunca eskiden olduğu gibi aynı nitelikte-daha kötü nitelikte veya daha iyi nitelikte ayrımına bakmaksızın parklarımız yer alsın'' durumundayız. 1 yılı geçti yahu! Koskoca bir yıldan uzun zaman aldı!.. İnanılır gibi değil!
Bütün samimiyetimle söylüyorum ki, 3 yaşını henüz birkaç ay geçmiş olan minik kızım bile bu durumun farkında ve bana mütemadiyen ''babacım ne zaman çimlerde yürüyeceğiz tekrar'' diye sorup duruyor. Çünkü kızım daha ilk adımlarını atmaya başladığı 1 yaş civarlarındayken anne-babasıyla birlikte Karşıyakamızın sahilindeki çimlerde yürümeye bayılıyordu ve maalesef bu keyfi ancak 2'nci yaşına kadar sürebildi. Endişem o ki benim kız üniversite çağına gelip, hele bir de şehir dışında bir yeri kazanırsa ve o güne değin biz hala hasretle o çok sevdiğimiz çimlerimize kavuşmayı bekler durumda olursak, sonrasında parklarımıza kavuşsak bile kızım belki de sadece 1 yaş-2 yaş aralığında üzerinde gezinip oturabildiği o çimlere bir daha asla kavuşamamış olacak. Eee malum üniversite hayatı, sonrasında iş güç, kendi yuvasını kurmak vs vs derken ömrünün çok kısa bir aralığında ve çok çok minikken ancak görebilmiş olacak bizlerin hayatımız boyunca yürüyüşler yapıp, sahilinde balık tutup, çimlerinde oturmuş olduğumuz o parkları...
Şaka bir yana zaten en baştan; herkesin gayet memnun olduğu, Karşıyaka'nın en güzel yaşam alanlarına dair yapılan bu müdahale bence gereksizdi. Mevcudu korumak ve temiz tutmak yeterliydi. Bunun yerine sil baştan bir şeyler yapma kararı alındı madem, bari bu kadar da uzatılmasaydı bu süreç. Kızım bana sordukça yapılacak makul ve mantıkıl bir açıklama bulamıyorum artık. Kendimi geçip bir kenara bıraktım ama sonrasında kızım karşısında girdiğiniz vebalin ağırlığını taşımakta sizler zorlanırsınız vallaha... Geçmiş büyükşehir belediye döneminde başlatılan bu projenin, enerjik ve pratik olacağına duyduğum inançla yeni gelen büyükşehir belediyesi döneminde ''ivedilikle ve doğru bir şekilde'' sonuçlandırılmasını dört gözle bekliyorum doğrusu. Kızımın çimlerde yürümek, koşmak, oturmak istediğinin ve beton zemini hiç de sevmediğinin altını çizerek tabi...
Sağlıcakla kalın!...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!