Son yerel seçimlerin ardından eğrisiyle doğrusuyla bir önceki belediye başkanının görev süresi doldu ve yeni belediye başkanı vazife yapmaya başladı. Bir önceki dönemin başkanı ile Karşıyaka taraftar gruplarının bir türlü yıldızı barışmamıştı. Bunda da temel etken Yalı'ya stat konusunda ters düşmeleriydi.
Bu konu taraftar grupları için öylesine hassastı ki, mevcut olan görüş farkı, taraftar gruplarınca sanki o dönemin belediye başkanı tarafından stat yapılmasını engelleyen bazı girişimlerde de bulunmuş gibi yansıtıldı kamuoyuna. Oysa ki o zamanlar stadın bitişiğinde yer alan 2800 metrekare civarındaki bir alan spor kulübü adına yalnızca spor üzerinden kazanç temin edilmesi koşuluyla belediye tarafından yani o dönemki belediye başkanı tarafından hibe dahi edilmişti ve sürdürülen aleyhteki davaların hiçbirisi de Karşıyaka Belediyesi tarafından açılmış değildi.
Ortada somut olan tek konu, ''görüş bazında'' o dönemin belediye başkanınca Yalı'ya ''müsabakaların oynanacağı'' bir stadın yapılmasının yanlış olacağının beyanıydı sadece. Yani orası stat olsun ama haftanın yedi günü hizmet veren, takımların antrenman sahalarının olacağı, çocuklara spor okullarının olacağı bir spor kompleksi şeklinde olsun görüşü dışında tek itiraz nedeni müsabakaların yapılacağı türden olmamasıydı. Bunu beyan ederken de fiiliyatta hiçbir engellemede bulunulmamıştı. Buna rağmen, diyorum ya bu konu taraftar gruplarınca son derece hassas olduğundan, o dönemin belediye başkanı müthiş bir aleyhte kampanyayla çok daha farklı lanse edilmişti!
Üstelik de o zamanlar mevcut stadın yine stat kalacağı fakat müsabakaların oynanacağı türden bir stat olmayıp, müsabakaların oynanacağı ayrıca bir stadın 30 bin kapasiteyle Örnekköy'de yapılması yönünde büyükşehir belediyesince düşünülen bir proje de mevcuttu. Peki bu taraftar grupları ile belediye başkanı arasındaki kör döğüşünün sonucu ne oldu?! 30 binlik Örnekköy stadı projesi rafa kalktığı gibi, Yalı'daki tarihi stadımız da moloz yığını şeklinde kalmaya devam etti... Yanlış itirazlar, gerekçeleri yanlış lanse edilerek kişilerin üzerine gidilmesi, mevcutta zaten kulübe ait olan bir alanın dışında da bir başka stada sahip olunması düşüncesinin fanatik bir kesim tarafından ellerinin tersiyle itilmesi bu sonucu doğurdu.
Akabinde yeni belediye başkanı geldi ve önceki dönemin başkanının niçin sevilmediğinin gerekçelerini de çok iyi analiz ederek gelmişti. Her zeki politikacının yapacağı gibi bu gerekçeleri lehine çevirecek hamleleri daha ilk günden yapmaya başladı. Karşıyaka'nın basketbol müsabakalarında ayrı, futbol müsabakalarında ayrı her daim yer almaya, hatta müsabakaları ayakta izlemeye başladı. Yanısıra belediye binasından spor kulübü bayrağı eksik olmadı. Maddi manevi kulübün yanında yer aldı ve yer aldığını gösterdi. Böyle olunca da doğal olarak taraftar gruplarının gözdesi, sevgilisi oldu...
Yanlış anlaşılmasın lütfen, bu yaptıklarını eleştirmiyor ve ben de sonuna kadar destekliyorum. Zaten birkaç satır önce de belirttiğim gibi ''zeki'' bir insanın geçmişten ders çıkarıp ona göre hareket etmesi de eleştirilecek değil takdir edilecek bir durumdur. Yalnız, tüm bu doğru hamleleri yaparken bir önceki dönemde taraftar gruplarının kulübü 30 binlik stada sahip olmaktan etmesi gibi bir hataya bugün de belediye başkanının (bir konudaki yanlış tutum içerisine girme riskiyle) düşmemesi lazım!! Yanlış tutum içine girme riski diyorum, çünkü henüz somutlaşmamış olan ancak bulunduğu görüş beyanından anladığım kadarıyla hatalı bir tutum içerisine girip de somutlaşma riski olan bir durum var ortada.
O da; taraftar gruplarının yumuşak karnı olan stat konusunu ön plana çekerek, alma ihtimali yüksek yanlış karar olasılığının yüksek olduğu, Mavişehir'deki 100 dönümlük spor alanı konusu... Şöyle ki; İZVAK'ın (İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı) geliştirdiği projeyle futbol, basketbol ve voleybol takımlarına altyapı tesisi yapmak için Mavişehir'de Milli Emlak'a devredilen yaklaşık 100 dönümlük spor alanı imarlı arazinin kulübe tahsisi söz konusu olup bu konuda Sayın Cemil Tugay'ın açıklamaları şu şekilde;
''Bizim şu anda bir stada ihtiyacımız var, en öncelikli konu bu. Hızla borçlarımızı kapatmaya, transferin önünü açmaya ihtiyacımız var. Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Turgay Büyükkarcı hiçbir şekilde benimle temas halinde de değil. Buna da gerek görmüyor herhalde. Buna da saygım var. Zorluk çıkarma düşüncemiz yok. Altyapı tesisi olarak 100 dönümlük alanda ne yapılacak bunu anlayamadım (yazarın notu= Torbalı Belediyesi'nin yakın zamanda Göztepe'ye tahsis ettiği altyapı tesis alanı 103 dönümdü!!!). Kulübün en önemli sorunu maddi sorunlar. Transfer yasağı var. Stadı yok. Bu iki soruna çözüm üretmek için mi yapıldığını soruyorum. Yapılıyorsa teşekkür etmek dışında yapacak hiçbir şey yok. Sadece bir Karşıyakalı olarak soruyorum; bu yapılan işler stadın inşaatını başlatacak mı? Kulübün sorunlarını çözecek mi?''.
Genel itibariyle sakin ve sevecen mizaçlı olduğuna dair insan üzerinde kanaat bırakan Cemil Tugay'ın bu açıklamasında açıkçası ben biraz öfke sezinliyorum. Çünkü bu açıklamada yer alan ''altyapı tesisi olarak 100 dönümlük alanda ne yapılacak'' cümlesi bana kalırsa ancak öfkeyle söylenmiş bir cümle olabilir (bknz; Göztepe örneği). Bunu söylerken de ''önceliğimiz stat'' düşüncesini ön plana çekmesi, tıpkı bir önceki dönemde yapılan hataya benzer şekilde, belli bir kesimin Yalı'ya stad istiyoruz dayatmasıyla kaybedilmesine yol açtığı mevcut stadın haricinde 30 binlik yeni stad konusu gibi bir sonucu doğurabilir. Sapla samanı karıştırmamak lazım.
Yalı'ya stat için çalışmalar sürdürülür, yanısıra da şehrin göbeğinde yer alıp da içerisinde oluşturulacak spor okullarına ailelerin çocuklarını rahatlıkla götürebileceği 100 dönümlük yeni bir kazanım elde etmenin keyfi sürülebilir. Öncelik stat diye, Yalı'ya stat yapılana kadar karşımıza çıkacak diğer tüm fırsatları elimizin tersiyle itmeye devam mı edeceğiz yani?! Ya da bir başka bakış açısıyla; aynı anda birkaç işi, birkaç projeyi bir arada yürütmeyi beceremiyormuşuz gibi, işleri sıraya koyup, birini yaparken diğerini beklemeye almalı ya da red mi etmeliyiz yani!
Ben kesinlikle zeki ve çalışkan bir insan olduğundan emin olduğum Cemil Tugay'ın bu açıklamayı o anki öfkeli ruh haline paralel olarak yaptığına inanıyor ve karşımıza çıkan bu yeni fırsatı da değerlendireceğini düşünüyorum. En azından böyle olmasını diliyorum... Sayın Başkan'ın ne yapılabileceği konusunda şüpheleri olan 100 dönümlük alana neler yapılabileceğinin bir örneği olarak Göztepe'nin Torbalı'daki 103 dönüm alana neler yapmayı planladığına şöyle bir göz atacak olursak eminim tüm Karşıyakalıların temennisi de benimle aynı olacaktır. Göztepe'nin hemen hemen aynı büyüklükteki alanla ilgili projeleri (ne kadarı hayata geçti bilmiyorum ama en azından böylesi bir alanda neler yapılabileceğine dair bir fikir verecektir) şunlar;
3 adet nizami doğal çim saha, 3 adet nizami suni çim saha, 2 adet grassroots sahası olmak üzere toplam 8 futbol sahası, 2 adet tenis kortu, 2 adet basketbol voleybol sahası, 1 adet yarı olimpik yüzme havuzu, amfi tiyatro, açık hava satrancı alanı, kafeteryalar, sosyal aktivite alanları, rekreasyon alanları, 1500 kişilik grassroots öğrencileri için veli bekleme alanı ve sosyal tesisi. Ayrıca 8000 metrekare kapalı alan içerisinde 60 adet sporcu konaklama odası, 150 kişilik idari bina, sporcular için gerekli kapalı fitness alanı, sosyal alanlar, yemekhane, etüt salonları, sauna, hamam, masaj odaları, fizyoterapi salonu, derslikler, soyunma odaları, dinlenme salonları. Akademik ve teknik eğitim için 3500 meterekare kapalı alan içerisinde 12 derslik, uygulamalı eğitim derslikleri, laboratuvarlar, kantin birimlerini barındıran bir bina ile toplamda tam kapsamlı kolej binası... Tüm bu bilgiler ışığında öyle sanıyorum ki ''altyapı tesisi olarak 100 dönümlük alanda ne yapılacak bunu anlayamadım'' diyen Cemil Başkan da ikna olacaktır!
Öfkesi neye peki diye soracak olursanız; yukarıdaki açıklamanın içinde net bir şekilde görülüyor bence. Turgay Büyükkarcı'nın kulüp adına attığı her adımda ilk etapta Karşıyaka Belediye Başkanı olarak Cemil Tugay'ın kendisiyle irtibat kurması yönündeki beklentisinin karşılık bulmamasının yarattığı bir durum gibi duruyor. Daha önceleri belediye başkanı ile taraftar grupları arası anlaşmazlıklar, şimdilerdeyse belediye başkanı ile kulüp başkanı arasındaki iletişim kopukluğu gibi nedenler umuyorum ki Karşıyaka Spor Kulübü'nün elde edebileceği kazanımları, fırsatları elinden kaçırmaya devam etmesine yol açmaz...
Sağlıcakla kalın...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!