Yazıma gazetemizin değerli yazarlarından araştırmacı Bedri Cumhur Doğu’nun 30 Ağustos 2022 tarihli yazısından uzun bir alıntı ile başlayacağım;
‘’Gerçekten de Fazıl Bey asfaltı, kulübümüzün yeniden canlandırıldığı dönemde tabir-i caizse “kalbi” olmuştu. Karşıyaka Spor Kulübü, bu civarda filizlenmişti.
FAZIL BEY’İN UÇAĞINI BEŞBİN MERMİ İLE ATEŞ TUFANINA TUTAN İNGİLİZ MİTRALYÖZLER
Türk havacılık tarihinin ilk yıllarının hemen her safhasında rol oynayan Tayyareci Fazıl Bey’in havacılığa dair ismi Bristol Uçuş Okuluna pilot adayı olarak geçmektedir. İlk tayyarecilerimizdendir.
Fazıl bey; ilgi çekici bir yaşama sahip. Fransa’da havacılık eğitimi görmüş, uçağına hakim büyük bir kahramandır.
Balkan Savaşlarında ve 1.Dünya Savaşı’nda büyük yararlılıklar göstermiştir. Hatta 1.Dünya Savaşı’nın son günlerinde, İstanbul’u bombalamaya gelen 10 İngiliz uçağına tek başına “kartallar” gibi taaruz etmiş, İstanbul semalarında saatlerce çarpışmıştır.
25 Ağustos 1914 tarihinde Çanakkale Nara’da karargahını kuran Fazıl bey, 1916’da Irak’ta, Kutülamare’de düşmanın son durumunu raporlayan keşifler yapmıştır.
25 Ekim 1918’de, saat 13:30 sularında, bir İngiliz filosunun Çanakkale’den geçtiği haberi ulaşmış. Tayyaresi Albatros D-3 ile bir kartal gibi İstanbul semalarında yakalamış ve muharebeye girişmiş. İngiliz mitralyözlerinin dakikada beşbin mermi ile ateş tufanına tutmuştu.
Bu muharebe sırasında vücudunun yedi yeri ve elinden vurulmuş, iki parmağını kaybetmiş ancak makineli tüfeğinin son mermisine kadar tek eliyle savaşmaya devam etmiştir. Sonunda güç bela da olsa uçağını Yeşilköy meydanına indirmişti.
KARTAL MÜFREZESİ
Uşak’ta, adı 2.Uçak Bölüğü olmasına rağmen Bölük Komutanı Plt. Yzb. Fazıl’ın uçak gövdesinin iki yanına pençelerinde bomba taşıyan uçar vaziyette kartal resmi yaptırmasından dolayı Kartal Müfrezesi adı verilmiştir. Türk Hava Kuvvetleri tarihinde ilk amblem taşıyan uçuş birliği olmuştur.
Sırasıyla 1.ve 2. İnönü, Kütahya-Eskişehir muharebelerinde sonrasında Sakarya ve Büyük Taaruz muharebelerinde aktif görev almıştır.
İZMİR İŞGALİNDE UÇAĞIYLA İLK DEFA İZMİR’E İNEN FAZIL BEY’DİR!
Kuva-yi Milliye kahramanı Fazıl bey, yokluklar içerisinde de olsa, fedakarane şekilde Batı cephesinin uçak ihtiyacını karşılamıştır. İzmir işgal edildikten sonra tayyaresi ile İzmir’e ilk inen Fazıl bey olmuştur. Yunanlıların tayyare faaliyetini daima felce uğratmıştır.
Kurtuluş sonrası İzmir’de kurulan Tayyare Mektebi’ne müdür olmuş, bir çok uçuş dersi vermiştir.
Savaşlarda önemli rol oynayan Binbaşı Fazıl Bey, barışta da en önde yerini alır ve eğitim hocası olarak yeni Fazılların yetişmesine çalışır. Ancak 27 Ocak 1923 tarihinde öğrencisi ile çıkmış olduğu bir eğitim uçuşunda kaza geçirir ve öğrencisi Emin Bey ile birlikte İzmir’de şehit olur. Hava kuvvetleri şehitleri listesinde 23’üncü sırada yer almaktadır.’’
Bedri Cumhur Doğu’nun yazısının neredeyse tamamını sizlere tekrar sunmamın bir nedeni var tabii ki ; Karşıyaka Donanmacı Mahallesi’nde yer alan Fazıl Bey Caddesinin sadece adını aldığı şehidimiz için bile layık olduğu şekilde düzgün, temiz ve adına yakışır şekilde korunması gereğine dikkat çekmek!
Eskilerin Fazıl Bey Asfaltı olarak anmasının nedeni ise Banka Sokağı ile birlikte Karşıyaka’nın asfaltlanan ilk sokağı olmasından kaynaklanıyor.
Karşıyaka Spor Kulübünün bir zamanlar belli idari birimlerinin, tenis kortlarının bulunduğu cadde aynı zamanda. Hatta Atatürk’ün 24 Haziran 1926 tarihinde kulübümüzü ziyaret ettiğinde Karşıyakalı tenisçi kızlarımızı izlerken sarfetmiş olduğu bir sözdür; ‘’ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim’’ sözü ve işte izlediği o tenis kortları da o zamanlar Fazıl Bey Caddesinde yer alan kortlardı.
Sizlere Fazıl Bey caddesi ile anlatabileceğim sosyokültürel anlamda da çok fazla şey var aslında ama yazı daha da fazla uzamadan sadede geleyim. İşte bu Fazıl Bey Caddesi’nin sahil girişi her yağmur sonrası ve uzun yıllardır adeta bir gölete dönüşüyor. Kısa bir süre önce yol taşlarının değişimi esnasında yeraltında bulunan su-kanalizasyon sistemlerinin de ‘’güya’’ yeni düzenlemesi yapılmıştı oysa ki! Sonuç değişmedi… Biz Karşıyakalılar göstermelik değil, sonuç odaklı hizmet istiyoruz…
Hem orada yer alan esnafın dükkanını su basması nedeniyle, hem yoldan geçen araçların oldukça derin bir su birikintisinden geçmeye mecbur kalıp da sorun yaşaması riski yaratması sebebiyle, hem yayaların neredeyse dizlerine kadar suya batmasına sebep olması nedeniyle, hem de daha yakın bir zamanda Alsancak’ta bir tıp fakültesi öğrencisinin yaşamını kaybetmesine yol açan hazin tablo gibi, olası bir elektrik kaçağı halinde suyun iletkenliği ile birilerinin yaşamına bile mal olması ihtimali sebebiyle bu durum ivedilikle çözülmelidir…
Diyeceğim o ki; hani savaş kahramanı şehidimizin adına hürmeten veya kulübümüzün hatırasına hürmeten buna bir çözüm üretmeyi düşünmeyecekseniz eğer, bari bir üst paragrafta saydığım insani gerekçelere istinaden bir çözüm üretmeyi düşünürsünüz belki!
Bu caddenin tarihi ve manevi önemine yakışmayan tek sorunu da bu değil aslında… Cadde taşlarının inşaatlara girip çıkan büyük araçlar yüzünden paramparça olması, yol kenarındaki güzelim ağaçların birer birer eksiltilmesi-yok edilmesi, çöplerin konteyner’lar dolup taşmadan asla toplanmaması vs vs vs gibi çok ciddi sıkıntılar var. Neyse, şimdiki lüks site ortamlarına bir şey olmasın da eski elit Karşıyaka muhitleri bir bir yok edilip, bozulsa da olur, di mi ama!
Kendisi de bir Karşıyakalı olan, kendisi de her Karşıyaka kızının olduğu gibi Zübeyde Hanım’ın kızlarından olan Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız İşçimenler Ünsal’ın bu konuyla ilgileneceğini umuyorum. Bu vesileyle de Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ı vefatının 102’nci yılında saygı ve rahmetle anıyorum…
Sağlıcakla kalın!..
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!