Sizlere 11 Mart 2019 tarihinde yayınlanmış olan bir köşe yazısından alıntıladığım birkaç satırı aktardıktan sonra konuya gireceğim... Yazının başlığının, yazının içeriğini böylesine güzel tanımladığı bir başka köşe yazısı örneği de zor bulunur sanırım! Evet, başlığı ''BOŞ LAF'' olan yazıdan bir iki satır;
''Şimdi de Atatürk'ün ortaya koyduğu model üretmekten geçiyor demiş (burada bunu diyen ve eleştirilen kişi Kılıçdaroğlu oluyor). Bu da güçlü bir sosyal devlet inşa etmek içinmiş. Ne alakası var? Atatürk bir sosyal reformcu değildi, çalışan insana yönelik hiçbir adım atmamıştır.''
Aynı yazıdan bir diğer alıntı;
''Atatürk'ün ortaya koyduğu model, üretimden geçen bir model değildir. Bir uygarlık değiştirme projesidir. Elhak bunda da başarılı olmuştur. Tabii zorla. Latin alfabesinin, İsviçre hukukunun, batı takviminin, şapkanın, soyadının, hatta kadınlara oy hakkının bile üretimle ilgisi yoktur.''
Tüm bu cümleler dışında bu yazıda yer alan (ve başlığı ile de son derece uyumlu olan) daha nice ifadeler yer almakta. Merak edenler baksın, hepsini okusun. Ancak, sakin kalabileceğine ve o derece ''boş'' vakti olduğuna inanıyorsa... Yazının sahibi ise Engin Ardıç!
Şimdi de gelelim ufak başlıklar halinde aktarmaya çalışacağım bazı bilgilere;
-Cumhuriyet kurulduğu zaman 386 olan sanayi kuruluşu sayısı sadece 10 yıl içersinde 1087'ye çıkarılmıştır. O dönemin sloganıysa ''dışardan aldıklarımızı şimdi kendimiz yapıyoruz'' şeklindeydi.
-1924: Ankara fişek fabrikası, Gölcük Tersanesi
-1925: Şakir Zümre Fabrikası, Eskişehir Hava Tamirhanesi
-1926: Alpullu Şeker Fabrikası, Uşak Şeker Fabrikası, Kırıkkale Mühimmat Fabrikası
-1927: Bünyan Dokuma Fabrikası, Eskişehir Kiremit Fabrikası
-1928: Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası, Ankara Çimento Fabrikası
-1929: Ankara Havagazı Fabrikası, İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası
-1930: Kayaş Kapsül Fabrikası, Nuri Killigil Tabanca-Havan ve Mühimmat Fabrikası
-1931: Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası genişletildi.
-1934: Eskişehir Şeker Fabrikası, Turhal Şeker Fabrikaları, Konya Ereğli Bez Fabrikası, Bakırköy Bez Fabrikası, Bursa Süt Fabrikası, İzmit Paşabahçe Şişecam Fabrikası temel atma, Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası, Ankara-Konya-Eskişehir ve Sivas Budağ Siloları, Kayseri Bez Fabrikası temel atma, İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası temel atma.
-1935: Paşabahçe Şişecam Fabrikası tamamlandı, Nazilli Basma Fabrikası temel atma, Bursa Merinos Fabrikası temel atma, Gemlik Suni İpek Fabrikası temel atma, Keçiborlu Kükürt Fabrikası, Zonguldak Taş Kömür Fabrikası
-1936: Ankara Çubuk Barajı, Barut-Tüfek ve Top Fabrikası, Nuri Demirağ Uçak Fabrikası, Malatya Sigara Fabrikası, Bitlis Sigara Fabrikası
-1937: Malatya Bez Fabrikası temel atma, Karabük Demir-Çelik Fabrikası temel atma.
-1938: Divriği Demir Ocakları, İzmir Klor Fabrikası, Sivas Çimento Fabrikası temel atma.
Yukarıda saydıklarım Atatürk'ün kurmuş olduğu fabrikalar. Hani yazımın başında bahsettiğim Enginar-dıç'ın yazısında; ''ortaya koyduğu modelin üretimden geçen bir model olmadığı'' nı iddia ettiği Atatük'ten bahsediyorum! Üstelik bu iddia sahibinin tamamen göz ardı ettiği temel konu ise Atatürk'ün (bana kalırsa tamamen üretim üzerine) kurduğu modelin, savaştan yeni çıkılmış ve son derece zorlu ekonomik şartlardaki bir dönemde yapılmış olduğu gerçeği...
Bakınız; insanlar farklı siyasi ve hatta hayat görüşlerinde olabilirler. Buna paralel olarak, eleştiri de demokratik toplumlarda olması gereken bir temel haktır. Herkes birbirini lisan-ı münasiple eleştirebilir ki bu aslında doğru değerlendirildiğinde faydalı da bir şeydir. Hataların düzeltilmesi ve kendini geliştirmek adına... Ancak eleştirinin bu olumlu yönünden istifade edebilmek için de eleştirilerin gerçeklere dayanıyor olması, içeriğinin de dolu ve güvenilir olması gerekir. Bilmem anlatabildim mi!
Yahu bunlar, çok sevdiğim enginar'dan bile soğuturlar insanı... Ne diyeyim ki ben sana sevgili Enginardıç! El-insaf..!
Sağlıcakla kalın..!
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!