Oscar ödülleri 4 Mart'ta doksanıncı kez sahiplerini bulacak. Sinemaya meraklı olanlar için heyecanlı bir bekleyiş! Heyecanın nedeni ise kimine göre ödül töreninin nasıl olacağı, kimine göre ödüllerin kimlere dağıtılacağı, kimine göre ise ''bakalım yine ödül alanlar çoğu kez olduğu gibi hiç de haketmediği halde ödüllendirilenlerden mi oluşacak'' sorularının cevaplarına duyulan meraktan kaynaklanıyor. 90 yıllık geçmişinde iyi ya da kötü pek çok eleştirilere maruz kalmış olan akademi ödülleri, her ne olursa olsun her daim tüm dünyanın ilgisini üzerine çekmeyi başarmış bir organizasyon!
Benim de; başta babamın çocukluğundan beri olan sinema merakını ve bilgisini kendi çocuklarına da aşılamış olmasından gelen nedene bağlı olmak üzere, sinemaya olan ilgim hayatımın her döneminde, yaşam koşulları ne kadar değişirse değişsin daima diri kalmıştır. Bu çerçevede de, her filmi sinemada izleme şansım olmasa bile teknolojinin sunduğu imkanlar artık iyice arttıktan sonra hemen her ilgimi çeken filmi bir şekilde izleyebilmek suretiyle, yaklaşık olarak son 10 senedir kendimce bir nevi Oscar toto oyunu oynamak en büyük keyiflerimden biri oldu. Aday filmlerin tamamını izliyorum ve kendimce ödül alacakları belirleyip, ödül töreni sonrası ne kadarını doğru tahmin ettiğime bakıyorum! Bu sene de aynı şeyi yaptım. Ancak aday filmler arasında maalesef ''amma da film yapmış adamlar haa'' dedirtecek türden etki bırakanına rastlamadım. Tabii ki bu durum, yine de kendimce tahminler yapmama engel olmadı! Tahminlerimi sizlerle paylaşmadan önce Oscar ile ilgili bazı ilgi çekici bilgileri de aktarmak isterim...
16 Mayıs 1929 yılında ilk olarak verilen ödüllerin adı o zamanlar Oscar değil, Academy of Motion Picture Arts and Sciences (AMPAS) ödülleriydi. Yani; sinema dünyasının ünlü isimlerinden oluşan 36 kişilik bir grupla Mayıs 1927'de çalışmalarına başlamış olan ve sinema sanatının gelişimine katkı sağlamak amacı taşıyan ''Sinema Sanatları ve Bilimler Akademisi'' tarafından düzenlenen bir ödül töreniydi. Oscar adı alışının hikayesi ise oldukça ilginç! Margaret Herrick isimli, akademide bir süre kütüphane görevlisi olarak çalıştıktan sonra yapımcılığa başlayan kişi tarafından bir gün akademi heykelciğine bakarken kendi Oscar amcasına benzettiğini söylemesi ve bu konuşmayı duyan bir gazeteci aracılığıyla da Oscar adının dilden dile dolaşmasıyla başlar herşey... 1934 yılında da meşhur Holywood yazarı Sidney Skolsky tarafından Katharine Hepburn'ün en iyi aktris ödülünü kazanmasını anlattığı yazısında ödül heykelciğinden ''Oscar amca'' olarak bahsetmesiyle artık iyice kullanıma girmiş olur. Resmi olarak akademi tarafından Oscar ödülü adı verilmesi ise 1939'da gerçekleşir.
Heykelciğin şekli nereden geliyor ve ne anlam ifade ediyor peki? MGM'in baş sanat direktörü Cedric Gibbons tarafından tasarlanan heykelcik 3,8 kg ağırlığında. Gibbons'ın asistanı Frederic Hope orjinal siyah mermer zemini yaratırken, heykeltraş George Stanley tasarımı bir heykel çizgilerine dönüştürür. İlk Oscar heykelciği ise California Bronz Döküm Enstitüsü tarafından 24 karat altınla kaplanır. Heykelciğin şekli; bir film makarası üzerinde elinde haçlı askerlerinin kullandığı bir kılıç taşıyan şövalyedir. Şövalyenin üzerinde durduğu makaranın beş tekerlek parmağı, akademinin orjinal kollarını temsil ediyor: Aktörler, yazarlar, yönetmenler, yapımcılar ve teknik ekip.
Oscar ödülleri 24 dalda dağıtılyor ve ''en iyi erkek oyuncu'', ''en iyi kadın oyuncu'', ''en iyi film'', ''en iyi yönetmen'' ve ''en iyi senaryo'' tabiri caizse beş büyükler olarak görülüyor! Bu güne kadar en fazla Oscar alan oyuncular, filmler, en fazla Oscar'a aday gösterilenler gibi bilgilere ulaşmak oldukça kolay ve sıradan bilgiler. O yüzden de yazıma daha az bilindiğini düşündüğüm ve daha ilgi çekici olduğuna inandığım başka bilgilerle devam etmek istiyorum. Mesela, bu kadar prestijli bir ödül olduğu halde bu ödülü reddedenler de var ve bazısının gerekçeleri de oldukça ilginç!
Woody Allen; ödülü oldukça anlamsız bulduğunu söyleyerek rededdiyor. Marlon Brando; 1955 yılında ''Rıhtımlar Üzerinde'' filmi ile ilk Oscar'ının aldıktan sonra ''Baba'' filmi ile ikinci kez layık görüldüğü ödülü (1973 yılında) ABD'nin kızılderililere karşı olan tavrını protesto etmek için, yerine 26 yaşındaki genç bir kızılderili kadınını gönderip ona bu konuda bir açıklama içeren yazı okutturmak suretiyle reddetmiştir. ''General Patton'' karakterini canlandırdığı performansıyla (1970) bu ödüle layık görülen George C. Scott ise, ödülün oyuncular arasında haksız rekabete neden olduğunu ve kimseyle de rekabet halinde olmadığını söyleyerek tören esnasında hokey maçı izlediği gerekçesiyle ödülünü almamıştır! 12 kez Oscar ödülü verilen Katharine Hepburn ise seremonilerden hoşlanmadığı gerekçesiyle hiç bir törene katılmamıştır!
Oscar ödüllerinin verildiği kişi veya filmlerle, sinemaseverlerin gönüllerinde taht kuranlar ise her zaman örtüşmeyebiliyor. Aynı sene gösterimi yapılan filmlerden ''en iyi film ödülü alan-en iyi film ödülü alamayan'' şeklinde birkaç tanesini sıralayacak olursam ne demek istediğim daha da netleşecektir... 1989; ''Driving Miss Daisy (en iyi film ödülünü aldı)-Dead Poets Society'', 1980; ''Ordinary People (ödül alan)-Raging Bull'', 1941; ''How Green My Valley (ödül alan)-Citizen Kane veya The Maltese Falcon''. Verdiğim bu örneklerde ikinci sırada yazdıklarımı, eminim ki ilk sırada ödül alanlar olarak yazdıklarıma kıyasla, çok daha fazla kişi izlemiş ya da en azından adını duymuştur... Bakalım bu seneki sonuçlar nasıl olacak?!
İşte bazı kategorilere dair benim tahminlerim: ''En İyi Film: Three Billboards Outside Ebbing, Missouri'', ''En İyi Kadın Oyuncu: Frances McDormand (Three Billboards Outside Ebbing, Missouri)'', ''En İyi Erkek Oyuncu: Gary Oldman (Darkest Hour)'', ''En İyi Yönetmen: Christopher Nolan (Dunkirk)'', ''En İyi Orjinal Senaryo: The Shape of Water (Guillermo del Toro, Vanessa Taylor)'', ''En İyi Uyarlama Senaryo: Call Me By Your Name (James Ivory)'', ''En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Lesley Manville (Phantom Thread)'', ''En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Willem Dafoe (The Florida Project)''... 4 Mart gecesi, 2018 Oscar ödüllerine dair yapmış olduğum Oscar toto sonuçlarım ne derecede tutmuş olacak acaba! Bekleyip göreceğim...
Hayatın sıkıntılarından, alınan acı haberlerden bir nebze de olsa sıyrılıp nefes alabilmek ve hayat mücadelesine devam ederken enerji toplamak için herkese kültür, sanat, müzik, edebiyat, spor ile vereceği molalarla dolu günler dilerim.
Sağlıcakla kalın...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!