Başka Karşıyaka yok

Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Güzel düşüncelerimi paylaşmak adına yazıma başlamayı hayal ediyordum. Bunun için şöyle bir çevreyi dolaşayım diye yola koyuldum. Alaybey çarşıdan başlayıp, Karşıyaka çarşı, Nergiz , Şemikler ve son durak Bostanlı. İnanın Yirmi beş yıl önceki yaşadığımız Avrupa şehrinin ne hale geldiğinin içler acısı haline şahit oldum. Yıllar önce başladığımız Alaybey'den, Mavişehir'e bir bütün olarak yaşanılabilinir İzmir'in ayrı yaşam merkezi hayalimizin yerini maalesef sorumsuzluğa teslim olmuş yaşam alanları  yer almış.
Yazacaklarımdan hiç kimse gocunmayacak. Ne demek istiyor diye tepkili davranmayacaksınız. Siyasi düşünceniz ne olursa olsun yöneticilerin halkına karşı sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk bilinci ile hareket etmek zorundadırlar. Geldiklerinde nasıl bir yaşanılabilir ortam buldular ise üzerine bir şeyler katmak zorundadırlar. Seçilen zamanı gel dimi gidiyor ancak yaşam bizim için devam ediyor.
Esnaf tarafından yayaların yürüyemeyeceği kadar işgal altına alınan alanlar, restoran, kafe ve pastanelerin masa ve sandalyeleri ile işgal edilmiş kaldırımlar, bunlar yetmezmiş gibi valeler tarafından estirilen otopark terörü ve yol işgalleri. Gündüz çarşısında yürünmeyen bir çehre, gece kaldırımından geçilemeyen, yolundan yürümeye cesaret edemediğiniz yaşam şehri. Daha da ağır bir ifadeyle olumsuzlukla işgal edilmiş sokaklar ve caddeler. Bu kadar güzel bir yaşam alanının denetimsizlik, diğer bir deyişle görevini yerine getirmediğini düşündüğümüz birimlerin eserine maruz kalmamız.
Belediye Başkanlığına bağlı ekiplerin yapacağı çalışmaları desteklemesi gereken daha da önemlisi olumsuzluklar da yol gösterici olmak zorunda olduklarını bilmeleri gereken sivil toplum örgütleri de çalışmalara katkı koymalılar.
Türkiye'de ilk kez Karşıyaka'da düzenlenen kamu ile özel kurum ve kuruluş yöneticilerini bir araya getiren aylık toplantılar da bile bu iki konu ile ilgili olumsuzluklar ve çözüm önerileri gündeme gelmiş olsa bu sorunların çözülebileceği düşüncesindeyim.
Yaşanılabilir bir kent yaratmanın mücadelesini vermeye gerek yok. Karşıyaka zaten Türkiye'de yaşanılabilir özellikleri ile çok öne çıkan yerleşim merkezlerinden biri. Yeter ki Belediye zabıta ekipleri görevlerini yapmanın bilinci içinde olsunlar. Yetmedikleri yerde kendilerine yardımcı olacak Karşıyaka'yı en az bizim kadar seven kaymakamımızdan istenecek yardım çözümü daha da kolaylaştıracaktır.  
Tüm olumsuzluklara ve endişelenmelere rağmen ümidimi kaybetmek istemiyorum.Çünkü Yaşanılabilir bir KARŞIYAKA var başka KARŞIYAKA yok.