Günlerden bir akşamüstü
Bindokuzyüz yirmiüç yılı
İzmir Kordonboyunda
Kramer Palas Oteli,
Kat iki.
***
Cumbadaki mavi masada,
Gümüş bir tabak
İçinde beyaz leblebi.
Oturdu Sarışın Kurt.
Yalnız gelmişti.
Körfez gibiydi gözleri
Kadehi sol eliyle tutu
Sigaradan bir nefes çekti,
Martılar sustu,
Körfez çekildi.
Bir vapurun düdüğü havada kaldı,
Paşaların bir bir kulakları çınladı.
***
Sonra çelik bir ses peydah oldu;
Kordonboyu dondu.
-Hey Dimitri!..
-Vre gel beri!
Dimitri sendeledi, durdu.
Sessizliğin çığlığı süzüldü, üstünden geçti.
-Çıktı mı buraya sizin Kosti? (*)
Yer İzmir kordonboyu Kramer palas oteli.
Kat iki.
Çelik ses gitti, körfezin en ucundaki güneşi biçti.
Cumbada, mavi sandalyede oturan Cumhuriyet Güneş’iydi.
Garson Dimitri yarım yamalak kekeledi
-Hayır Pasam, (*)
Diyebildi.
-Çıkıp da seyretmemişse batan güneşi,
-Ne diye almaya kalkmış bu güzelim İzmir’i.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!