Son saniyede sırtı dönük topu alıp tamamen kişisel yeteneği ile Tarık Biberovic 2 sayılık basketi attı ama hakemler doğru karar verip ekranda yeniden izlediler. Çünkü top elinden çıkmamış olabilirdi. Ve sonunda hakemler kararını açıkladı ve salon çılgınca bir sevince boğuldu. Sanırsın ki ABD, Sırbistan, İspanya, Litvanya, Arjantin, İtalya, Fransa, Yunanistan, Rusya, Letonya, Almanya, Slovenya, Hırvatistan'ı filan yendik. Basketbolda esamesi okunmayan İzlanda'yı 15.000 kişi önünde yenip son saniye golü atmış kadar sevindik. Bunu bize sevinç olarak yaşatmaya kimsenin hakkı yok !!!
Analiz edince İzlanda'nın nüfusunun 2021 itibariyle 372.000 kişi olduğunu görüyoruz. Hadi 3 yılda nüfus artışıyla 400.000 kişiye yükseldiklerini düşünelim. Bunun yarısının spor ile hiç ilgili olmadığını tahmin ediyoruz. Kalan 200.000 kişinin çok rahat 150.000 kişisinin Futbol bölümünde olduğunu tahmin etmek çok güç değil. Kalanların içinde Basketbolu seçenlerin sayısını 25.000 kişi olduğunu düşünelim. Bunun da yarısının kız olduğunu düşünürsek geriye 12.500 kişi kalıyor. Bunların kaç tanesi profesyonel olabilir? Ülkede yer alan 2 farklı ligde toplam 342 lisanslı oyuncu var. 5 tane de ülke dışında yer alan oyuncuya sahipler. Toplam 347 oyuncu !!!
Biz 1 tane uzunu olan (Tryggvi Hlinason 22 sayı 10 ribaund) ve 2 tane bilindik Euroleague oyuncuları Elvar Fridriksson 14 sayı 5 asist, ve Martin Hermannsson 15 sayı 6 ribaund ile katkı verdiler. Gerisi kimsenin bilmediği isimler. Sistemleri ise orta sahayı geçtikten sonra çemberi gören atsın !
Çarşamba'nın gelişi Salı'dan belli olurmuş derler. İtalya önünde ortaya bir şey koyamadık. Tarık ve Melih'in 3'lük bombalarını çıkarınca konuşabilecek bir şey de yoktu zaten. Öncelikle kadro yapısı eleştirmeye açıktı. 85 Milyon içinden iyi bir Milli Takım çıkaramıyorsak sistem baştan sona hatalıdır. Ancak bu söylediğim şeyin gerçek olabilmesi için tarif edilebilir bir sistemin olması gerekir. Yani Sırbistan, yunanistan, Litvanya, Rusya, Arjantin, Slovenya, Fransa bla bla bla...Yani hiç antrenman yapmadan 15 kişi bir araya gelip aynı Basketbolu oynanabilmesine SİSTEM diyoruz. Bizdeki sorun ise SİSTEMSİZLİK !
Ligin en formda oyuncuların Yiğit Arslan(1-2) ve Kerem Konan (4-Bazen 5) 'ın kadroda olmayışı gerçekten çok çok tuhaf ! Ayrıca Efes'li Melih ve Salih'in hiç düşünülmemesi net vizyonsuzluktur ! İspanya Nunez'i hazırlayabilmek için 50 takla attı, biz elimizde oynayan oyuncuları göremedik !
85 Milyon içinde yıldız seviyesi olan oyun kurucumuz yok. Pivotumuz yok..Sertaç Şanlının arkasından gelen 4.5 numaramız yok..Melih Mahmutoğlu Basketbolu bıraktığında aynı özelliklerde gözü kapalı atacak şutörümüz yok. Peki ne var? Sistemsiz ve kendi halinde yaşamaya çalışan bir Basketbolumuz var. Geçen yıl '10 sene daha Voleybolu yakalama şansımız sıfır (0)' demiştim. Biraz iyimser davranmışım. Bazıları 'NBA'deki oyuncularımız yoktu' diyecekler. İzlanda'nın NBA'de oynayıp gelebilen 5 oyuncusu vardı sanki !
İtalya maçı sonrası da yazmıştım. Turnuvaya gelemeyen NBA oyuncularımız İstanbul'daki turnuvada Cedi hariç vardı da ne oldu? Hırvatlar'a evimizde zorlanmadan teslim olup 3 yıllığına kepenk indirmiştik. Bu eleme turları sayılmaz çünkü bunlar 2 yıl sonranın elemesi. Avrupa Şampiyonası, Dünya Şampiyonası ya da Olimpiyatlar değil !
1 tane 10.000 kişilik salon istedik 8-10 tane yaptılar...ödül istedik fazlasıyla verdiler, yeni tesis istedik emsalsizini yapıyorlar..tüm liglerin yayınını hayal ettik hepsini yaptılar, otobüs istedik verdiler, özel uçakla uçurdular. Peki daha ne istemeliydik Devletten ?
Bu 4'lü grupta ilk 3 Şampiyona bileti alacakken ve grupta İzlanda ve Macaristan varken 'Gruptan başarı ile çıktık' mı diyeceğiz? Seyir zevkimiz sıfıra yakın..Voleybol Erkek 2 vites yükseltip önce Milletler Ligine kaldı ve sonra Avrupa Şampiyonasına katılıp umut verdi. Kadın Takımımız Galaksi Kupası hariç hepsini kazanıp dünya tarihine geçti. Altyapılardan mantar gibi oyuncu yetişiyor. Bizzat izliyorum 2003 yılından beri. Voleybol dünyası memnun değil çünkü seviyenin düşmesinden endişe ediyorlar. Biz de o seviyeyi yani Voleybolu TV'de izleyerek sadece hayal ediyoruz..daha çok ederiz !
Benim gözümden Basketbolun görüntüsü bu..Gözlerim Bogdan Tanjevic'i çok arıyor. Adamın aleyhine yazılıp çizilenler, TV programları sonunda linç edenler vardı. Cumhuriyet tarihinin Basketboldaki en müthiş başarısını getiren ve çok fazla oyuncunun kariyer sıçramasını sağlayan Tanjevic'in ödülünü Basketbol Dünyası değil caddelerde, sokaklarda çevirip teşekkür eden halk verdi. Ama adamı da Kanser edip yolladık !
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!