Sezon öncesi Pınar Karşıyaka’yı irdeleyelim...

Son Pınar Karşıyaka yazımın başlığı ‘’kupa alışkanlığı’’ idi. Pınar Cup’ta da yeşil kırmızılı ekibin bu alışkanlığı devam etti. Rönesans Ted Ankara Kolejliler, Trabzonspor Medical Park ve PAOK galibiyetleriyle Kaf Kaf sezon öncesi ikinci kupasına ulaştı.

Galibiyetler ve gelen kupa güzel fakat Pınar Karşıyaka henüz sezona tam olarak hazır değil. Hele ki Çarşamba akşamı Cumhurbaşkanlığı Kupası maçını düşünürsek...

Yenilenmiş Pınar Karşıyaka’yı irdeleyelim isterseniz...

Joe Ragland kesinlikle izlemesi keyif veren bir oyun kurucu. Delici penetreleriyle sonuca ulaşıyor. Solak olmasının avantajını kullanıyor. Yalnız biraz dizginlenmesi gerekiyor. Bunu da en iyi yapacak olan kişi Ufuk Sarıca... Dizginler Sarıca’da olduğu sürece Joe Ragland, Boby Dixon’ı unutturur.

Josh Carter’ın zamana ihtiyacı var. Geçtiğimiz yıl Türk Telekom’daki rahatlığı burada bulamayacağı kesin. Şu ana kadar ki performansı soru işareti, net bir yorum yapmak için beklemek şimdilik en iyisi...

Justin Carter bu sezon Pınar Karşıyaka’nın kilit ismi olacaktır. Hem hücum hem de savunmadaki performansı birçok galibiyetin anahtarını açar.

Colton Iverson savunmada yer kaplıyor ancak verim olarak zaman zaman aksıyor. Özellikle ribauntlarda biraz ağır kalıyor. Sezon içinde hücumda vereceği katkı önemli olacak.

Juan Palacios geçen sezonki gibi yine görev adamı. Pınar Cup’ta biraz durgundu ama yine gereken katkıyı verecektir. Orta mesafe şutları can yakmaya devam eder. Gözüme ilişen tek olumsuzluk ise geçen sene Dixon ile olan ikili oyun uyumunu henüz Ragland ile yakalayamamış olması.

Kenneth Gabriel geçen sezonki performansını ikiye hatta üçe katlayacağının müjdesini Pınar Cup’ta verdi. En önemli nokta ise sorumluluk alıyor!.. Aman nazar değmesin...

Sahada aldığı sürenin hakkını veren, tecrübesiyle yeşil kırmızılı ekibe gerçekten çok şeyler katacak isim ise Kerem Gönlüm... Kaf Kaf’ın silahı ön alan baskısında inanılmaz işler yapıyor. Nokta transfer olmuş diyebilirim...

Can Altıntığ ise Pınar Cup’ta ilk iki maç yoktu... Yoktu derken bedeni sahada, kafası başka yerdeydi. PAOK maçında ise biraz da olsa eski Can’ın izlerini verdi. Kendini verdiği sürece zorlu ve uzun maratonda takıma vereceği katkı çok değerli olacak...

Soner Şentürk yine enerjisi ve inatçılığıyla sahada olduğu süre içinde savunmada takımın performansını üçe katlıyor... Ama hücumda Soner yine yok!..

Kaptan İnanç Koç’un maç esnasında kenarda yaptığı ağabeylik aldığı süreden önemli ki sahada olduğu anlarda da elinden gelenin en iyisini yapacağının sinyallerini verdi.

Egemen Güven yeşil kırmızılı camianın ve Türk basketbolunun çok şeyler beklediği isim... Geçen seneye oranla daha bir hırslı gördüm ki bu hırsı onun aldığı süreyi olumlu şekilde etkileyecektir.

Mert Celep’in her an sahada olacakmış kendini hazırlaması gerekiyor... Daha uzun seneler bu formayı başarıyla terletecektir.

Ve sona bilerek kendisini bıraktım: Muhammed Baygül... Pınar Cup’ın kazananı bence kendisi... 23 yaşında... Genç diyemeyiz belki ama oynadığı oyun yaşının katbekat üzerinde... Hücumda bilerek oynuyor, savunmada ise kendine güveni tam... Benim düşüncemle Pınar Karşıyaka açısından bu sezonun en iyi transferi!..

Kenan Sipahi ise son maçta sahada yerini aldı. Kumaşı belli bir oyuncu. Elbette katkı koyacaktır ama gerekli miydi? İşte bu soru işareti...

Kısacası yeşil kırmızılı ekip zaman ilerledikçe, takımda uyum tam olarak sağlandıkça yine sezonun en çekinilen takımı olacaktır.

xxx

Bir de sezon öncesi saha dışına bakalım. Pınar Cup’ta bir nevi Euroleague provası yapılan Karşıyaka Arena’daki uygulamalar sınıfta kaldı... Öncelikle şunu belirtmek isterim. Maça biletsiz girişe kesinlikle karşıyım. Fakat 2 yaşındaki çocuklardan bilet istenmesini sonuna kadar tartışırım...

Aynı zaman da 11 gün sonra Avrupa’nın en önemli kupasında, Avrupa’nın en önemli takımlarından birisini ağırlayacak olan Karşıyaka Arena’nın dışı ne halde öyle? Salonun yanında devam eden AVM inşaatı nedeniyle dışarısı savaş alanı gibi!.. Park yeri yok!.. Bırakın park yerini salona gelmek için yürüyecek yol yok!.. Karanlıkta düşen düşene... Burada mı ağırlayacağız konuklarımızı?..

İnşallah şu kısa süre zarfında zor gözükse de bu yaşanan olumsuzluklara bir çeki düzen getirilir... Yoksa Halkapınar’ın yolları gözükür, benden söylemesi...