ANA SAYFA > Yazarlar > Mehmet Erdül > Sen bir hançersin...

Sen bir hançersin...

MehmetErdül
Sosyal Medya :
07 Ocak 2019, Pazartesi 17:53
3485 kez okundu

Küçük torunum Doruk Deniz Erdül 6 yaşına girdi. Bu sene İlkokula başlayacak. Babaannesi masalımsı hikâyeler okuyor.

Benimle de ilkokula hazırlık kitaplarında alıştırmalar yapıyor.

Rahmetli Ahmet Piriştina, Rahmetli Aziz Nesin’in, son İzmir gezisinde Alsancak’ta bir toplantı düzenlemişti. Aziz Nesin, hem kitap imzalamıştı hem muhabbet etmişti gelenlerle. Tüm kitaplarını  “Çocuklar okur” diye imzalatmıştım.

Muzaffer İzgü ağabeyim ile Fuarda düzenlenen bir imza gününde yan yanaydık. Onun kitapları da çocuklarım adına imzalı olarak duruyor kütüphanede. Ara sıra kısaltarak mizah öyküleri okuyorum torunlarıma.

Büyük torunum Alp Denizci ile ilkokul çağlarında iken ilgilenirken tüm çocuk klasiklerini almışım.

Yabancı yazarların kitapları yanı sıra, en önemli sırayı alan eserler Ömer Seyfettin kitapları.

Hikâyeleri, 1970-73 yılları arasında, Efruz Bey, Kahramanlar, Bomba, Harem, Yüksek Ökçeler, Kurumuş Ağaçlar, Yalnız Efe, Falaka, Aşk Dalgası, Beyaz Lale, Gizli Mabet adı ile 10 kitapta toplanmıştı.

Doruk, masalımsı hikâyelerden ve mizah öykülerinden bıkınca, kitaplıktan Ömer Seyfettin kitaplarını toplayıp getirdi;

“Dede burada ne yazıyor?”

10 kitap kapağını kitap isimlerini okuyup anlamlarını kısa içeriklerini anlattım.

“Falaka’yı okusana bana “ Dedi.

Ardından Yalnız Efe, ardından Kütük ve Ant öykülerini okuduk.

Kitapların isimlerini ezberledi, tekrar etti. Gelinim, torunumun anası Sevil Balıkesirli olduğu için, ben de zorunlu olarak Ömer Seyfettin’in kim olduğunu anlattım:

“Gönen’de doğmuş Ömer Seyfettin. O da benim gibi asker kökenli. Edirne Askeri Lisesi’nden sora İstanbul Harbiye mektebini bitirmiş. İzmir Jandarma Okulu’nda öğretmenlik yapmış. Yunanlılara esir düşmüş görüp bildiği, yaşayıp gördüğü, kafasında kurguladığı öyküler yazmış biridir.” Diye anlatmaya koyuldum.

“Ama Dede tüm okuduğun hikâyelerin sonunda insanlar ölüyor. Sonunda ölüm olmayan hikâye yok mu? “ Diye sordu.

Vardı.

Ömer Seyfettin’in “Hürriyet Gecesi“ adlı öyküsünün sonunda ölüm yoktu.

Çok sevdi torunum Doruk Deniz “Hürriyet Gece”ni…

Bir bölümünde şöyle yazıyordu “Hürriyet Gece”nin:

“-Ne iş yapıyorsun?

-Yazarlık.

-Yazarlık mı?

-Evet

-Öyle ise sen bir Hançersin.

Kendi kendini kullanan, sapı namlusunun elinde olan bir hançer.

İnsanlara istersen en büyük hizmeti görür, onlara erdemi, sevmeyi, gerçeği öğretirsin.

İstersen onların erdemlerini öldürür, sessizliklerini bozar, hepsini boğaz boğaza getirir, yaşamlarını, mutluluklarını, zevklerinin tatlarını kaybettirirsin.

Ruhun anahtarı senin elindedir. Kolaylıkla onu açar, içine istersen zehir, istersen yaşam verici bir iksir korsun.”

Bu anlatımın girişi ve gelişmesi var.

Evet sonuç bölümünün de olması gerekir.

Ama yok.

Sonuç bölümünü okur kendisi yazacak…


PAYLAŞ

Yazara Ait Diğer Makaleler


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

Köşe Yazarları

Anket

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?