İyiliğe teşekkür etmek sadece insanoğlunun değil, bütün yaratıkların bir özelliğidir.
Karnını doyurduğumuz, susuzluğunu giderdiğimiz, hatta sevgiyle okşadığımız bir hayvanın bile davranışlarıyla bize nasıl teşekkür ettiğine şahit olmuşuzdur çoğumuz.
Verdiğimiz emeğe, gösterdiğimiz çabaya, sunduğu cömert ikramlarla karşılık veren doğa da bir nevi teşekkür etmektedir bizlere.
Gösterilen ilgiyi karşılıksız bırakmayan toprağın teşekkürünü, gönül gözlü Aşık Veysel ne güzel ifade etmiş:
Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi
Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır.
Belin yardım kazma ile, bel ile
Yüzün yırttım tırnak ile, el ile
Yine beni karşıladı gül ile
Benim sadık yarim kara topraktır.
Teşekkür konusunda ihmali görülen tek varlık insan herhalde. Onun için Sevgili Peygamberimiz; “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez” buyurmuş. Hemcinslerine teşekkürü ihmal edenlerin, Rablerine karşı göstermeleri gereken şükrü de ihmal edebileceklerini bildirmiş. Yani yapılan iyiliklere karşı teşekkür adeti olmayan bir kimsenin, kendisini yaratan, yaşatan, sayısız nimetlerle donatan Rabbine karşı şükrünü eda etmemesinin de kuvvetle muhtemel olduğunu belirtmiş.
İyiliklere iyilikle karşılık vermesi gereken insanoğlu, gördüğü iyilik karşısında bazen bir teşekkürü esirger hale gelmekte. Hatta iyiliklere kötülükle mukabele edecek bir nankörlüğü göze almakta. “Besle kargayı oysun gözünü” gibi atasözlerimizin bulunması, bu nankörlüğün pek de nadir olmadığının göstergesi mi acaba?
Beslediğimiz karganın gözümüzü oyması maruz görülebilir belki. Ama Yüce Allah’ın akıl verdiği insanoğlunun iyiliğe nankörlük yapması makul görülebilir mi?
İşte Peygamberimiz, insanlara karşı teşekkür etmeyip nankörce davranmaya yol açan ahlakî zaafın, Allah’a karşı nankörce davranmaya da götürebileceği hususunda bizleri uyarmış, “İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez” buyurmuş. Allah’a şükretmenin yolunun gerektiği yerde insanlara teşekkür etmekten geçtiğini bize hatırlatmış.
İyilik görenin teşekkür etmesinin insani bir görev olduğu anlatılır dinimizin temel kaynaklarında. İyilik eden teşekkür beklemese de…
İyiliğe teşekkür, iyilik edene vefa, ona saygı medeni olmanın en temel göstergelerinden biri…İyilik görenin bunu takdir etmesi, teşekkür etmesi hem insanî, hem ahlakî bir vazife…
Bu duygularla Gaziler Günü coşkuyla kutlandı Karşıyaka’da. Şanlı Gazi Atatürk’ü silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, Zübeyde Ana’mızı rahmet, minnet ve şükranla andı Sevgili Karşıyakalılar. Teşekkürlerini arzettiler onlara…
Şanlı Gazi Atatürk olmasa, şehit ve gazilerimiz olmasa bu cennet vatana sahip olabilir miydik? Hür olabilir miydik?
Gaziler günü etkinliklerini düzenleyen Kaymakamımız Ali Rıza Çalışır, Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay, Muharip Gaziler Derneği Başkanı Halil Taşçı Beylere, Fatma Taşçı Hanımefendi’ye gazilerimize ve kıymetli eşlerine, tüm Karşıyakalılara şükranlarımı arz ediyorum.
Bir kez daha Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, gazilerimizi, şehitlerimizi, Zübeyde Hanımefendiyi rahmet ve minnetle anıyorum.
Bu köşede buluşmamızı sağlayan Karşıyaka Haber’e Avni Erboy Beye, siz değerli okuyucularımıza teşekkür ediyor, sevgiler saygılar sunuyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!