Yunus Emre; “Ben gelmedim kavga için/ Benim işim sevgi için/ Dostun evi gönüllerdir/ Gönüller yapmaya geldim”, “Bir kez gönül yıktın ise/ Bu kıldığın namaz değil/ Yetmiş iki millet dahi/ Elin yüzün yumaz değil”, “Yunus Emre der hoca/ Gerekse var bin hacca/ Hepsinden iyice/ Bir gönüle girmektir” mısralarıyla gönül ışıklarımızı yakmış, gönüller yapmanın önemini vurgulamış. Yaptığı ibadetlerin bilincinde olan kimsenin bir insan kalbi kıracak, gönül incitecek kadar duyarsızlaşmaması gerektiğini belirtmiş. Kalp kırmanın, gönül incitmenin, yapılan ibadetleri boşa çıkaracak kötü bir eylem olduğunu söylemiş.
Yunus’un bu sesine yüreklerimizi, gönüllerimizi ardına kadar açmaya ne dersiniz? Mübarek Ramazan Bayramı vesilesiyle gönüller yapmaya, gönüller onarmaya, gönüllere huzur ve mutluluk taşımaya var mıyız?
O gönül ki nazargâhı ilahidir. O gönül ki Allah’ın evidir. O gönül ki beden coğrafyasının beytullahıdır. Yunus’un; “Gönül Çalab’ın tahtı/ Çalab gönle baktı/ İki cihan bedbahtı/ Kim gönül yıktı ise” dediği gibi, gönül yıkan bedbaht olur iken, gönül yapan, gönül alan Allah’ı razı etmiş olur.
Bazen bir gülümseme yeter bir gönül almak için. Bazen bir selamla, iki kelamla fethedilir bir yürek. Hele uzun zamandır halini soranı, nasılsın diyeni olmamışsa bir yalnızın.
Gönül yapmaksa muradımız, hayat telaşı içinde unutulmayacak kadar değerli komşularımızı ziyaret edip bayramını kutlayalım. Bayram sevinci yaşatalım, bizim için binbir çileye katlanmış anne-babamıza, yaş almış büyüklerimize, akrabalarımıza. Hemen gidemiyorsak şayet telefonun ucunda bekletmeyelim onları. Ebediyete uğurlamışsak eğer rahmet ve minnetle analım, dualar gönderelim onlara. Anne baba dostları onlardan geriye kalan en değerli hatıradır bizim için. Arayıp soralım onları, unutmayalım.
Bir tatlı sözdür bazen bir gönlü mest eden, ya da bir duadır yürekten gelen. Eşimizin, çocuklarımızın ve yakınlarımızın varlıklarının hayatımıza kattığı anlamı onlara duymak ve görmek istedikleri şekilde ifade edelim. Sevdiklerimizin gönüllerini tatlı dilimizle ve güler yüzümüzle, ilgi ve alakamızla alalım. Hayatlarının en kıymetli hediyesi biz olalım.
Kimi zaman bir hatayı affetmekle kazanılır gönül. Kimi zaman “özür dilerim, yanlış yaptım” diyebilmektedir gönül tamiri ve Allah’ın rızası. Özür dilememize engel olan kibrimizi ve gururumuzu yenerek.
Kimi zaman bir dargınlığı, küskünlüğü bitirmekle kazanılır gönül. Kimi zaman da “ hakkımı helal ediyorum” diyerek muhatabının vicdan azabını kaldırıvermekte gizlidir gönül tamiri ve Allah’ın rızası.
Bazen bir hastane odasından, hasta ziyaretinden ya da bir garibin sofrasından geçer gönle ve Hakk’ın rızasına giden yol. Yunus’un; “Çalış kazan, ye yedir/ Bir gönül ele getir/ Yüz Kâbe’den yeğrektir/ Bir gönül ziyareti” dediği gibi.
Derde derman, yaraya merhem olmakla yapılır gönül. Teşekkür de dahil hiçbir karşılık beklemeden. “ Nerde görsen gönlü kırık merhem ol/ Öyle mazlum yolda kalsa yoldaş ol/ Mahşer günü dergahına yakın ol” dediği gibi Ahmet Yesevî’nin...
Sevgili dostlar! Geliniz, günlük hayatımızdaki kişisel zaaflardan kaynaklanan bir takım hataları ve eksiklikleri Ramazan Bayramını fırsat bilerek gidermeye çalışalım. Çalab’ın tahtı olan gönülleri merhametle onarıp, sevgiyle, muhabbetle yapmaya gayret edelim. Dilimizin dikenlerini kıralım, tatlı dilli, güler yüzlü olalım. Kırgınlık ve dargınlıklara son verip hoşgörü ve bağışlayıcılığımızı ön plana çıkaralım. Öfke, kin ve nefret kılıçlarını bir daha çıkarmamak üzere kınına sokalım. Etrafımıza sevgi ve barış tohumları ekelim. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten kaçınalım. Sadece insanın değil, hiçbir varlığın incitilmemesini öğütleyen şair ne güzel söylemiş;
Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül.
Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül.
Konuşmak bize mahsus, olsa da bir güzel süs
Ya hayır de, yahut sus. Dili incitme gönül.
Sevmekten geri kalma, yapan ol, yıkan olma
Sevene diken olma, gülü incitme gönül.
Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek
Kibirle yürüyerek yolu incitme gönül.
Dokunur gayretine, karışma hikmetine
Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül.
Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Ulu Önder Atatürk tarafından bizzat çocuklarımıza emanet edilmiş, Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönüm noktalarından birinin T.B.M.M.’nin açılışının yıl dönümü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı da hepimize kutlu ve mutlu olsun. Ulu Önder Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının, aziz şehitlerimizin, gazilerimizin ruhları şad olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!