Sağlık en büyük nimetlerden biri. Her biri bir hazine değerinde, küçük veya büyük her bir organımızın sağlıklı olması kadar değerli bir şey var mıdır? Ne büyük bir mutluluktur sağlıklı olmak. Kanuni bu gerçeği şöyle belirtmiş:
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”
Ne yazık ki insanoğlu emek harcayarak kazanmadığı, hazır bulduğu nimetlerin değerini yeterince bilememekte. Çeşitli vesilelerle önemine sık sık değinilmesine rağmen sağlık, maalesef en çok ihmal edilen nimetlerin başında gelmekte.
Kıymetini idrak etmekte zorlandığımız, hayati nitelik taşıyan bu nimete dikkatimizi çeken Peygamberimiz; “İki nimet vardır ki, insanların çoğu onları değerlendirme hususunda aldanmıştır. Bunlar; “sağlık ve boş vakit” buyurmuş. “Hasta olmadan sağlığın, meşguliyetten evvel boş vaktin, ihtiyarlamadan gençliğin kıymetini biliniz” buyurmuş. Herşeyden önce sağlığın kıymetinin bilinmesini istemiş.
Peygamberimizin, sağlıklı ve dengeli beslenmekten spora, el, ağız ve diş temizliğinden beden bakımına, yiyeceklerin, içeceklerin ve kaplarının temizliğinden çevre temizliğine kadar sağlığı korumaya yönelik tavsiyeleri olmuş.”Temizlik imanın yarısıdır”, “Allah temizdir, temiz olanı sever”, “Çevrenizi temiz tutunuz” buyurmuş.
Vücut bakımına dikkat edilmesi gerektiğini bildiren Peygamberimiz, “Dişleri fırçalamak Allah’ı hoşnut eder” demiş. Zorunlu haller dışında “Her yedi günde bir yıkanmak Allah’ın insan üzerindeki hakkıdır” buyurarak vücut temizliğinin kişisel tecihlerin ötesinde dini bir yükümlülük olduğuna dikkat çekmiş. Kur’an-ı Kerim’de de sağlıklı yaşamanın şartı olan temizliğin Allah’ın sevgisini kazanmanın yollarından biri olduğu belirtilmiş.
Ayrıca Peygamberimiz, ibadet için dahi olsa beden sağlığını tehlikeye atmanın doğru bir davranış olmadığını ifade etmiş, “Senin üzerinde bedeninin de hakkı var” uyarısında bulunmuş. Hangi niyetle olursa olsun, bedene karşı olan görevlerin ihmal edilmemesi, sağlığa zarar verilmemesi gerektiğini vurgulamış.
İnsan sağlığını bulaşıcı hastalıklardan koruma bağlamında özellikle öksürüldüğü ve hapşırıldığı zaman, ağızdan çıkan tükürük zerreciklerinin etrafa yayılmaması için ağzın kapatılmasını emretmiş Peygamberimiz. Bulaşıcı hastalıkların yayılmaması için, günümüzde karantina olarak bilinen yöntemi tavsiye etmiş; “Bulaşıcı hastalığın bir yerde çıktığını işittiğiniz zaman oraya girmeyiniz. Hastalık sizin bulunduğunuz yerde çıkmışsa ondan kaçmak için sakın oradan çıkmayınız” buyurmuş.
İnsan hayatı, insan sağlığı kutsaldır. Saygıdeğer ve dokunulmazdır. Hayatı ve sağlığı korumak dini, insani bir görevdir. Kur’an’ın ifadesine göre, bir insanın hayatını kurtarmak, yaşamasına vesile olmak, bütün insanların hayatını kurtarmak, bütün insanların yaşamasına vesile olmak kadar önemli ve anlamlıdır.
İnsanı tedavi edecek, insana hayat hakkı tanıyacak, insan hayatını kurtaracak her davranış önemli bir ibadettir.
Dünyanın dört bir köşesini tehdit eden salgın hastalık karşısında hem kendi sağlığımızı hem de çevremizdeki insanların sağlığını korumak için tedbirli davranalım. Tıp otoritelerinin belirttiği uyulması gereken kurallara mutlaka uyalım.
Yüce Allah bizleri, ülkemizi ve tüm insanlığı salgın hastalıklardan, ansızın gelebilecek felaket ve musibetlerden, akla hayale gelmedik tehlikelerden korusun. Şifaya kavuşmamış hiçbir hastamızı, derdine çare bulunamamış hiçbir dertlimizi bırakmasın. Dert verip derman aratmasın. Vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin. Hepimizi sağlık ve afiyette daim eylesin. Sağlık ve esenlik dileklerimle…
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!