Bizleri gündelik hayatın tekdüzeliğinden, sıradanlığından alıp kendi hususi atmosferine götüren, dünyevi meşguliyet ve koşuşturmalardan sıyrılıp kendimize dönme, kendimizi farketme ve Allah’ın lütfu ve inayeti altında yaşadığımızın farkında olma fırsatını sunan, yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi güçlendirmemizi sağlayan güzel ve özel bir zaman dilimini Ramazan ayını idrak etmiş olmanın mutluluğu içindeyiz.
Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin içinde yer aldığı, ruhu kötülüklerden arındıran, manevi, bireysel ve sosyal hayatımıza canlılık kazandıran sayısız güzelliklerin yaşandığı, Yüce Allah’ın rahmet kapılarının açıldığı sevgi ve merhamet ayıdır.
Ramazan ayı, gönüllerin ilahî rahmet ve mağfiret arzusuyla yıkandığı, yapılan dileklerin dalga dalga Yüce Allah’a ulaştığı, duaların kabule şayan olduğu, tövbe ile hakka yönelme şuurunun geliştiği af ve bağışlanma ayıdır.
Ramazan ayı, iradeleri kuvvetlendiren ve insanı maddenin esaretinden kurtarıp özgürleştiren, nimetleri bahşeden Yüce Allah’a şükran hisleri uyandıran, yoksulların, gariplerin halinden anlama şuuru veren oruç ibadetinin manevi hazzı ile iyilikseverlik duygularının coştuğu, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın pekiştiği, sevgi, saygı, hoşgörü, kardeşlik duygularının daha da güçlendiği bir bereket mevsimidir.
Ramazanda nefsanî arzular değil, insanî, ahlakî meziyetler ön plana çıkmalı, oruca yaraşır davranışlar içinde olunmalıdır. Orucu bozacak maddi şeylerden kaçınmak ne kadar önemli ise, orucun manasıyla bağdaşmayan, sevabını götürecek kötü eylemlerden kaçınmak da o kadar önemlidir.
Oruçlunun dili ya hayır söylemeli veya susmalı. Ya tövbe ya dua etmeli. Merhaba deyip hal hatır sormalı. Oruçlunun dilinde binbir renkli çiçekler, yüzünde şefkat ve merhamet hislerinin gülücükleri açmalı. Oruçlunun dili yalandan, iftiradan, hakaretten uzak kalmalı. Eşini, dostunu ve diğer insanları eliyle veya diliyle incitmemeli. Kul hakkı çiğnememeli. İman mahalli olan kalpten kin, düşmanlık gibi kötü duygular silinmeli. Zihinlerden bencillik, çıkarcılık, menfaatperestlik kokan her türlü kötü düşünceler gitmeli. Böylece midesiyle birlikte, kalbiyle, diliyle ve zihniyle de oruç tutma şuurunu deruni bir hazla hissetmelidir.
Peygamberimiz; “Bir kimse oruçlu olduğu halde yalanı, yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah’ın onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur” buyurarak manevi arınmaya dikkatimizi çekmiştir. “Sakın oruçlu iken kötü söz söylemeyin, biri size sataşacak olursa ben oruçluyum, deyin” buyurmuştur. Yine Peygamberimiz; “En hayırlı mü’min başkalarıyla iyi geçinen ve kendisiyle iyi geçinilendir” buyurmuş, insan için güzel ahlakın önemine vurgu yapmıştır.
Ramazan ayında girdiğimiz manevi iklimi fırsat bilerek, ihtiraslarımızı dizginleyelim. Kardeşlik hislerimizi güçlendirelim. Dargınlık ve kırgınlıklara son verelim. Dinimizin bizden istediği sevgi, saygı, hoşgörü ve bağışlayıcılığımızı ön plana çıkaralım. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten kaçınalım. Elimizi, gönlümüzü uzanabileceğimiz herkese açalım. Zaman zaman ihmal ettiğimiz akrabalık ve komşuluk ilişkilerine önem verelim. İhtiyaç içerisinde ve zor şartlarda yaşamını sürdürmek zorunda kalan insanlarımızın maddi ve manevi yardımlarına koşalım. Yapacağımız dua ve iyiliklerle, ibadetlerle Allah’ın rızasını kazanmaya çalışalım.
Ramazan ayı, gönüllerimize huzur, yuvalarımıza bereket, ailemize, ülkemize, İslam alemine ve tüm insanlığa hayırlar getirsin. Gönlümüz sevgiyle dolsun. Orucunuz makbul, Ramazanınız kutlu olsun. Yarınlarınız sağlıklı, mutlu ve umutlu olsun...
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!