Onlar olmasalardı

18 Mart 1915 Çanakkale Savaşı… Türk Milletinin zaferiyle sonuçlanan, ama on binlerce vatan evladını vatanımızın bağrına gömen Çanakkale Savaşı… Milletimizin en önemli tarihi başarılarından biri.
    Bu savaş, çağın en modern silahlarıyla, mühimmatlarıyla techiz edilmiş, sayı ve teknik olarak kendinden çok daha güçlü düşman karşısında azmin ve cesaretin, vatan ve millet sevgisinin, milli ve manevi değerlerinin verdiği güçle savaşan kahraman ordumuzun zaferi.
    Aziz vatanımızı bize mülk olarak bırakmak için adeta bir gül bahçesine girer gibi gözünü kırpmadan kara toprağa girmeyi göze alan Mehmetçiğimizin altın harflerle yazdığı bir netice.. 
    Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Arıburnu’nda, Kireçtepe’de ordumuza zafer üstüne zafer kazandıran Gazi Mustafa Kemal, Türk milletinin savaş meydanındaki kahramanlığını ve azmini şöyle anlatmış; “Bombasırtı olayı çok önemli ve dünya harp tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir hadisedir. Karşılıklı siperler arasında mesafemiz sekiz metre idi. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler hiç biri kurtulamadan kâmilen şehit düşüyor. İkinciler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Şehit olanı görüyor. Üç dakikaya kadar şehit olacağını biliyor. En ufak bir fütur bile getirmiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur’an-ı Kerim cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki imanı ve ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve şayan-ı tebrik bir misaldir.”
    Göğsündeki sarsılmaz imanıyla, ruhundaki çelik iradesiyle eşsiz kahramanlıklar gösteren, mübarek kanlarıyla Çanakkale Geçilmez destanını yazan Mehmetçiklerimiz hakkında ne söylense, ne yazılsa az gelir. Milli Şairimizin; 
    “Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın ?
    “Gömelim gel seni târîhe” desem sığmazsın.
        “Bu taşındır” diyerek Kâbe’yi diksem başına; 
          Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; 
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana” dediği gibi.
    Onlar bizim için, bize hür ve bağımsız bir vatan bırakmak için, vatan toprağını kanlarıyla suladılar. Şehit oldular. Şehit edildiler. Gazi oldular. Ama vatan toprağına düşman çizmesini bastırmadılar. Düşmanı püskürttüler, geldiklerine pişman ettiler. Türk milletinin esareti kabul etmeyeceğini bir kez daha ispat ettiler. “Çanakkale Geçilmez” sözünü insanlık tarihine yazdılar. 
    Onlar olmasalardı… Şehitlerimiz, gazilerimiz, o çetin günlerin Kahraman Komutanı,  Gazilerin Gazisi Mustafa Kemal olmasaydı, bugün başka diyarlarda hür olmazdık. 
    Şükranla, minnetle anıyoruz onları… Şehitlerimizi, gazilerimizi, Gazilerin Gazisi Atatürk’ü… 18 Mart Şehitler Günü’nde… 
    Şehitlerimizin, gazilerimizin, Ulu Önder Atatürk’ün aziz hatırasını ruh ve gönül dünyamızda daima yaşatmak, yaşatabilmek dileğiyle… Ruhları şad olsun..
    Cumhuriyetimiz, milletimiz, ordumuz, yurdumuz ebediyen payidar olsun. Yüce Allah bizleri, ülkemizi, tüm insanlığı her türlü kötülüklerden ve salgın hastalıklardan korusun…